Ülkemizde alt işverenlik kavramına bakış son derece sığ ve bilinçsiz. Kavramlar, mevzuat hükümleri, modeller, faydalar veya riskler yeterince anlaşılamamış. Hal böyle olunca kim neden alt işverenlerle çalışır ve alt işverenler gerçekten ne işe yarar gibi birçok soru meslek profesyonellerinin zihnini meşgul ediyor. Bu yazı dizisinde bu konuyu irdeliyoruz.
Günümüz iş dünyasında, kurumsal başarı sadece iç kaynakların verimli kullanılmasıyla değil, aynı zamanda dış kaynaklarla kurulan sağlam iş birlikleriyle elde edilebiliyor. Alt işverenlik modelleri, firmalara projelerinde yeni bir soluk getirirken inovasyon ve esneklik açısından da birçok faydayı beraberinde getiriyor.
Bu modeller işletmelerin operasyonel süreçlerinde hız ve verimlilik kazanmasını sağlarken farklı sektörlerden gözlemlenen somut başarı örnekleriyle de faydaları destekleniyor. Örneğin; havaalanı işletmeciliği alt işverenlik modellerinin verimli kullanımına dair ciddi başarılar sergiliyor ve çok önemli veriler barındırıyor. Teknik inşaat (havaalanı, enerji tesisi, baraj vb.), üretim veya birçok hizmet sektörü iş birliği ile başarılı alt işverenlik ilişkisi modeli örneklerini çoğaltabiliriz. Bu başarılı örneklerin bize gösterdiği şey ise; doğru alt işverenlik ilişkileri sayesinde firmaların kurumsal stratejilerde yenilikçi yaklaşımlar geliştirilebildiği ve bunun da rekabet avantajını beraberinde getirdiğidir.
Alt işverenlerin katılımı neticesinde iş süreçlerine dış kaynak entegrasyonunun getirdiği taze bakış açıları, gelişen teknolojik altyapılarla birleştiğinde şirketlerin dijitalleşme süreçlerinin de ivme kazanmasına imkân tanır. Böylece sağlanan esneklik ve maliyet avantajları, kurumsal performansa doğrudan yansır ve yenilikçi projelerin hayata geçirilmesine zemin hazırlar.
Örnek vakalar incelendiğinde, alt işverenlik iş birlikleri ile elde edilen sinerji hem fonksiyonel hem de stratejik düzeyde fark yaratma potansiyeline fazlasıyla sahip. Sektör liderlerinin uygulamalarından çıkarılan dersler, benzer modellerin küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından da benimsenebilecek nitelikte olduğunu ortaya koyuyor. Uygulanabilir modellerin tespit edilmesi ve doğru yöntemlerle işletmeye veya tesise entegre edilmesi, küçük - büyük demeden bütün işletmeler için gelişim ve büyüme fırsatları sunmaya aday.
Alt işverenlerle iş birliği geliştirerek yeni iş modellerine açık olmak, önümüzdeki dönemde kurumsal başarının ve inovatif yaklaşımların anahtarlarından biri olabilir. Teknolojilerin, işlerin ve iş yapış biçimlerinin bu denli hızla ve çeşitlilikle değiştiği günümüzde, her bilgiye ve teknolojiye aracısız erişerek en verimli şekilde kullanabilecek ekipleri istihdam etmek neredeyse imkânsızdır. Mümkün olsa dahi verimsizdir, maliyetlidir ve ciddi zaman kaybına yol açacaktır. Firmalar alt işverenlik modellerinin sunduğu dinamik yapıdan yararlanarak sektörlerinde fark yaratan projelere imza atabilirler ve sürdürülebilir büyüme ivmesi elde edebilirler.
