XIX. yüzyılda yaşadığımız 'kültür değişmesi' ile birlikte popüler kültür ön plana çıktı. Tanzimat devri Türk edebiyatında roman, iki koldan ilerledi. Bunlardan ilki Namık Kemal, diğeri de Ahmet Mithat ekolüydü.
Toplumsal gerçekçilikten uzak aşk romanları olarak nitelenen bu eserler, bugün 1940’lı yılların zaman cemiyet hayatının ve eski İstanbul'un nasıl olduğunu görmek isteyenler için oldukça hoş saptamalar taşımakta, kaynak olarak yararlanılmaktalar.
Toplumsal gerçekçilikten uzak aşk romanları olarak nitelenen bu eserler, bugün 1940’lı yılların zaman cemiyet hayatının ve eski İstanbul'un nasıl olduğunu görmek isteyenler için oldukça hoş saptamalar taşımakta, kaynak olarak yararlanılmaktalar.
Sonraki dönemlerde de popüler roman örnekleri verilmeye devam etmektedir.
Cumhuriyet’in ikinci dönemi diyebileceğimiz zaman dilimi içinde genç kadınların duyguları ön plandaydı. Bunu Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin keşfetmişti. Diğer tarafta, Mükerrem Kâmil, Cahit Uçuk, Selami İzzet, Aka Gündüz, Mahmut Yesari, Güzide Sabri, Suat Derviş, çizgilerinden sapmamışlardı.
Muazzez Tahsin Berkant "Yazılarınızda okuyucuya hangi fikir ve duyguyu anlatmak istiyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı vermişti:
Ben yazdığım romanlarda okuyucuyu hayatın iğrenç ve ıstıraplı sahalarından sıyırarak hayalimde yaşattığım güzel ve tatlı âlemlerde gezdirmek ve onlara hoş saatler geçirtmek isterim
Muazzez Tahsin Berkand, her ne kadar popüler romanları ile tanınsa da onun onlarca hikâyesi ve çocuk kitabı da bulunuyor. 1940 yılında Yeni Mecmua’nın düzenlediği çocuk neşriyatına eser hazırlayan yazarlardan biriydi.
Çocuk kitaplarının adları şöyleydi: Sihirbazın Kızı, Efe Ali (Piyes), Vatan Uğruna, Yuvasız Çocuk, Meksika Bataklıklarında, Havaların Bekçisi, Mavi Boncuk, Küçük Kahraman, Şehit Çocuk (Piyes), İnci Gerdanlık, Okumağa Başladım, Doğan’ın Kamp Hatıraları, Arslan Peşinde, Sakarya Yollarında, Sihirli Çember, Tıngır Mıngır Ben Geldim, Afrika Ormanlarında, Hayvanlar Meclisi, Gramofon Plağı, ve Batı Hikâyesi: Parmak Çocuk.
Berkand'ın romanlarından yirmi beşi Türk Sineması'na uyarlanmıştı. Bunlardan bazıları şunlardı: "Sönen Yıldız" (Yön. Osman Seden, 1956), "Bülbül Yuvası" (Yön. Nejat Saydam, 1961 ve 1970), "Küçük Hanımefendi" (Yön. Nejat Saydam, 1961; Yön. Ertem Eğilmez, 1970), "Mağrur Kadın" (Yön. Burhan Bolan, 1962; Yön. Nevzat Pesen, 1970), "Çiçeksiz Bahçe" (Yön. Ümit Utku, 1963),
"Kezban" (Yön. Dr. Arşavir Alyanak, 1963, Yön. Orhan Aksoy, 1968), "Gençlik Rüzgârı" (Yön. Nejat Saydam, 1964), "Günah Bende mi?" (Yön. Kemal Kan, 1964), "Mualla" (Yön. Ülkü Erakalın, 1964; Yön. Nevzat Pesen, 1971), "Yılların Ardından" (Yön. Dr. Arşavir Alyanak, 1964), "Aşk ve İntikam" (Yön. Süreyya Duru, 1965), Garip Bir İzdivaç" (Yön. Nejat Saydam, 1965), "Sevgim ve Gururum" (Yön. Süreyya Duru, 1965), "İftira" (Yön. Ümit Utku, 1968), "Sabah Yıldızı" (Yön. Türker İnanoğlu, 1968), "Sarmaşık Gülleri" (Yön. Nejat Saydam, 1968), "Saadet Güneşi" (Yön. Nejat Saydam, 1970), "Bir Genç Kızın Romanı" (Yön. Safa Önal, 1971), ve "Aşk Fırtınası" (Yön. Halit Refiğ, 1972).
Kerime Nadir çoğunlukla kavuşamamış âşıkların romanını yazdı. Muazzez Tahsin hep mutlu sonla bitirdi. Buna rağmen kendisi hiç evlenmemişti.
Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin Berkand; Cumhuriyet'in ilk yıllarında yetiştiler. İlk eserlerini bu dönemde verdiler. Bu dönemde batılılaşmanın yeni bir dünya görüşü, hedef ve ideal olarak ortaya konduğu; milli değerleri de içinde barındıracak yeni bir yapılanmaya gidildiği dönemdi.
Muazzez Tahsin, 4 Ekim 1984 tarihinde İstanbul’da öldü. Saygıyla anıyoruz. Ruhu şad olsun.