Yeni bir yıla girmek için sayılı günler kaldı. Öyleyse sadece yılbaşına özel yapılıp tüketilen ve yeni yılda uğur getirdiğine inanılan İtalya’nın geleneksel keki panettonenin lezzetiyle buluşmanın zamanı geldi. Panettonenin tarifinden önce ortaya çıkış hikayesine kısaca değinmek istiyorum.

İtalya Milano’da 15’inci yüzyılda ortaya çıktığı bilinen panettone ile ilgili en çarpıcı hikâye Milan Dükü, sarayında yılbaşı ziyafeti için bir pasta yapılmasını ister. Bunun için görevlendirilen şef Toni’nin yaptığı pasta yanar. Paniğe kapılan şef, kendisi için hazırladığı ekşi mayalı hamuru alıp meyve ve şekerleme ile pasta haline getirir. Dük, bunu çok beğenir ve bu yiyeceğe Toni’nin Ekmeği anlamına gelen Pane Di Tone (panettone) adını verir.

Sonrasını şu bilgilerle özetleyeyim; geleneksel hale gelen ve her yıl 25 Aralık’ta yapılan panettone Milan’ın sembolleri listesine girer. İtalyan Şekerleme Endüstrileri Birliği tarafından koruma altına alınır. İtalyanlar aile başına yılda 2.5 panettone tüketir.

Panettonenin hazırlanışı, iki günü bulur. İyi muhafaza edilirse uzun süre bayatladığı gibi enfes tadını korur. Panettone, iyi malzemeler ve hamurla çalışırken belirli beceriler gerektiren karmaşık bir hamur işidir, ancak eminim ki bunun üstesinden gelebilirsiniz. Sonrasında sıcak çay ya da kahvenize eşlik edecek olan bu lezzetli kek, tüm yorgunluğunuzu alacaktır.

MALZEMELER

Un 500 gr

Süt 200 gr

Yaş maya 25 gr

Yumurta 4 adet

Yumurta sarısı 3 adet

Toz şeker 160 gr

Tereyağı 160 gr

Tuz 5 gr

Vanilya  1 paket

Kuru üzüm 100 gr

Kuru vişne veya kuru portakal küp 100 gr

Portakal kabuğu 1 adet

Limon kabuğu 1 adet

Üzeri için;

Yumurta akı   1 adet

Şeker pudrası  50 gram

Nişasta 10 gram

File badem 40 gram

YAPILIŞI

Gerçek bir İtalyan panettone hazırlamak için iki güne, özel un ve özel mayaya ihtiyacınız var. Evimizdeki ürünlerle sizlerle panettonenin daha hafif bir versiyonunu hazırlayacağız.

Portakal ve limonun kabuğunu çıkararak ve suyunu sıkarak kekimizi yapmaya başlayalım. Portakalı ve kuru meyvelerimizi ıslatalım.

Şimdi hamuru hazırlayalım. Bunun için mayanın yarısını, 60 gram sütü ve 100 gram unu karıştırmanız gerekiyor. Her şeyi iyice karıştırın ve 1-2 saat ılık bir yerde bırakın.

Sonra mayanın kalan yarısını, 140 gram süt, 2 yumurta, 180 gram un, 60 gram şeker ve 60 gram unu bu hamura ekleyip 10-15 dakika iyice karıştırmalısınız.

Hamuru streç ile örtün ve 1 saat daha ılık bir yerde bırakın. Bu süre içinde hamurun hacmi artar ve kabarır.

Ardından kuru meyveler ve tereyağı hariç kalan tüm malzemeleri ekliyoruz. Her şeyin iyice karıştırılması ve yoğrulması gerekiyor.

Tereyağını azar azar küçük parçalar halinde ekliyor ve pürüzsüz hale gelinceye kadar her şeyi tekrar iyice yoğuruyoruz.

Sonunda kuru meyveleri ekleyip hafifçe karıştırıyor ve ılık bir yerde 1 saat daha bekletiyoruz.

Şimdi kağıttan yüksek kalıpları hazırlamamız gerekiyor. Tahta çubuk ile kalıbı alttan deliyoruz, böylece pişirdikten sonra panettoneyi ters çevirip soğuması için asmak kolay oluyor.

Hamuru parçalara ayırıp yarıdan fazla olmayacak şekilde kalıplara yerleştirip 2 saat daha ılık bir yerde bekletiyoruz. Hamur kalıbın tavanının kenarlarına kadar çıkmalıdır.

Panettoneyi fırına koymadan önce yağlanması gerekir. Bunun için yumurta akını, şeker pudrası ve nişastayı birleştiriyoruz. Panettonenin üzerini yağlıyoruz. Ayrıca badem kırıntıları veya badem yaprakları serpiyoruz.

İlk 15 dakika önceden 180 derecede ısıtılmış fırında pişiriyoruz. Ardından sıcaklığı 170 dereceye düşürüp pişene kadar bekletiyoruz.

Pişirdikten sonra panettoneyi ters çevirip bu pozisyonda soğuması için asmanız gerekiyor.

Panettone, soğuduğunda üzerine biraz pudra şekeri serpip güzel kağıda sarıyoruz.

Ve bu harika hediyeyle sevdiklerinize ziyarete gidebilirsiniz ya da sıcak bir içecekle evinizde tadını çıkarabilirsiniz.

Afiyet olsun…

MUTFAKTA TASARRUF

Türkiye ve dünyanın önümüzdeki yıllarda çok daha büyük su sorunlarıyla karşı karşıya kalacak. 2030’da su kaynaklarımızın yüzde 20 azalması öngörülüyor. En fazla azalma da yüzde 25 ile Marmara Bölgesi’nde kaydedildi. Bundan dolayı Tarım ve Orman Bakanlığı, ‘Bir damla da sen ol’ diyerek su tasarrufu konusundaki seferberliğe katılma çağrısı yaptı. Hepimizin bu seferberliğe katılması büyük önem taşıyor. Ne yapabiliriz diye soranlar için şu bilgileri paylaşıyorum: Evde harcanan suyun yüzde 10'u mutfakta kullanılır. Sebze ve meyvelerinizi akar suyun altında yıkamak yerine, bir kabın içinde yıkayın.  Yeşil yapraklı sebzeleri ayıkladıktan sonra ilk yıkama suyuna sirke koyarsanız daha kolay temizlenir. Elde bulaşık yıkarken mümkün olan en az miktarda deterjan kullanın. Sadece ihtiyacınız olduğu kadar su ısıtın.

 Sağlık, sevgi ve lezzet ile kalın...