KİŞİNEV : AVRUPA VE RUSYA KÜLTÜRÜNÜN KARIŞIMI
Valea Morilor Parkı
MERKEZE ÇOK UZAK OLMAYAN YERLER
Merkeze çok uzak olmayan bir mesafede, Triumphal Arch denilen Sonsuzluk Anıtı Kompleksi var. Bu kompleks de bir Osmanlı-Rus Savaşı sonrası 1840 yılında inşa edilmiş. Kompeksin ortasında sembolik olarak sönmeyen bir ateş yanmakta.
Sonsuzluk Anıtına yakın bir bölgede tarihi özelliğe sahip Kişinev Tren Garı var. Garın hemen karşısında araçlara kapalı olan bölgede, SSCB döneminde sürgüne gönderilen Moldavalılar adına bir anıt dikilmiş. Yazımın başında belirttiğim gibi her millete hitap eden anıt var Moldova’da, bizden başka. Biz sadece bazı anıtlarda karşı taraf olarak gösteriliyoruz.
Bizim ziyaret ettiğimiz gün, anıtın çevresinde bir pazar kurulmuştu. Pazar ikinci el pazarı ve isteyen vatandaş getirip, daha önce kullandığı eşya veya giysileri satıyor. Benim en çok dikkatimi çeken, iç çamaşırlarını satanlar ile bizim hırdavatçıların, hırdavat arabasındaki görüntüyü veren her şey satanlar oldu. Rehberimiz bunların da alıcı bulduğunu söyledi.
Sonsuzluk Anıtı
Buraya fazla uzaklıkta olmayan Köy Müzesi gördüğümüz bir başka turistik yer oldu. Buradaki en önemli yapı bir ahşap kiliseydi. Bir başka bölgede bulunan kilise aslında çökmüş bir yapıymış. Ancak tarihi özelliğe sahip olması nedeniyle buraya duvarları taşınmış. Yine burada inşa edilen bir temele oturtulmuş. Aslına uygun bir de çatı inşa edilmiş. Kilisenin içinde ve çevresinde tarihi özelliğini yansıtan birçok materyal bulunmakta. Birçok aile çocuklarını vaftiz ettirmek için özelliğinden dolayı bu kiliseyi tercih ediyormuş.
Şehrin içi sayılabilecek bir başka yer Valea Morilor Parkı. Morilor, değirmen anlamına gelmekte. Bir gölün bulunduğu yere merdivenlerle iniliyor. Bir başka yoldan yine merdivenlerle çıkıyorsunuz. Gölün çevresi yaya yürüyüşü için düzenlenmiş. Anladığım kadarıyla Moldova halkının tercih ettiği ve nefes aldığı keyifli bir park. Çıkış yaptığımız merdivenlerin, ortasında suyun farklı akışları için bir düzenek hazırlanmış. Ancak bizim olduğumuz saatte bu sistem çalışmıyordu. Dolayısıyla bahsedilen su gösterisine şahit olamadık. Valea Morilor Parkı’na girmeden önce Su Kulesi denilen bir yapı gördük. Yapının su ile bir ilgisi yok. Ancak tepesinden tüm Kişinev’i görebiliyormuşsunuz. Bizim gittiğimizde kapalı olduğu için bu eylemi gerçekleştiremedik.
Kişinev’deki tarihi yapıların çoğu, rengi beyaza çalan taşlardan inşa edilmiş. Bu taşlar, şehrin 20 km dışındaki bir taş ocağından getirtiliyormuş. Burası İkinci Dünya Savaşı’nda sığınak olarak kullanılmış. Bölgede üzüm yetiştiriciliği oldukça yüksek düzeyde olduğu için bu mağaralar savaş sonrası mahzen haline getirilmiş. Mağaralar arasındaki geçiş sağlayan yolların toplamı 200 km. Bunun 55 km.’si aktif olarak kullanılıyor. Ulaşım elektrikli araçlarla sağlanıyor. Milestii Mici ismi verilen bu mahzenin içerisinde 1,5 milyona yakın “Altın Şarap Koleksiyonu” bulunmaktaymış. Bu rakam, koleksiyonun 2005 yılında Guinness Rekorlar kitabına girmesini sağlamış. Daha önceki yıllarda çeşitli yarışmalarda kazanılmış madalyalar ayrı bir bölümde sergilenmekte.
Sürülen Moldovalılar Anıtı, arkasında Kişinev Garı, çevresinde halk pazarı
YEMEKLER
Kişinev’de mutlaka yerel müziklerin icra edildiği ve yerel yemeklerin bulunduğu bir restorana gitmek ülke hakkında edinilen bilgileri tamamlamak açısında gerekli. Biz bunu Taifas isimli restoranda gerçekleştirdik. Müziklerde zaman zaman Karadeniz ezgilerini duyar gibi olduk. Yemeklerde domuz etinin yoğun olarak kullanılması nedeniyle, bunun dışında bir tercihiniz varsa siparişinizde bunu garsona mutlaka söylemelisiniz. Biz et ağırlıklı bir menü aldık. Getirdikleri peynirli patatesin lezzeti benim damak tadıma özellikle uydu.
Kişinev’i doyasıya gezmek için en az 3 gün net olarak kalmak gerekiyor. Biz Moldova’da net 2 gün kaldık. Bunun da büyük bölümü Transdinyester ve Gagavuzya ziyareti ile geçti. Kalan zamanda çok az yer görebilirdik. Ancak programda olmamasına rağmen rehberlerimiz Muzaffer Yenilmez bey ile Victoria hanımın özel çaba ve fedakarlıklarıyla birçok yeri programa ekleyebildik. Buradan onlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Yazdıklarımın dışında Kişinev’de görülmesi gereken, içimde ukde kalan yerler oldu. Bunlar içerisinde önde gelenler; Orheiul Vechi, Balanesti, Dendrarium Park, Ulusal Tarih Müzesi, Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesi, Puşkin Müzesi.
Milestii Michi Mahzeni
Son…