ChatGPT ve benzeri uygulamaların popülaritesindeki artışın ardından yapay zeka daha fazla tartışılan bir konu haline geldi.

Yapay zekanın insanüstü birçok yeteneğinin muazzam fırsatları beraberinde getirdiğini düşünenler kadar, muazzam olanın tehditler olduğunu düşünenler de var. İnsanoğlu her zaman gücünü, kontrol edebildiği tehlikelerden almıştır. Ateş, barut, elektrik, nükleer füzyon, kimya… Bu bakış açısıyla gücü, kontrol edilebilir tehlike şeklinde dahi tanımlayabiliriz. Yapay zeka da her tehlikeli keşif gibi, tehdit ve fırsatları beraberinde getiriyor. Kontrol altında tutulabilmesi için derinlemesine incelenmesi, analiz edilmesi ve çok sayıda küresel çaplı düzenlemenin yapılması gerektiği aşikar. Fakat ilk ürünleri ortaya çıkmasına ve yazılım laboratuvarlarında yeni versiyonları geliştirilmeye devam edilmesine rağmen, devletlerin ve uluslararası kuruluşların yapay zeka hakkında kapsamlı araştırma ve analizlere imza attıklarını henüz görmüyoruz. Kapsam ve amaç konusunda kastettiğim perspektifte olmamasına rağmen, en azından konuya dikkat çekmesi bağlamında anlamlı bulduğum bir analize imza atıldı.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Yapay Zekanın Mesleklere Etkisi konulu bir analiz gerçekleştirdi ve İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu ile birlikte yayınlandı. Düşündürücü, çarpıcı hatta korkutucu senaryoların yer aldığı bu analiz, yapay zeka ve meslekler konusunun hem ciddiye ve hem de küresel planlamaya alınması gerekliliğinin altını bir kez daha çizer nitelikte.

IMF, “yapay zekanın gelişmiş ekonomilerdeki işlerin büyük bir bölümünü (yaklaşık yüzde 60'ını) etkileyeceğini” söylüyor. Analize konu örneklerin yarısında çalışanlar, üretkenliklerini artırmak için yapay zekadan faydalanabiliyorlar. Fakat diğer yarısında “yapay zekanın, şu anda insanlar tarafından yürütülen temel görevleri (yani işleri) yerine getirme becerisine sahip olacağı” öne sürülüyor ve ekleniyor; “bu durum işgücüne olan talebi azaltarak ücretleri etkileyebilir ve hatta işleri ortadan kaldırabilir.” Diğer bir ifade ile; mevcut mesleklerin %60’ı yapay zekadan direkt olarak etkilenecekler, bunların %30’u yapay zekadan faydalanarak farklı bir iş yapış modeline evrilecekler, diğer %30’u ise direkt olarak yapay zeka tarafından gerçekleştirileceği için bu işleri yapan insanlar işsiz kalacaklar. Dikkatinizi çekmek istediğim bir husus da şu; bu analiz sadece şu anda var olan aktif meslekleri kapsıyor, yani yapay zekanın doğuracağı yeni meslekler ve bu yeni mesleklerin hangi meslekleri tehdit edeceği kapsam dışı…

Analizde “yapay zekayı benimseyen yüksek gelirli ve genç çalışanların ücretlerinde orantısız bir artış gerçekleşebileceği” ifade ediliyor. Ancak IMF’ye göre “daha düşük gelirli ve daha yaşlı işçiler ise geride kalabilirler.” IMF Başkanı Georgieva, "ülkelerin kapsamlı sosyal güvenlik ağları oluşturması ve savunmasız işçiler için yeniden eğitim programları sunması çok önemli" dedi. "Bunu yaparak, yapay zeka geçişini daha kapsayıcı hale getirebilir, geçim kaynaklarını koruyabilir ve eşitsizliği azaltabiliriz." Georgieva ayrıca, "ülkelerin birçoğunun yapay zekadan yararlanacak altyapıya ya da kalifiye işgücüne sahip olmadığını, bu durumun da zaman içinde teknolojinin ülkeler arasındaki eşitsizliği daha da kötüleştirebileceğini" ifade etti.

Yapay zeka konusunda bazı yasal düzenlemeler de yapılıyor. Geçtiğimiz ay Avrupa Birliği yetkilileri, yapay zeka kullanımını düzenlemek için dünyanın ilk kapsamlı yasaları üzerinde nihai olmayan bir anlaşmaya vardı. Henüz bir bağlayıcılığı olmasa da görece gelişmiş ülkelerin bu konuda adım attıklarını görebiliyoruz. Peki ya ülkemizde? Teknoloji bakanlarımız şehir şehir Togg gezdirmekten fırsat bulup bu konuda bir komisyon kurarak araştırılmasını istemişse bile, bu komisyonun ve araştırmasının ne kadar nitelikli olabileceği hepimizin malumu… Üzücü ama gerçek.

Yapay zeka hakkında bilgi veya fikir sahibi olmayanlar, yeni mesleklerin doğuşu ve eski mesleklerin etkilenmesi konusunda bu söylenenleri abartılı buluyor olabilirler ancak tüm meslekleri internetten önce ve internetten sonra süzgecinden geçirerek nasıl icra edildiklerini anımsamak, teknolojik bir adımın dünyayı nasıl değiştirebileceğini hatırlamak için kafidir. Geçtiğimiz haftalarda kaleme aldığım “Oğlumu yapay zeka ile tanıştırdım” başlıklı yazıda da aynen ifade ettiğim gibi:

“Yapay zeka, üzerine eğilmemiz gereken bir kavram. Ne olduğunu anlayacak teknik dilleri bilmemize gerek olmaksızın, doğurması muhtemel hatta kaçınılmaz sonuçları tahmin edemezsek zarar görmemiz kaçınılmaz. Sadece bu örnekte birkaç mesleği yok ettiğimizin farkında mısınız? Metin yazarlığı, çevirmenlik, seslendirme… Her yenilikte olduğu gibi rüzgar kaçınılmaz olarak esecek, yelkeni yönetebilen istifade ederek güçlenecek, yönetemeyen sulara gömülecek. “Bana bir şey olmaz” demeyin. Ülkede 3.5 milyonun üzerinde işsiz var ve fabrikalar robotlarla dolu. Sıra ofislerde! Kendimiz, çocuklarımız ve ortak geleceğimiz için…”