Neydi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri?

1.     Cumhuriyetçilik

2.     Milliyetçilik

3.     Halkçılık

4.     Laiklik

5.     Devletçilik

6.     Devrimcilik

Aklı başında olan; cehaletten bir parça kurtulmuş biri yukarıdaki ilkelere nasıl karşı çıkabilir? Bu ilkelerin yerine insanı daha özgür kılacak hangi ideolojik ilke veya kurallar getirilebilir?

Örneğin laiklik ilkesinin benimsenmediği bir devlette o devletin resmi dini dışında kalanların dini inanışlarını gerçekleştirme şansı olabilir mi? Kesinlikle olamaz. Avrupa’da; halkının çoğunluğu Hristiyan olan bir ülkeye gittiğinizde orada yaşayan farklı dinden insanların huzur içinde hayatlarını sürdürdüğünü görüyorsunuz. İbadethaneleri var, istedikleri gibi ibadet ediyorlar. Bunu laiklik ilkesi sağlıyor.

Kısacası laiklik en çok dini inanışları koruyor. Ama bize öğretildiği gibi açılımı “din ile devlet işlerinin ayrılması” değil de daha fazlasıdır. Devletin her bireye eşit yaklaşmasının, adaletli davranmasının anahtarıdır.

Bir de Musevi şeriatıyla yönetilen İsrail’e o coğrafyada yaşamaya çalışan Müslümanlara yaptıklarına bakın. Laikliğin olmadığı her yerde karşımıza çıkacak vahşet budur.

Peki Dünya üzerinde cumhuriyetten güzel ve insani bir yönetim şekli var mıdır? Cumhuriyet insanı kul, köle olmaktan kurtarmadı mı? Ya da beyni yıkanmış cahil ve vahşi bir kitlenin hastalıklı düşünceleriyle padişahlığı, krallıkları geri mi getireceğiz?

Milliyetçilik; aileni, sevdiklerini, komşularını, ülkeni korumak değil mi? Siz bakmayın milliyetçiliğe karşıyım diyen embesil sevgi pıtırcıklarına. Çocuğunu, eşini, anneni, babanı, komşularını, ülkeni korumak ve onlar için en iyisini istemek milliyetçiliktir. Hangi hastalıklı beyin buna karşı çıkabilir diye soracağım ama öyle çoklar ki!

Halktan yana olmak değil mi halkçılık. Şimdilerde daha havalı ifadeler var sosyal devlet gibi ama bence halkçılık daha samimi ve anlaşılır.

Halk bir parça elbiselik kumaş bulmakta zorlanırken devletçilik en akıllı çözüm değil miydi? Yokluk içinde kurulan Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını daha birkaç yıl önce kutladık ve bu sene Dünya’nın on yedinci büyük ekonomisiyiz; bu başarının sahibi Cumhuriyet ve devletçilik ilkesi değil mi?

Devrimcilik durmadan ilerlemektir devirmek değil. Devinimle ilgilidir. Gelişmek ve büyümekle ilgilidir.

Bunca cümleyi neden kurdum biliyor musunuz? Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye hep birlikte bağırarak mezuniyetlerini kutlayan ve bu nedenle ordudan atılan teğmenlerimiz için yazıyorum. Her zaman onların yanındayız. Acaba bu ülkede Mustafa Kemal’in askeri olmak ne zaman suç oldu?

Eğer ideolojik olarak kendimi tanımlamak ya da açıklamak zorunda kalsaydım Kemalizm o tanımların en başında yer alırdı.

Atatürkçü olmaktan gurur duyuyorum. Ben de Mustafa Kemal’in milyonlarca askerinden biriyim.

Neredeydi anımsamıyorum ama Mustafa Kemal’in askerleriyiz denmesinden rahatsız olan birileri Zeki Müren’in askerleriyiz diye pankart açmışlardı. Normaldir.

Bizler Mustafa Kemal’in askerleriyiz birileri de Zeki Müren’in askeri olabilir. Herkesin kendi seçimidir.