Bugün size 26 Eylül 2009’da kaybettiğimiz bir can kardeşimden söz edeceğim:

Ertelenmiş umutlar düşerken

Eflatun akşamlara,

Karanlık köşebaşları

Ayaza kesiyordu ayışığını.

Paslı sustalıların şavkıması

Mehtaba göz kırpıyordu.

Geçmezdi böyle geceler

Sensiz, kimsesiz

Geçmedi zaman, pusuda.

Bir kuş öttü,

Bir çocuk ağladı,

Kahkaha attı bir kadın,

Sustu bir yürek, durdu.”

İnsan hayattayken yazılmalı gönül alıcı yazılar. Sergilenmeli sevgi sözleri, duygular anlatılmalı. Sunulmalı iltifatlar. Dostun beceri ve başarıları hayattayken ödüllendirmeli ki zayi olmasın. Nihat Nikerel’in büyük oyunculuğu, şairliği, yazarlığı ötesinde insan gibi insan olduğununun tanığıyım. Ama söylemeliydim. Geç kalmamalıydım. Önümüzde daha uzun zamanlar, konuşacak, sözler, boşalacak kadehler var sanmayacaktım. Nereden bilirdim ki, henüz elli dokuz yaşında bir gece uykusunun içine kalbini bırakacak…

Ahh! Canım kardeşim, arkadaşım Nihat Nikerel… Ne büyük gönül adamıydın. Kimseyi kırmaz, karıncayı bile incitmezdin. Şöhretin zirvesindeyken, “Şan şöhret bir gün gelir geçer... Baki kalan dostluklardır,” derdin. Sen Çorumlu, ben Sivaslı aynı burcun çocukları olarak birbirimizi iyi anlardık. Konservatuarın lokalinde dostlarla toplanırdık. Çok azımız kaldı yaşayan. Ne zaman bir televizyon programına konuk olsam, geç saat de olsa, arar, kutlar, bana moral dopingi yapardın. Kör olası zamanın çarkları, kimi öğütmedi ki?

Nihat Nikerel, 5 Şubat 1950’de Çorum’da doğdu. İkimiz de kova burcundaydık., Ben bir iki yaş daha kıdemliydim. Babasının vefatından sonra erken yaşlarda İstanbul'a geldi. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, 1972-1976 yılları arasında dünyanın pek çok ülkesini gezdi. Daha sonra yurda döndü. 1985 yılında senaryolaştırılabilecek öykü yazarak sinemaya adım attı.

Çeşitli sinema ve dizi filmlerde rol almaya, kitaplar yazmaya başladı.

Nikerel, İstanbul Aydın Üniversitesinde İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünü bitirdi. Aynı zamanda öğretim görevlisi olarak İletişim bölümünde ders verdi.

1998 yılında Sıcak Saatler dizisinde canlandırdığı babacan komiser Cehennem Cevdet karakteri ile gönüllere taht kurmuştu. 2003 yılında yayınlanmaya başlayan Kurtlar Vadisi dizisinde canlandırdığı eski kabadayı Seyfo Dayı karakteri, Nikerel'e büyük ün kazandırmıştı.

Eserleriı arasında “Görüş Günü”, “İkinci Yarı, “Cehenemde de Çiçer Açar”, “Aralık’tı”. “Yalansız Yalnızlığım”, “Ay Zamanı Zalımca”, ”Islak İzler, “Ve Dostluklara”, “Eksik Pazartesi” gibi kitaplarını sayabilirim. Yalansız Yalnızlığım’da uzun yolculuklarını anlattı. Paris eksenli hayatında Ömer Şerif'i tanıdı sinemaya, Özdemir Asaf'ı tanıdı, şiire yakın oldu.

Aralık'tı adlı kitabıyla, Cengiz Aymatov ile aynı platformda ödül aldı. Tiyatro sahnesinde ilk defa 2004 yılında, Sadri Alışık Tiyatrosunda sahnelenen, "Ağır Roman" oyunuyla çıktı. Canlandırdığı "Arap Sado" tiplemesiyle, Magazin Gazetecileri Derneği’nin 12. Altın Objektif, "En İyi Tiyatro Oyuncusu" ödülünü aldı.

Yarın size, Nihat Nikerel’i sinema ve dizilerde canlandırdığı kahramanlarda hatırlatmaya çalışacağım.