Uygulama sahasında sıklıkla karşılaşılan bir yanılgı da “sözleşmeye ne yazarsak o geçerli olacaktır” inancı. Oysa hukuk, sözleşmenin adından çok içeriğine ve fiili duruma bakar. Bu yazıda, sözleşme başlıklarının hukuki gerçekliği neden değiştiremeyeceğini ve muvazaa ile butlan risklerini ele alacağız.
Sözleşmenin Başlığı Gerçeği Yansıtmazsa Ne Olur?
Taraflar aralarında yaptıkları sözleşmeye müteahhitlik, yüklenicilik veya taşeronluk başlığı atabilirler. Ancak işin niteliği, sürekliliği ve işyerindeki uygulama farklı bir ilişki türünü (örneğin alt işverenlik ilişkisini) işaret ediyorsa, mahkeme bu sözleşmeyi muvazaalı (yani yanıltıcı) olarak değerlendirebilir.
Örneğin; taraflar aralarında yaptıkları sözleşmede, yapılacak olan işi “anahtar teslim paketleme işi” olarak tanımlayabilir ve sözleşmenin adını “yüklenici sözleşmesi” koyabilir. Ancak mahkeme bu işi “üretime bağlı yardımcı iş” olarak, gerçek ilişki türünü ise “alt işverenlik ilişkisi” olarak değerlendirebilir ve sözleşmeyi muvazaalı kabul ederek butlan (yani yok hükmünde) sayabilir.
Muvazaa Nedir?
Muvazaa, “tarafların gerçek iradelerini gizleyerek, üçüncü kişileri yanıltmak amacıyla farklı bir sözleşme düzenlemesi” şeklinde açıklanabilir. Yukarıdaki örnek bağlamında ele aldığımızda:
a- Gerçek ilişki türü alt işverenliktir.
b- Fakat sözleşmede yüklenicilik ilişkisi gibi gösterilmiştir.
Bu durumda sözleşme muvazaalı kabul edilerek geçersiz sayılacak ve taraflar asıl hukuki sorumluluklarıyla karşı karşıya kalacaklardır.
Butlan ve Müteselsil Sorumluluk
Butlan, sözleşmenin (kısmi butlan ise bir kısmının, mutlak butlan ise tümünün) baştan itibaren geçersiz sayılması anlamına gelir. Bu durumda:
- Asıl işveren, alt işverenin tüm yükümlülüklerinden onunla birlikte sorumlu hale gelir.
- Tüm alt işveren çalışanları ilk işe giriş tarihlerinden itibaren asıl işverenin işçisi kabul edilir.
- Kıdem, yıllık izin, sendikal haklar, iş sağlığı ve güvenliği, SGK yükümlülükleri gibi alanlarda ciddi yaptırımlar ve yükümlülük devirleri doğabilir.
Özetle: Belirleyici olan sözleşmeye ne yazdığınız değil, fiilen ne yaptığınızdır. Bu nedenle ilişki türünü doğru tespit ederek işin niteliğine uygun, mevzuata uyumlu ve denetlenebilir sözleşmeler hazırlamak hayati önem taşır.