Dijital ekranlarda, mağaza girişlerinde, bankalarda, mesajlarda, hatta bazı kamu kurumlarında bile aynı kelimeyle karşılaşıyorum: Hoşgeldiniz!
Ama bir sorun var: O kelime yanlış.
Doğrusu "hoş geldiniz". İki ayrı kelime. Hoş ve geldiniz. Yani "gelişiniz hoş oldu", "iyi ki geldiniz" gibi bir anlamı var. Ama bir süredir, memlekette sanki bu iki kelimenin arasına görünmez bir yapıştırıcı sürülmüş gibi: herkes hoşgeldiniz yazıyor.
Bunu bir arkadaş toplantısında biri yazsa "eh olur" dersiniz. Ama devletin kurumlarında, tüzel kuruluşlarında böyle yazınca insanın içinde bir yer acıyor. (En azından benim) Bu, sadece bir yazım yanlışı değil. Daha büyük bir meselenin semptomu.
Diğer bir açıdan bakarak birleştirelim konuyu. Mesela yıllardır aynı soru döner durur: “Türkler 12 yıl kesintisiz yabancı dil dersi almasına rağmen neden doğru dürüst öğrenemiyor?”
Bence cevabı çok açık: Çünkü daha kendi dilini de doğru düzgün öğrenemiyor! Pisa testlerinde okuduğunu anlamada zorluk çektiği (üstelik kendi dilinde!) tespit edilen bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. "Hoş geldiniz" demeyi bilmeyen biri, “Welcome”ın inceliklerini nasıl kavrasın? Bakın orası da önemli. İngilizce'de welcome birleşik yazılır. Ama o dil öyle çalışır. Türkçe'de fiille kurulan yapılar ayrı yazılır. Her dilin kendi grameri, kendi mantığı vardır. Eğer biz İngilizceyi "Welcome birleşik, bizde de birleşik yazılsın bari" mantığıyla öğreniyorsak, öğrenmiyoruz demektir.
Dil, sadece kelimelerden ibaret değildir; düşünce biçimidir. Dilin yapısını öğrenemeyen, düşünmeyi de yeterince öğrenemez. Hangi kelime ayrı yazılır, hangisi bitişik olur bilmeyen bir çocuk, “to be” fiilini nerede çekeceğini nasıl bilsin?
Eskiden ilkokullarda hece fişleri vardı. Kelimeleri, heceleri ayırır ve elimizle yapıştırırdık. Kelimenin anlamı da orada otururdu kafaya. Şimdi o fişler yok. Dijital tahtalarda birleşik yazılan cümleler, otomatik düzeltmeyle kelimeleri kendi kafasına göre düzenleyen klavyeler var. Öğrenci değil, telefon karar veriyor nasıl yazılacağına. Çocuklar bazen "Google'da da öyle yazıyor" diyecek kadar çaresiz. Google yazdı diye doğrudur sanmak, artık neredeyse eğitimin yerini aldı.
Buradan yetkililere mütevazı bir önerim olacak:
Ya TDK bu kelimeyi resmen birleştirsin, millet rahat etsin.
Ya da okullarda tekrar fiş sistemine dönelim. “Hoş” ayrı, “geldiniz” ayrı. Hatta isteyen yapıştırıp evine assın. Görsel hafıza çalışsın.
Sonuçta bir dil, küçük yanlışlardan büyüyen büyük kopukluklarla yavaş yavaş aşınır. “Hoşgeldiniz” bir yazım yanlışı olabilir. Ama aynı zamanda, dilin hoşça kal demeye başladığının da göstergesi olabilir.
Unutmayalım, bir milleti ayakta tutan yalnızca toprağı değil, kelimeleridir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:
“Türk demek, dil demektir.”