Vişne için “Altmış para / Yetmiş para / Sapı uzun / Kendi kara” demişler. Halk hekimliğimizde vişne, ishali kesmek, ateşi düşürmek, idrar söktürmek için kullanılmakta. Vişne üzerine maniler üretmişler: “Vişneyi dalda koyma, / Beni bu halda koyma, / Geleceksen çabuk gel, / Gözlerim yolda koyma.” Bu maniden sonra bir Malatya Türküsü hatırladım:

Bahçenizde bir taş attım vişneye

Kimseler yârinden ayrı düşmeye Beni yârden yâri benden ayıran

Ciğerine yağlı kurşun işleye

Dağı var ovası var

El alemin yuvası

Mevlâm vermiş bana derdi

Çekilecek neresi var”

Hazreti Muhammed, cennetteki meyvelerin renklerine ve çeşitliliklerine dikkat çekmiş ve “Bu, Allah'ın sonsuz yaratma gücünün ve sanatının delillerinden biridir,” diye buyurmuş. Cennetteki meyvelerin çeşitliliğine dikkat çekilen bir başka hadisinde, yüklü dalları bükülmüş kiraz ağaçları, üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçlarından söz etmekte. Kiraz ağacıyla, dalları, meyve çöpleri ve türlü renklerdeki meyvesiyle folklorumuzda yer almış. Çocuklarımız kulaklarına küpe yaparken, bir birbirine sormuşlar: “Yeşille başladım / Beyazla işledim / Kırmızıyla bitirdim / Cümle âleme yetirdim.”

Eski İstanbul’da Salepçilerle bozacılar kış başlangıcının, Silivri yoğurdunun çıkması ise kış sonunun habercisiydi. Kiraz satıcıları ise yazı müjdelerdi. Mektup manilerinde “Mektup yazdım yaz idi, / Kalemim kiraz idi; / Daha çok yazacaktım / Mürekkebim az idi” örneğinde olduğu gibi kirazdan söz edilirdi. Bağlama Mızrap veya Tezenesi, kiraz ağacı kabuğundan yapılırdı.

Bir zamanlar Bolu yöresinin “ Kiraz aldım dikmeden” türküsünü ne kadar çok dinlerdik. Gelelim elmaya.

Elmaya meyvelerin sultanı, derler. Atalarımız: “Eğer bir ağacınız olacaksa, onun elma ağacı olmasını sağlayın,” demişler. Çünkü bu meyve taşıdığı vitaminlerle, bedenin dengesi için gerekli enzimlerle, potasyum, sodyum, kalsiyum magnezyum, fosfor gibi madenlerle hayat kaynağı.

Elma birçok derde deva olduğu gibi, kalbe de çok iyi geldiği öne sürülüyor. Çünkü elma kandaki kolesterol oranını düşürür. Dalağın kan yapmasını sağlar. Çalışırken devamlı olarak oturanlara, şişmanlara, kanı fazla koyu olanlara elma son derece yararlı…

Yine Malatya yöresinden bir türkü aklıma geliverdi:

Al almanın dördünü

Sev yiğidin merdini,

Seversen güzel sev

Çekme çirkin derdini

O yiğidin merdi benim, desem gülersiniz değil mi? Elbet ahı gitmiş, vahı kalmış, dişleri dökük bencileyin bir kocamış kişiye.

Uzmanlar elma yemek için sekiz neden sayıyorlar:

Sabahları hiçbir şey yemeden evvel elma yendiğinde kanı temizler ve toksinleri atmaya yardımcı olur. Isırarak ve kabuğuyla yenirse dişleri temizler, diş etlerini güçlendirir. Uykudan önce yenirse rahatlatır ve kolay uyumayı sağlar. Yeşil, hafif ekşi olanları mide bulantılarını ve yanmayı önler. Kabuğuyla pişirildiğinde bağırsakları çalıştırır ve yumuşatır. Bal ekleyerek pişirildiğinde enerji verir. Ortasına biraz marmelat ekleyip fırında pişirildiğinde, özellikle rejim yapanların tatlı yeme arzusunu giderir.

Radyoda adam gibi adam arkadaşlarımdan rahmetler içinde olsun Ali Gürlü’yü unutamıyorum. Bir Sakarya türküsünü ne güzel okurdu:

Elmayı top top yapalım.”

Elma barışın, bolluğun, bereketin ve paranın işaretçisi… Rüyada elma görmek her işte şansınızın sizinle beraber olduğunu ifade eder. Masa üzerinde elma görenlere, çevrenizden saygı göreceksiniz, derler. Ağaçta elma görmek, yakın zamanda güzel bir haber alacağınız anlamındadır. Elma yeşil, ham, ya da çürükse, arzularınızın gerçek olmayacağına yorumlanır.

Rüyada dut ağacı görmek Hedef ve beklenti anlamlarını simgeliyor. Dut ağacı dikmek, Dut ağacı diktiğini görmek Beklenmedik güzel bir olaya işaret ediyormuş.

Dut meyvesinden hazırlanan şurup gargara halinde ağız ve boğaz hastalıklarına, pamukçuğa karşı kullanılıyor. Beyaz dut yapraklarının idrar söktürdüğü biliniyor.

Azerbaycanlılar türkülerinde “Dut ağacı boyunca / Dut yemedim doyunca” diyorlar.