Karadeniz, geçen yıl sele kapılmıştı…

Değişen hiçbir şey yok, bu yıl da selle boğuşuyor.

Allah göstermesin ama korkarım ki önümüzdeki yıllarda da selle imtihanı devam edecek gibi görülüyor.

Koskoca Bakan yanılmış olamaz herhalde, bölgenin kaderi bu!

Karadeniz çok yağış alan bölge olduğu için sel de kaderimiz!

Yağmur yağmasın, hiç sel yaşanmaz, emin olun!

Bakanın haklı olduğu bir taraf var; bu kadar olumsuzluğu bir araya getirip, bu kadar anormal işlerden sonra eğer bir sorumlu bulunamıyorsa, en kestirme çözüm kadere bağlamaktır!

Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Çaykırı Köyünde, geçen yıl 11 Ağustos’taki selde zarar gören cami bizzat valinin gözetim ve denetiminde devlet tarafından yine aynı yere yapıldı.

Bu yılki yağmurlarda camiyi sel götürdü…

Bu durum kaderden başka neyle açıklanabilir ki!

Adıyaman’da iki kuyuda 6 milyar dolarlık Jelibon rezervi bulunduğu esprisini bile ciddiye alanların olduğu bir ülkede her şeyi kadere bağlamayı da olağan görmeli…

Her şeyi kadere bağlamak; aklı, bilimi, çalışmayı, insan iradesini inkar etmektir.

Yağmur yağması tabii ki kaderdir ama sele teslim olmak, evlerin, işyerlerinin sular altında kalması, köprülerin selde yıkılması kader değildir. Beceriksizliktir, akıl ve ilimden uzaklaşmaktır.

Deprem kaderdir ama fay hattına kule dikmek, çürük binalar inşa etmek, demirden ve çimentodan çalmak kader değil, aptallıktır.

Çarpık şehirleşmenin önünü açmak, üç metrelik istinat duvarını bile adam gibi yapmamak, su havzasında, dere kenarında inşaata izin vermek, üç beş oy uğruna kaçak yapılaşmanın önünü açmak kader değil, geleceğe ihanettir.

Allah’ın verdiği aklı kullanmak, ilim ve teknoloji ile iş yapmak yerine, siyasi amigoların söylediği her sözü tekrarlayıp, en hararetli şekilde savunmak, ehliyetsiz, iş bilmez kişileri iş başına getirmek ve tüm bunlara karşı gelememek de aklı başındaki insanların çaresizliğidir.

Her şeyi kadere bağlama hastalığımız yeni değil…

İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy yıllar önce veciz bir şekilde ifade etmişti…

“Kadermiş! Öyle mi? Hâşâ, bu söz değil doğru: Belânı istedin, Allah da verdi... Doğrusu bu.”

Yine Mehmet Akif, aynı şiirinde her şeyi kadere bağlayanlara nasıl da isyan ediyor…

“Çalış, dedikçe şeriat; çalışmadın, durdun,

Onun hesabına birçok hurafe uydurdun!

Sonunda bir de ‘tevekkül’ sokuşturup araya,

Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!”

Bu arada gerçekten merak ediyorum, selin götürdüğü camiyi yine aynı yere yapacaklar mı?

Bence yapılmalı! Kadere karşı gelmek olur mu hiç!

*****

10 günlük hizmetin bedeli

Vaktiyle bir kralın on vahşi köpeği vardı. Hata yapan hizmetçilerini veya muhaliflerini bunların önüne yem olarak atardı.

Kral bir gün hizmetçilerden birinin hatasını gördü ve bundan hiç hoşlanmadı. Bu sebeple hizmetçinin köpeklere atılmasını emretti.

Hizmetçi, “Kralım size on yıl hizmet ettim ve siz bana bunu mu yapıyorsunuz? Lütfen beni o köpeklere atmadan önce bana on gün verin” diye yalvarır.

Kral hizmetçinin bu teklifini kabul etti.

Hizmetçi, köpeklere bakan muhafıza gitti ve ona önümüzdeki on gün boyunca köpeklere hizmet etmek istediğini söyledi. Muhafız şaşırdı ama kabul etti.

Hizmetçi köpekleri beslemeye, onları temizlemeye, yıkamaya ve onlara her türlü rahatlığı sağlamaya başladı.

On gün dolduğunda kral, kölenin cezalandırılması için köpeklere atılmasını emretti. Köpeklerin kafesine atıldığında, aç köpeklerin sadece hizmetçinin ayaklarını yaladığını görünce hepsi şaşırdı!

Gördükleri karşısında şaşkına dönen kral, hizmetçiye, “Köpeklerime ne oldu?” diye sordu.

Hizmetçi, krala sitem eder; “Köpeklere sadece on gün hizmet ettim, onlar da hizmetimi unutmadılar. Hâlbuki size tam on yıl hizmet ettim ve siz bir hatamda her şeyi unuttunuz.”

Kral hatasını anlar ve hizmetçinin serbest bırakılmasını emreder.

*****

TEBESSÜM

Sigara

Temel, sigara içmekte olan Oflu Hoca’ya sorar:

- Hocam, sigara içmek günah mı, sevap mı?

- Bilmiyorum evlat.

- Peki, niye içiyorsun?

- Evlat, ben günahsa yakıyorum, sevapsa içiyorum.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

İsterseniz yanlış düşünün ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

Doris Lessing