İstanbul’da her gün taksi kavgası yaşanıyor. Taksiciler müşteri beğenmiyor, yol beğenmiyor, para beğenmiyor… Beğenmiyor da beğenmiyor.

En hazini de Türk müşterilere üvey evlat muamelesi yapılıyor.

İstanbul’da 18 bin 773 taksi var. Bu taksilerde çalışan 45 bin 786 kayıtlı şoför bulunuyor.

2023 yılının ilk altı ayında sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 153 ihbar hattına taksicilerle ilgili 33 bin 878 şikâyet yapıldı. Taksiciler Esnaf Odası, CİMER ve diğer adli makamlara yapılan şikâyetler hariç sadece belediyenin ihbar hattına 6 ayda her taksi neredeyse iki kez şikâyet edildi.

Şikâyetler sadece bu yıl olmadı. Son bir buçuk yılda, yani 2022 yılı ile 2023 yılının ilk altı ayında yine sadece belediyenin 153 ihbar hattına 144 bin 166 şikâyet yapıldı.

45 bin 786 kayıtlı şoför var, ortalama her şoför en az 3 kez şikâyet edildi. Taksi başına düşeni ise neredeyse 8 şikâyet…

En çok şikâyet ise yol ve yolcu seçme konusunda yapıldı. Sonra fazla ücret alınması, kaba davranılması, yolcuyu uzak yere götürmek, yani yolu uzatmak, trafik kuralı ihlali geliyor.

Her konuda şikâyet var anlayacağınız.

Peki asıl soru şu… Bu kadar şikâyet edilen taksicilerle ilgili bugüne kadar ne yapıldı?

Ne yazık ki hiçbir şey….

İstanbul’da taksicilik kendi içinde bir çeteleşmeye dönüştü. Belli kişiler veya gruplar taksi plakalarını elinde tutuyor ve istedikleri gibi at koşturuyor.

Taksiciler Esnaf Odası da ya elinden bir şey gelmiyor ya da bir şey yapmak istemiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise kendi yetkisini aştığı için çok fazla müdahale edemiyor.

Kural tanımayan taksiciler ne yazık ki İstanbul’da at koşturuyor.

Öncelikle taksicilik ve minibüsçülük gibi özel taşımacılığın çok sıkı kurala bağlanması gerekir.

Tüm taksiciler ve minibüsçüler bu kurala uymalı, uymayanlara ise taksi plakasının iptal edilmesi gibi çok ağır yaptırımlar uygulanmalı.

Taksiciler veya minibüsçüler haksız şikâyet edilmiş de olabilir. Bunu denetlemek için de her taksi ve minibüse araç içi kamera zorunlu tutulmalı.

Kameraların da çalışır olması şart koşulmalı, eğer kamera bozuk veya çalışıyor durumda değilse ağır ceza verilmeli. Hatta şikâyet edilen taksici veya minibüsçünün kamerası çalışmıyorsa şikâyetçinin iddiaları doğru kabul edilmeli…

Sonuçta her şey insan davranışlarından kaynaklanıyor.

İnsanları yüzde yüz kontrol etmek tabii ki mümkün değil ama ipini koparanın taksici veya minibüsçü olması engellenmelidir.

Bir kamu kuruluşunda temizlik işçisi alımında elli evrak istenir, soyu sopu araştırılır… Dedesinin, eniştesinin bilmem neyinde bir sorun varsa güvelik soruşturması gerekçesiyle iş akdi feshedilir…

Gel gör ki, basit bir belge ile herkes taksicilik veya minibüsçülük yapabiliyor…

Takside ve minibüste çalışacak şoförler için çok özel şartlar getirilmeli; belirli süre eğitim zorunlu tutulmalı ve psikolojik testten geçirilmeli… Sahibi olsa bile şartları taşımayanlar taksi veya minibüste çalıştırılmamalı…

En önemlisi de kim olursa olsun, kurallara uymayanların cezasını hemen kesmeli…

Yoksa şikayetler hiç bitmez, uzun yıllar daha taksi sorununu konuşuruz.

****

Bu kimdir?
Yahudi asıllı bir Rus, uzun uğraşılar sonucu İsrail’e göçme iznini alır. Çıkışta, Ruslar bagajını denetlerken elbiselerin arasında Lenin’in büstünü bulurlar. Görevli sorar:

- Bu nedir?

Yahudi:

- “Bu nedir?” sorusu yanlıştır yoldaş! “Bu kimdir?” demeniz gerekirdi! Bu Lenin’dir, sosyalizmin temellerini atan, Rus halkına iyilikler getirendir. Ben de bunu bereketli günlerin anısı diye yanıma aldım...

Etkilenmiştir Rus görevli:

- Tamam, geçebilirsiniz!

İsrail’de Tel Aviv Havaalanında gümrük memuru büstü görür ve sorar:

- Bu nedir?

Yahudi:

- “Bu nedir?” sorusu yanlıştır Paşam! “Bu kimdir?” demeniz gerekirdi! Bu Lenin’dir. Bu deli cani yüzünden Rusya’yı terk etmek zorunda kaldım! Yanıma aldım ki, her gün suratına tükürüp lanet okuyayım!

Etkilenmiştir İsrailli görevli:

- Tamam, geçebilirsiniz!

Adam evine gelir, büstü büfenin üstüne koyar, gelişi nedeniyle de akrabalarına davet verir.

Davette yeğenlerinden biri sorar:

- Bu kimdir?

Yahudi:

- “Bu kimdir?” sorusu yanlıştır kuzum! “Bu nedir?” demen gerekirdi! Bu, 10 kilogram, 24 ayar altın, vergisiz, gümrüksüz, üstelik KDV’siz servettir.

(Alıntıdır)

***

 TEBESSÜM

 İlk gün

Taksiye binen müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omuzuna dokunur. Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybederek kaldırıma çıkar, arabayı zar zor durdurur. Arkaya dönüp müşteriye bağırır:

- Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım!

Müşteri şaşırır:

- Azıcık dokunmanın sizi bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemedim, özür dilerim.

Kendini toparlamış olan taksici, müşteriyi teskin eder:

- Haklısınız, sizin kabahatiniz yok. Bugün benim taksicilikte ilk günüm, 25 senedir cenaze arabası şoförüydüm de…

****

 GÜNÜN SÖZÜ

İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir.

Paulo Coelho