İsmail Bilgin son yıllarda özellikle gençlerimize tarihimizi sevdiren yazarların başında geliyor. Sessiz, nümayişsiz, reklamsız, TV'siz, derinden derine, bütün içtenliğiyle işlevini yerine getiriyor.
İsmail Bilgin'in "57. Alay Çanakkale" kitabını hüzünle coşkuyu hücrelerinde duyumsaya duyumsaya, iki yüz elli bin şehidimize rahmetler yağdıra yağdıra okurken, gündeme Kara Savaşları'nın yıldönümü törenleri düştü. Yine bizim şehitlerimizle birlikte "huzur içinde" yatan Yüce Atatürk'ün dediği gibi "bizim evlatlarımız olan" dedelerini anmak için Çanakkale'ye geldiler.
Aynı gün Avustralya'da yayınlanan The Age gazetesinde yayınlanan yazıda şu satırlar yer alıyordu: "Gençlerimiz bilmeliler ki, Anzaklar Gelibolu'da bir ülkeyi işgal etmeye çalışırken öldü. Dünya'da Türkiye'den başka, ülkesini işgal etmek isteyen yabancı bir ülkeye kendi topraklarında kayıp askerlerini anmasına izin veren başka bir ülke var mı? Tek ülke yok. Türkler saygıyı hak ediyor." (Milliyet 25 Nisan 2010)
"Gazete gençlerimiz bilmeliler ki" diyor. Bizim de gençlerimiz bilmeliler. Ve gençlerimiz hiç olmazsa iki gündür okuduğum "57. Alay Çanakkale" romanını okumalılar. Roman tadında sıkılmadan, rakamsal tarihlere dipnotlara, italik yazılara boğulmadan roman tadında sıkılmadan akıcı ve yalın bir Türkçe ile okumalı ve doğal kaynak suyu gibi içmeliler. Ruhları için gerekli olan pek çok mineral bu kitabın satırları orasındadır. "57. Alay Çanakkale"de yalnız gençlerin değil, her birimizin alacağı paylar var.
İsmail Bilgin, Çanakkale ve özellikle 57. Alay'a ilişkin pek çok ezberimizi bozuyor, bu Alay'ın Galiçya ve Filistin'deki hizmetlerinden de söz ediyor.
57nci Alay. 25 Nisan 1915 sabahı emir almamasına rağmen, komutanları Mustafa Kemal ve Hüseyin Avni Bey'in ileri görüşleri ve yerinde kararlarıyla hareket etmiş, düşmanın Conkbayırı'nda büyük kara çıkarmasını durdurmuştu.
Roman boyunca, İbrahimler, Recepler, Subay Ethemler Kara Eminler... Her birinin ibretli hikâyeleri bizi vermek istediği mesaja ulaştırıyor. Okurken duygularınızın baskın çıkacağını göz önünde bulundurun ve elinizin altında bir mendil bulunsun.
- Alay Efsanesine vücut veren yüzlerce serdengeçtinin hikâyelerinden iki sahne:
Kara Emin'in nihayet sıladan mektubu gelmiştir. Mektupta nur topu gibi bir oğlunun doğduğu yazılmakta ve oğlunun ayak izi kâğıda çıkarılmıştır. Kara Emin mektubu kalbinin üzerinde taşımaktadır. Düşman kurşunları oğlunun ayak izinin çizili olduğu mektubu delerek onu şehit edecektir.
Yüzbaşı Dimotriyati Türk Askerlerinin doktorudur. Zor şartlar altında siperden sipere koşmakta yaralılarımızın yaralarını sarmaktadır. Bu topraklar için canını verirken ağzından çıkan son cümle "Beni sakın sizden ayrı gömmeyiniz" olmuştur.
İsmail Bilgin, "57. Alay Çanakkale" kitabının girişinde, çalışmalarına katkı sağlayan İsmail Hakkı Aydar'ın bir şiirini almış. Şiirin son kıtası şöyle:
"Huzuruna geliriz her yıl gururla senin
Fatihalar gönderir torunların sevenin
Ey şerefli ceddimiz hayranız size bilin
Elli yedinci Alay Türk'ün cesur alayı.
57. Alay, Türk askerî tarihinin en kahraman alaylarından biri. Bu alayın mensupları, özverinin, vatanseverliğin, cesaretin, kararlılığın sembolü olmuşlar. İsmail Bilgin "57. Alay Çanakkale" ile bu alayı gelecek kuşaklarca tanıtıyor. Hem de pek çok bilinmeyeni bildirerek, yanlışlara düzelterek. İsmail Bilgin'e ve Timaş Yayınları'na teşekkür ediyorum.
57. Alay Çanakkale, İsmail Bilgin, Timaş Yayınları İstanbul 2010. (0212 511 24 24 "timas.com.tr")