Loewe markasının kreatif direktörü Jonathan Anderson, Paris Moda Haftası’ndan çıkma kararı aldığını açıkladı.
Anderson, bu kararın markanın geleceği için çok önemli olduğunu ve bu dönüm noktasında koleksiyonlarını yeniden şekillendirme fırsatını bulduğunu vurguladı. Anderson, sadece bir tasarımcı olarak değil, aynı zamanda bir vizyoner olarak da markayı dünya çapında daha da büyütmeyi hedefliyor.
Loewe, son yıllarda dikkat çekici koleksiyonlarla moda dünyasında adından sıkça söz ettiriyor. Ancak Anderson’ın kararının arkasındaki sebepler arasında, markanın Paris Moda Haftası’na katılmanın ötesinde kendi kimliğini bulması gerektiği düşüncesi yatıyor. Anderson, markayı daha kişisel ve özgün bir çizgiye taşımayı planlıyor.
Bununla birlikte, Paris Moda Haftası’ndan çıkan bu açıklama, dünya çapında moda takipçilerini de heyecanlandırdı. Yenilikçi tasarımlarıyla tanınan Anderson, Loewe’nin gelecekteki koleksiyonlarında çok daha modern ve farklı bir bakış açısı benimseyeceğini müjdeledi.
İtalyan markada yine yeniden
Valentino, Paris Couture Haftası'na büyük bir geri dönüş yaptı ve 2025 sonbahar/kış koleksiyonunu tanıttı. Koleksiyon, zarif kumaşlar ve lüks detaylarla donatılmıştı. Markanın kreatif direktörü Pierpaolo Piccioli, koleksiyonunun modern bir Prensipli moda anlayışıyla harmanlandığını belirtti. Valentino'nun koleksiyonunda, cesur renkler, dinamik kesimler ve abartılı detaylar dikkat çekiyor.
Valentino’nun son koleksiyonunda, hem geleneksel hem de modern formların birleşimi güçlü bir şekilde hissediliyor. Markanın DNA’sına sadık kalan tasarımlar, aynı zamanda günümüzün lüks anlayışına uyum sağlamak için yenilikçi bir tarzda sunuldu. Piccioli, bir yandan geçmişin zarif izlerini korurken, diğer yandan geleceğe yönelik özgün bir vizyon oluşturuyor.
Piccioli'nin bu koleksiyonla Paris Couture Haftası'ndaki yüksek beklentileri karşılayarak Valentino’nun prestijli yerini daha da pekiştirmesi bekleniyor. Moda dünyasının önemli isimleri, koleksiyonu yüksek bir beğeniyle karşıladı ve Valentino’nun gelecek koleksiyonları için heyecan duygusunu artırdı.
Willy Chavarria ve S.S. Daley
Paris Erkek Moda Haftası'nda iki yetenekli tasarımcı, Willy Chavarria ve S.S. Daley, defilelerini sergileyerek büyük bir çıkış yaptı. Chavarria, koleksiyonunda Amerikan kültüründen ilham alarak sokak modasını yeniden yorumluyor. Özellikle rahat kesimler ve markanın imzası haline gelmiş renkli detaylar koleksiyonda öne çıkıyor. Chavarria'nın tasarımları, özgürlük ve bireysel kimlik temasını işliyor.
S.S. Daley ise, modern İngiliz estetiğini geleneksel erkek giyim kodlarıyla harmanladı. Koleksiyonunda, koyu renk paletleri ve minimal tasarımlar dikkat çekiyor. Daley, sade şıklığı ve zamansız giyim anlayışını ön plana çıkararak, modern erkeğin şıklığını yansıtmayı amaçlıyor.
Her iki tasarımcı da Paris’teki bu defileleriyle büyük bir etki yarattı ve moda dünyasının önemli isimlerinden olumlu eleştiriler aldı. Her biri kendi tarzını oluşturmuş olsa da, iki tasarımcının ortak paydada buluştukları nokta, özgünlük ve çağdaş bir estetik anlayışıdır.
İki dev markadan benzer hareketler
Dior ve Giorgio Armani, Paris ve Milano Erkek Moda Haftası'nda birbirinden etkileyici koleksiyonlar sergileyerek dikkatleri üzerine çekti. Dior, 2025 sonbahar/kış koleksiyonuyla klasik Dior estetiğini bir kez daha güçlü bir şekilde yansıttı. Rafine kesimler ve zarif kumaşlarla hazırlanan koleksiyon, Dior’un tarihsel mirasını modern bir yaklaşımla buluşturdu.
Giorgio Armani ise, sade ve zarif tasarımlarıyla ünlü olduğu tarzını sürdürüyor. Armani'nin koleksiyonu, güçlü renk paletleri ve minimalist formlar üzerinden şekillendi. Erkeğin şıklığını en iyi şekilde yansıtan koleksiyon, modern, sofistike ve aynı zamanda rahat bir giyim anlayışını savunuyor.
Her iki marka da sundukları koleksiyonlarla büyük bir takdir topladı. Dior ve Giorgio Armani, her biri kendi stilinde lüks ve zarafeti simgeliyor, ve bu koleksiyonlar hem geçmişin mirasını hem de geleceğin modern erkeğini kucaklıyor.
