Turist var ama oteller boş. Arap ülkeleri Türkiye için kötü propaganda yapıyor. Altımızı oyuyorlar.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un olumlu turizm verileriyle övünmesine rağmen, sektör içinden gelen sesler bu rakamların gerçekçi olmadığını öne sürüyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, revize edilen istatistiklerle turizmde rekorlar kırıldığını iddia edilse de otellerin boş kaldığını belirtiyor.
İstanbul’un turistik bölgeleri Laleli ve Taksim’de otel doluluk oranlarının düştüğüne dikkat çeken Oldcity Otelciler Platformu Başkanı Tarkan Akyüz ise, ziyaretçi azalmasının sebeplerini yüksek yaşam maliyetleri ve bölgesel çatışmalar olarak gösteriyor. CVK Park Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Murat Arslan da benzer düşüşler yaşandığını ve bunun üstesinden gelmek için BDT ve Hindistan pazarlarına yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini ifade ediyor. TÜROB – Türkiye Otelciler Birliği’nin ise bu konuda sessiz kalması, sektördeki sorunları çözmede yetersiz kaldığı eleştirilerine neden oluyor. Bu çelişkili durum, Türkiye turizm sektörünün karşı karşıya olduğu zorlukları ve içsel çatışmaları gözler önüne seriyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen toplantıda 2024 turizm hedefleriyle ilgili açıklamaları, iyimser tabloya rağmen bazı çelişkileri de beraberinde getirdi. Bakan Ersoy, pandemiden hızla toparlanan Türkiye’nin turizmde yeni bir rekora ulaştığını ifade etse de, bu başarının altını dolduran gerçekler göz ardı edilmekte. Özellikle, Ege bölgesindeki turizm merkezlerinin doluluk oranlarının düşmesi ve yalnızca büyük spor etkinliklerine bağlı olarak artan ziyaretçi sayıları, sürdürülebilir bir turizm stratejisinin olmadığını gösteriyor. Ayrıca, yerel yönetimlerle olan sürtüşmeler ve Yunan adalarının Türk ziyaretçilere sunduğu vize kolaylıkları gibi dış faktörler, bakanlığın turizm politikalarının eksiklerini açığa çıkarıyor. Bakanlığın nitelikli turist stratejisi, kişi başına geliri artırıyor olsa da, bu stratejinin geniş kapsamlı bir başarıya ne ölçüde katkıda bulunduğu tartışmalı.
Turizmde olmamız gereken yerden çok uzaktayız. Revize istatistiklerle rekorlar kırılıyor ama oteller boş… Başarısızlığı gizlemek için Ulaştırma Bakanlığını, Avrupa Kupasını, Olimpiyatları öne sürerek başı toprağa gömmenin bir anlamı yok. Rakiplerimiz İspanya ve Yunanistan turizmde rekorlar kırıyor. Hatta bu ülkelerde bazı bölgelere turist girişine kısıtlamalar getirilmesi gündemde.
Turizm Günlüğü, Türkiye turizmi üzerine etkili dosya konularıyla dikkat çekmeye devam ediyor. İstanbul, dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken iki önemli turizm bölgesine ev sahipliği yapıyor:
Laleli ve Taksim. Bu bölgelerdeki turizm dinamiklerini daha iyi anlamak için, alanın içinden iki önemli isimle görüştük. Bir yandan Laleli’de bir otelciler birliğinin başkanı, diğer yandan ise Taksim’in en prestijli otellerinden birinin genel müdürü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yılın ilk altı ayına ait turizm verilerini sınır ve havalimanı girişlerine dayanarak açıklarken, bizimle konuşan otel yöneticileri ise kendi sistemlerindeki somut verilere göre değerlendirmelerde bulundular. Bu iki farklı perspektif, Türkiye’nin turizm sektörünün genel resmini daha net bir şekilde ortaya koyuyor.
Oldcity Otelciler Platformu Başkanı Tarkan Akyüz, İstanbul’un Tarihi Yarımada bölgesindeki otellerin bu yaz sezonunda karşılaştığı zorlukları dile getirdi. Özellikle, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar’dan beklenen turist akışının önemli ölçüde azaldığını belirten Akyüz, bu durumun nedenlerini ve oteller üzerindeki etkilerini açıkladı:
“Türkiye, İstanbul ve özellikle Tarihi Yarımada turizmi bu sene büyük bir düşüş yaşıyor. Geçen yıllara oranla %20-30 azalan turist sayısı ve otel doluluk oranlarıyla karşı karşıyayız. Ziyaretçiler, artan yaşam maliyetleri ve bölgedeki fiyat artışları nedeniyle buraları eskisi kadar cazip bulmuyorlar. Ayrıca bazı arap ülkelerinden Türkiye’ye yönelik olumsuz propoganda yapıldığına dair bilgiler alıyoruz. Bu durumun turist sayısını daha da olumsuz etkiliyor. Tarihi Yarımada’daki otellerin maliyetlerinin iki kat artmasına rağmen, doluluk oranlarını artırmak adına fiyatlarını %20-30 oranında düşürmek zorunda kalıyoruz. Eğer 15 Ağustos sonrası doluluk oranlarımız artmazsa, bölgedeki birçok otel el değiştirebilir. Bu, kriz dönemlerinde sıkça rastlanan bir durum,”