Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 9 Aralık'ta bir basın toplantısı düzenledi.
20 dakikalık konuşmasının birinci dakikasından sonuncu dakikasına kadar kendi yönetimini övmenin dışında Galatasaray'a yönelik suçlamalarda bulundu.
Galatasaray'ın Fenerbahçe maçı ile ilgili şikayeti konusunda bir taraftar veya yorumcu gibi değerlendirme yaptı. Koruması altına aldığı hakem Yasin Kol'u savundu. Maçta esas şikayetçi olması gereken kulübün Fenerbahçe olduğunu çünkü hakemin onların aleyhine karar verdiğini ifade etti.
Basın toplantısında konuşan sanki TFF Başkanı değil de Fenerbahçeli bir yöneticiydi.
Hacıosmanoğlu'na birilerinin, onun tarafsız olması gereken bir kurumun başında olduğunu hatırlatması gerek. Diyelim ki Galatasaraylı yöneticiler haksız, diyelim ki Yasin Kol Fenerbahçe aleyhine karar vermiş. Böylesi bir açıklamayı tarafsız olması gereken TFF Başkanı yapabilir mi? Çok gerekiyorsa, en olmadı MHK Başkanı tarafsız olmaya gayret ederek bir açıklama yapar.
9 Aralık tarihi itibariyle Hacıosmanoğlu'nun tarafsızlığı kendi açıklamaları sonucu nihayete ermiştir. Taraflı yönetimi sübut etmiştir. Bu saatten sonra bir dakika bile o koltuğu işgal etmemesi gerekir. Bu konuda gereğini yapmıyorsa üst makamlar gereğini yapmalıdır. Aksi takdirde futbolda Hacıosmanoğlu'nun sebep olduğu çatışma çok daha ileri boyuta ulaşır.
Sonuçta da; temelinde sportmenlik, kardeşlik, barış ve centilmenlik olması gereken futbolda açılacak derin yaralar telafisi mümkün olmayacak şekle gelir.