Turizmciler birlik olma yönünde çalışmalarına hız verdi. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın salonunda buluşan Konuşmacılar ve söyleşiye katılanlar, turizmin geliştirilmesi için işletmecilerin bir araya gelmesi ve politikaların oluşturulmasına etki etmesinin önemine olmadıklarına vurgu yaptı.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Avrupa Birliği Desteği ile hayata geçirdiği Ortaklaşa; Kültür, Diyalog ve Destek Programı tarafından desteklenen Marmara Adaları Kültür Sanat Aksı (Marmara Aks) projesi kapsamında 9 Nisan’da Avni Jale Özken Marmara Adalar Müzesi’nde gerçekleşen Marmara Adası’nda Turizmin Dünü, Bugünü, Yarını söyleşisinin konukları turizm araştırmacısı Halim Bulutoğlu ve meclis üyesi ve işletmeci Deniz Enön’dü.
Etkinlik, projesi sorumlusu Adil Çamur’un Marmara Aks hakkında bilgilendirmesi ile başladı.
Turizm araştırmacısı Halim Bulutoğlu, Marmara Bölgesi'nde turizmin doğuşu ve gelişimi hakkında tarihsel bilgiler paylaştı. Bölgedeki ilk otellerin nerelerde açıldığına ve bu girişimlerin hangi dinamiklerle tetiklendiğine dikkat çekti. Özellikle Erdek’in öncü rolüne değindi. 1950'li yıllarda kamu dinlenme tesisleri ve sayfiyenin keşfi ile bölgeye gelen ve ağırlığını yerlilerin oluşturduğu turistlerle birlikte ilk otellerin Erdek'te açılmasıyla birlikte civar bölgelerde de benzer şekilde turizm faaliyetlerinin hızla yaygınlaştığını belirtti.
Geçmişle günümüz arasındaki farklara da değinerek, bir dönem çok yaygın olan "uzun süreli konaklama" ve “tam pansiyon” kültürünün artık neredeyse tamamen ortadan kalktığını söyledi. Marmara'nın kirlenmesi ve çarpık yapılaşmanın da tetiklediği bu tarihsel karşılaştırmalarla, bölgedeki turizmin dönüşümünü ortaya koydu.
Marmara Adalar Belediyesi meclis üyesi ve işletmeci Deniz Enön, kendisinin ve babası Ahmet Enön’ün turizmcilik deneyimleri hakkında bilgi verdi. Otellerinin yıllar içinde nasıl değişim geçirdiğini anlattı. Otelin tarihinde birçok ünlü ismin ve sanatçının ağırlandığını belirten Enön, geçmişe kıyasla artık eskisi kadar tanınmış simaların otele gelmediğini söyledi.
Son yıllarda otellerde kalan misafir sayısında artış yaşandığını ifade etti. Buna rağmen insanların harcama alışkanlıklarında aynı oranda bir artış olmadığını vurguladı. Turizm sektöründeki bu değişimin hem bölgesel hem de genel ekonomik koşullarla bağlantılı olduğuna dikkat çekti.
Turizmde sezonu uzatmak için önerilerde bulunan Bulutoğlu, özellikle zeytinyağı ve doğal ürünlerin ön plana çıkarılması gerektiğini vurguladı. Bu ürünler etrafında düşük sezonda düzenlenecek 2-3 günlük etkinliklerin hem ziyaretçi ilgisini artırabileceğini hem de konaklama sürelerini uzatabileceğini söyledi.
Tekirdağ’daki bağbozumu festivalleri ve 1990'lardan itibaren yaygınlaşmaya başlayan konaklamalı bağevlerinin, turizme sağladığı katkıya dikkat çeken Bulutoğlu, Marmara Adası'nda bağcılığın Avşa dışında ne yazık ki sönümlendiğini ancak zeytin ve diğer doğal ürünlerin bu boşluğu doldurabilecek güçlü değerler olduğunu belirtti. Bu ürünlerin doğru şekilde tanıtılması ve etkinliklerle desteklenmesi durumunda adanın turizm potansiyelinin önemli ölçüde artabileceğini ifade etti.
Bulutoğlu, Marmara Adası’nda zaten var olan balıkçı barınaklarının iyileştirilmesiyle, kısa ve uzun süreli yat konaklamalarına uygun hale getirilecek marina işletmeciliğinin desteklenmesinin turizme olumlu katkılar yapacağına vurgu yaptı. Ulaşım sorunlarının çözümünün turizmi geliştireceğini belirtti.
Deniz Enön, 1-2-3 Ağustos’ta gerçekleşecek 4 Marmara Adası Edebiyat Günleri nedeniyle şimdiden rezervasyonlar aldıklarını bu gibi girişimlerin olumlu olduğunu ifade etti. Gündoğdu Mahallesi’ndeki Ada Art gibi sanat çalışmalarını da barındıran girişimlerin önemi belirtildi.