Rusya’da yaratılan vahşeti hepimiz canlı canlı izledik. Dünya üzerinde var olan bütün terör örgütleri onları kuran ülkelerin ve oluşumların taşeronudur.

Konser salonunu basan caniler yüzün üzerinde insanı vurarak öldürdü. Görüntüler arasında en korkuncu yerde can çekişen bir insanın boğazının kesilmesiydi.
Bu durumu açıklayabilecek bir din, bir ideoloji, bir cümle yok ve olmayacak.
Sekiz insan bir araya gelip kooperatif kurmakta zorlanırken silahları, arabaları, binlerce militanıyla ortaya bir örgüt çıkıyor ve dünyayı bir anda yangın yerine çeviriyor.
Büyük bir kalabalığı toplamak, eğitmek, canileştirmek, donatmak, lojistik ihtiyaçlarını yerine getirmek bütün bu çabanın finansmanını sağlamak arkalarında büyük bir güç olmadan neredeyse olanaksızdır.
Bırakın roket atarları, makineli tüfekleri, ağır silahları, arabaları binlerce insana sadece tabanca ve ikişer şarjör mermi vermek bile milyonlarca lira tutar.
Onlarca uzman yaptığı açıklamalarda İşid’in askeri taktikler kullandığını, dağılma ve toplanma şekillerinin askeri teknikler içerdiğini yıllarca yazdı ve anlatmaya çalıştı. Ciddi bir eğitimden geçirilmemiş birilerinin bunu başarması mümkün mü?
Ayrıca bir dönem canlı canlı izletilen boğaz kesme, diri diri yakma görüntüleri büyük bir planın parçasıydı. İnsanlarda dehşet uyandırırsanız savaşma azimlerini kırarsınız. Turuncu mahkum tulumları bile derin bir tasarımın ürünüdür. O tulumları görenler birazdan ne izleyeceklerini bilir; bu da dehşetin bir parçasıdır.
Pkk başlangıcında istediği propagandayı gerçekleştiremedi ve karanlık bir akıl bebekleri kurşunlamalarını, yakmalarını söyledi. Yaptılar. İstediklerine vahşet yoluyla ulaştılar.
Gelişmiş denen ülkelerin uyguladıkları işkence yöntemleri ve dehşet yaratma taktiklerini Hipokrat yemini etmiş psikiyatrist ve doktorlarla yeraltı laboratuvarlarında “geliştirdiler.”  Birkaç on yıl geçince de üzerinden belgeselini çekip izlememiz için bizlere sattılar.
Gücü elinde tutanlar o gücü kaybetmemek için diğer ülkeleri deney sahası olarak kullanmaya devam ediyorlar. Kısacası sömürgecilik döneminde Afrika’da kauçuk toplayan çocukların elleri ve ayakları “az çalıştıkları” gerekçesiyle kesilerek aynı dehşet yaratıldı.
İnanın terör örgütleri durup dururken gidelim de şurada insan öldürelim demiyor. Hepsi arkalarındaki kurucularının aklıyla yönlendiriliyor. Hepsi acının ve dehşetin terör taşeronları.
Rusya’da gerçekleşen saldırının gerçek sorumluları belki de yıllar sonra çıkacak ortaya. Hangi istihbarat örgütü, hangi ülke arkasında; hangi akıl gerçekleştirdi ya da bir ülke Rusya’ya gözdağı mı verdi belki bir gün öğreniriz.
Bir yerlerde savaşlar çıkarılıyor ve sıradan insanlar acıların en büyüğünü çekiyor. Ne hikmetse savaşlara onay verenler savaşlardan hep uzakta güven içinde yaşayıp gidiyorlar.
Aynı oyun bizim ülkemizde de oynandı ve oynanmaya devam ediyor.
3.Dünya savaşına hiç bu kadar yaklaşmamıştık. Paylaşım savaşını başlatanlar savaşı kendi ülkelerinden uzakta; paylaşmak istedikleri yerde gerçekleştiriyorlar.
Dünya üzerinde hakimiyet sağlamak isteyen taraflar şu anda savaşıyor. Büyük bir satranç tahtası üzerinde taşlar planları doğrultusunda hareket ediyor.
Umarım bu yangın bizden uzakta kalır ve en kısa sürede söner.