Son günlerde hep memur ve emekli maaşlarına ne kadar zam yapılacağı konuşuluyor. Özellikle emekliler için sürekli içi boş hayal satan zam haberleri yapılıyor.

Asgari ücretlilere Temmuz’da zam yapılıp yapılmayacağı da ayrı bir tartışma konusu…

Memuru, emeklisi, işçisi, asgari ücretlisi zam bekliyor…

Benim önerim şu; kamuda verilen hizmetlere ne kadar zam yapılmışsa, memur ve emekli maaşları da aynı oranda artırılsın…

PTT ve Türk Telekom, iletişim, haberleşme ve postada tekel konumunda.

Bakmayın diğer firmaların da bulunduğuna, telefon ve internette alt yapı hizmetlerini Türk Telekom verdiği için fiyatı da belirliyor.

Türk Telekom zam yapınca ister istemez diğer firmalar da bunu tüketiciye yansıtıyor.

Türk Telekom zamları çaktırmadan yaptığı için ne olup bittiğini anlayamıyoruz.

PTT ise zamları göstere göstere yapıyor.

2024 yılında PTT ücretleri yani, mektup, gönderi ve tebligat ücretleri ikinci kez zamlandı.

En son 1 Haziran 2024 tarihi itibariyle PTT hizmetlerine yüzde 45 oranında zam yapıldı.

En okkalı zam tebligat ücretlerine yapıldı. 120 lira olan bir tebligat ücreti 175 liraya çıkarıldı.

Hızlı tebligat ise neredeyse bir günlük yevmiyeye denk, 350 lira…

Tebligat ücreti yılbaşından önce 87 liraydı, yılbaşında 120 liraya, 1 Haziran’da da 175 liraya çıkarıldı. 5 ayda yüzde yüzden fazla zam yapıldı.

Geçen yıl bu aylarda tebligat ücreti 58 liraydı, bir yıl dolmadan fiyat üçe katlandı, 175 lira oldu.

Sadece tebligat değil, kargo ve mektup ücretlerine de zam yapıldı. İki satır yazıyorsunuz, zarfa koyuyorsunuz, postaya veriyorsunuz 29 lira… Bir yıl önce sadece 10 liraydı.

Taahhütlü mektup da zamdan nasibini aldı. Sadece taahhütlü olursa bir yıl önce 28 liraydı, şimdi 81 lira. O da 20 grama kadar, zarfa 3 değil de 4 kâğıt koyarsanız 87 lira tutuyor.

Zaten kimse mektup göndermiyor, tebligattan da bana ne diyemezsiniz, çünkü hepimizi ilgilendiriyor.

Kimse sevgilisine veya askerdeki oğluna mektup yazmıyor olabilir ama resmi yazışmalarda zorunlu olarak kullanılıyor. Kamuya başvuracaksınız, başvuru yapacağınız kurum şehir dışında, mecburen taahhütlü gönderiyorsunuz. Tek dilekçe göndermenin en ucuzu 81 lira, alma haberli olursa yani mektup ulaşınca bilgim olsun diyorsanız 29 lira daha ödüyorsunuz, 110 lira oluyor.

Bir dava açmak zorundasınız. Sadece bir davalı var, 10 tebligat ücreti ödemek zorundasınız, 1.750 lira… 250 lira da ayrıca masraf alınıyor, toplam 2 bin lira. Yani dava açarken mahkeme harçları hariç en az 2 bin lira mahkeme veznesine yatırılıyor.

Bu para da vatandaşın cebinden çıkıyor. Mahkeme masraflarını davayı kaybeden ödüyor; hem davacı mağdur, hem kaybederse davalı mağdur…

Geçen yıl bu ayda en düşük emekli maaşı 7 bin 500 liraydı. Temmuzda da kök maaşı düşük olanlar zam alamadı. Bugün en düşük emekli maaşı sadece 10 bin lira…

En düşük memur maaşı Temmuz 2023 zammı ve seyyanen zamla birlikte 22 bin liraydı. Şimdi ise 33 bin lira kadar. Sadece yüzde 50 arttı.

Tebligat ücreti üçe katlandı, aynı dönemde memur maaşı ikide bir, emekli maaşı üçte bir kadar arttı…

Benim önerim şu; memur ve emekli maaşları, tebligat ücretlerine yapılacak zamma endekslensin… Tebligat ücretleri ne kadar artarsa, memur ve emekliye de o kadar zam verilsin.

Memur ve emekliler bayram etsin…

 ***

Beyaz atı uçurmak

Zamanın birinde Hindistan’da bir adam idama mahkûm edilir. Karar, bizzat kral tarafından adamın yüzüne okunur. Adam, krala yalvarır bir sesle şöyle der:

- Yüce kralım, siz bilge bir insansınız ve tebaanızın neler yapabildiğine, özel yeteneklerine önem verirsiniz. Gurulara, bilgelere, yılan oynatanlara ve Hint fakirlerine saygınız vardır. O zaman bir de şunu dinleyin; ben küçükken büyükbabam bana beyaz bir atı nasıl uçurabileceğimi öğretmişti. Bütün krallıkta bunu yapabilecek başka hiç kimse olmadığından, hayatımı bağışlamalısınız.

Kral bunun üzerine hemen bir beyaz at getirilmesini emretti.

“Bu hayvanla birlikte iki yıl geçirmem gerek” dedi adam.

“Peki iki yıl vaktin var” diye cevap verdi kral. Adama şüpheyle bakarak ekledi: “Eğer bu at, süre sonunda uçmayı öğrenmezse asılacaksın!”

Adam büyük bir sevinçle atı alıp kralın huzurundan ayrıldı. Evine vardığında bütün ailesini gözyaşları içinde buldu.

“Sen deli misin?” diye bağrışıyorlardı; “Ne zamandan beri bu ailede birileri bir ata uçmayı öğretiyor?”

“Endişelenmeyin” dedi adam ve şöyle devam etti:

- İlk olarak, şimdiye kadar hiç kimse bir ata uçmayı öğretmeyi denemedi, yani atın bunu öğrenip öğrenemeyeceğini daha bilmiyoruz. İkinci olarak, kral zaten çok yaşlı ve önümüzdeki iki yıl içinde pekâlâ ölebilir. Üçüncü olarak da iki yıl içinde at ölebilir ve yeni bir atı en baştan eğitmem için bana iki yıl daha verilir. Bu arada yaşanabilecek ihtilalleri, hükümet darbelerini ve genel afları saymıyorum bile… Tüm bu saydıklarımın hiçbiri olmaz ve her şey olduğu gibi kalırsa bile, sonuçta dilediğim gibi yaşayabileceğim iki yıl daha kazanmış olacağım. Sizce az mı?

(Alıntıdır)

 ***

TEBESSÜM

Ucuzluk

İngiltere Başbakanı olduğu dönemde Margaret Thatcher, bir bakanıyla Londra sokaklarında dolaşırken bir mağazanın vitrinindeki ucuz fiyatlar dikkatini çekmiş.

Ceket 30 pound, pantolon 15 pound, pardösü 25 pound gibi. Bunları yanındaki bakana göstermiş ve şöyle demiş:

- Görüyor musun, İngiltere ne kadar da ucuz bir ülke…

Bakan, Başbakanı uyarmış:

- Sayın Başbakanım, gördüğünüz bir kuru temizleme dükkanının vitrini, mağazanın değil!

 ***

 GÜNÜN SÖZÜ

 Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sana ahlâk dersi verir.

Fransız atasözü