Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde Filistin var. Gazetelerde, televizyonlarda, haber programlarında hep Filistin konuşuluyor…

Geçmişte Bosna’da, Kırım’da, Irak’ta, Kerkük’te olduğu, halen Doğu Türkistan’da devam ettiği gibi Filistin’de de insanlık dramı yaşanıyor.

Filistin’de kadınlar, çocuklar, yaşlılar değil, aslında insanlık öldürülüyor.

Dünya kamuoyu Filistin’e odaklandı. Çok haklı olarak taraflı tarafsız neredeyse bütün kesimlerden tepkiler yükseldi, yükselmeye devam ediyor.

Ne yazık ki, bugün Filistin için ayağa kalkanların yüzde biri bile geçmişte Irak’ta, Kerkük’te, Kırım’daki vahşet için sesini çıkarmadı, kimileri duymazdan geldi, kimileri umursamadı.

Yıllardır Doğu Türkistan’da da adeta Türk soykırımı yaşanıyor. Çinliler, Doğu Türkistan Türklerini asimile etmeyi geçtim, Türk soyunu yok etmek için yoğun çaba gösteriyor.

Din, ibadet ve vicdan hürriyeti zaten yoktu. Can güvenliği ve özgürlük de artık kalmadı.

Bir avuç Doğu Türkistan Türkü, seslerini duyurabilmek için çırpınıyor.

Konu Filistin olunca aslan kesilenler, Doğu Türkistan’a sıra gelince umursamıyor, yok sayıyor.

Dünya, özellikle de Türk dünyası ne yazık ki sessiz…

Doğu Türkistan’dan her gün acı haberler geliyor ama kimse duymuyor, dönüp bakmıyor.

www.uyghurnet.org internet sitesinde yer alan habere göre, Doğu Türkistan’ın Kazakistan sınırı bölgesinde yaşayan Kazak Türkü din adamı Osman Rahim yeni evlenen bir Kazak çiftin dini nikâhını kıydığı için 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çin mahkemesinde gizli celsede yargılanan din adamı Osman Rahim, 5 yıllık hapis cezası ile birlikte 30 bin Yuan (4 bin dolar) para cezasına da mahkûm edildi.

Osman Rahim, 2021 yılında imamlık görevinden istifa etmiş, tutuklanacağı korkusuyla Kazakistan’a göç etmek istemişti. Ancak Çin yönetimi, pasaportuna el koyarak ülkeyi terk etmesine izin vermemişti.

Kazak imam, 21 Nisan’da Çin yönetimi tarafından tutuklanmış, Kazakistan’da faaliyet gösteren Ana Yurt İnsan Hakları Örgütünün Kazakistan yönetimi nezdindeki girişimleri sonucu serbest bırakılmıştı. Ancak, Çin güçleri 14 Temmuz’da “Evinde Kur’an-ı Kerim bulundurmak ve Kurban Bayramında bir Kazak çiftinin dini nikâhını kıymak” suçlaması ile Kazak imamı tekrar tutuklamıştı.

Dünya Uygur Kongresinin açıkladığı rakamlara göre, 2023 yılının Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında Uygurların yoğunlukta yaşadığı Hotan ve Kaşgar kentlerinde “Evlerinde Kuran-ı Kerim bulundurmak ve Kur’an okumak” suçlaması ile 7 bin Uygur Türkü çeşitli para cezalarına çarptırıldı, 80 Uygur Türkü de bu ve benzer suçlamalarla tutuklandı.

Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı zulüm ve soykırıma ne yazık ki dünya sessiz kalıyor.

Türkiye’de bile ciddi bir tepki gösterilmedi, gösterilemiyor.

Hatta Türkiye’de Çin’in uyguladığı soykırım politikasını haklı görenler bile var…

Milliyetçi nutuklar atanlar bile konu Doğu Türkistan olunca kenarda köşede saklanmayı tercih ediyor veya umursamıyor.

Doğu Türkistan Türklerine, Türkiye ve Türk dünyası sahip çıkmazsa Çin daha da kuduracak, ne yazık ki zulmü ve soykırımı daha da artıracak…

****

Semerci öldü

Köyün yaşlı semercisi Bekir Usta ölmüştü. Hikâye bu ya, tüm eşekler köy meydanında toplandılar, tepinmeye, oynamaya başladılar.

Yaşlı, hasta bir eşek duvar dibinde düşünüyordu. Ona geldiler:

- Haberin yok herhalde, semercimiz öldü.

- Ne olmuş öldüyse?

- Artık sırtımız yara bere olmayacak, özgür olacağız!

- Nasıl bir özgürlükmüş bu?

- Semerci olmayınca artık sırtımıza semer yapılmayacak. Böylece sahiplerimiz bizimle yük taşıyamayacak. Kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız...

Yaşlı eşek gülmüş:

- Şaşarım aklınıza. Bugün sevinçle tepineceğinize, aslında yas tutmalısınız. Bekir Usta iyi kötü sırtımızın ölçüsünü biliyor, bizi rahatsız etmeyecek semerler yapmaya çalışıyordu. Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz. İyisi mi, siz semerciden değil, eşeklikten kurtulmanın yolunu arayın. Eşek kaldıkça, sırtınıza bir semer yapan bulunur.

 ***

 TEBESSÜM

 Yemin

Koca Ragıp Paşa, sadrazamken bir gün ahbaplarına “Rüşvet almadığınıza yemin edebilir misiniz?” diye sorar.

Oradakiler yemin billah ederek rüşvet almadıklarını söylerler. Mecliste meşhur Haşmet de vardı ve bir köşeye çekilmiş sessizce duruyordu.

Ragıp Paşa, “Haşmet, Rumeli’de hayli yüksek makamlarda bulundun. Sessizce durup yemin edemediğine bakılırsa bir hayli rüşvet almışa benzersin” der.

Haşmet:

- Sultanım, Müslümanlarda yalan yere yemin edenler çatlar diye bir itikat vardır. Şimdi ben efendilere bakıyorum. Eğer çatlamazlarsa ben de yemin edeceğim.

****

 GÜNÜN SÖZÜ

Başkalarının hürriyetlerini tanımayanlar, hürriyete layık değildir.

Abraham Lincoln