Türkiye Kamu-Sen tarafından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri baz alınarak yapılan araştırmada tek kişinin açlık sınırı 4 bin 945 lira 98 kuruş olarak hesaplandı.

Asgari ücretin net 4 bin 253 TL olduğu düşünülürse, asgari ücretle çalışan biri bırakın aile geçindirmeyi, kendisi bile açlıkla boğuşuyor…

Türk Kamu-Sen tarafından Mart 2022 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı da 6 bin 184 lira 14 kuruş olarak hesaplandı.

4 kişilik bir ailenin asgari geçim sınırı ise 13 bin 446 lira 69 kuruş…

Ailenin sadece gıda, yani asgari beslenebilmek için yaptığı harcama 3 bin 339 lira 75 kuruş…

Yine sendikanın araştırmasına göre Mart 2022 itibariyle ortalama 6 bin 285 lira 60 kuruş ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 53,13’ünü oluşturdu.

Araştırmanın ortaya çıkardığı hazin sonuç, ortalama memur maaşı ile bir aileyi geçindirmek şöyle dursun, sadece bir kişi yoksulluk sınırında yaşayabiliyor.

Ancak 2 memur maaşı olursa, 4 kişilik bir aile yoksulluk sınırında kıt kanaat geçinebiliyor.

Başka bir acı gerçek ise bir memur, maaşının yüzde 74,99’unu yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 25,01’i, başka bir deyişle sadece 1 bin 572 lira kalıyor.

Sendikanın araştırmasına göre 2022 yılında 4 kişilik ailenin giderleri sadece 3 ayda 3 bin 74 TL arttı. Bu hesaplamalara göre memurlar ve tüm sabit gelirliler 3 ayda hızlıca yoksullaştı.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 6 ay geçtikten sonra ödenecek olan enflasyon farkının şu anda yaşanmakta olan erimeyi telafi etmediğine dikkat çekti.

Kahveci, “Dolayısıyla, bu dönemlerde enflasyon farkının aylık olarak maaşlara yansıtılması kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmemesi yönünde olumlu bir adım olacak, alım gücünün korunmasını sağlayacak ve memurlarımızın bir nebze olsun nefes almasına katkıda bulunacaktır” dedi.

Türkiye Kamu Sen’in araştırması TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu verileri dikkate alınarak hazırlandı.

TÜİK verilerinin ne kadar güvenilir olduğu, gerçek hayat pahalılığını ne kadar yansıttığı bilinen husustur.

TÜİK verilerine göre bile hayat bu kadar pahalı ise…

Memurların halini siz düşünün…

Asgari ücretle çalışanların, bu pahalılıkta hayatta kalabilmeleri bir mucize…

Asgari ücret, memur ve emekli maaşları geçmiş enflasyona göre belirleniyor.

Ücretler belirlendikten sonra enflasyon aşırı arttığı için yoksulluk dibe vuruyor.

Çare olarak sabit ücretle çalışanların ve emeklilerin maaşları aylık veya en azından 3 aylık periyotlarla enflasyona göre yeniden artırılmalı…

*****

1 liranın cezası

13- 14 yaşlarındaki bir çocuk, sokakta bir cüzdan bulur ve hemen karakola götürür, içine dahi bakmadan verir. Karakoldaki komiser, cüzdanın içini açınca, şehrin en zenginlerinden birine ait olduğunu anlar.

Hemen zengin adamı ararlar, cüzdanı alması için çağırırlar. Adam cüzdanı almak için gelir ama içeriye hiddetle girer. Çocuğa der ki, “Paranın hepsi bu kadar değil, bütün parayı bu almış. Soyup soğana çevirin, şunun üzerinde ne varsa alın.”

Çocuk; “Amca ben hiçbir şey almadım, Cüzdanı olduğu gibi getirdim” der ama zengin adam dinlemez…

Adam, çocuğun üzerini silkeler, cebinde bir lirası vardır. Bir lirayı da alır. Çocuk “Amca o benim dört günlük simit param, alma ne olur” der ama adam dinlemez.

Komiser, zengin adamı artık çocuğu rahat bırakması için ikna eder: “İkiniz de gidin, olay zaten açıklığa kavuşur. Biz görüşürüz, sizi tekrar ararız.”

Çocuk da adam da karakoldan ayrılır. Çocuk ağlayarak çıkar karakoldan…

Okula gider, geç kaldığı için bir azar da okul müdüründen işitir…

Akşam saatlerine yakın çocuk okuldan geri dönerken bir cenaze görür. Komiser de o cenazededir.

Komiser çocuğu görünce yanına çağırır. Çocuk, komisere yaklaşır. Komiser; “Cenaze kimin biliyor musun? Sabah saatlerinde seninle tartışan adam var ya, cüzdanını bulduğun adam… Adam ölmüş, onun cenazesi” der.

Çocuk şaşırır, biraz da üzülür ama ne olduğunu anlayamaz. Çocuk, tam cenazeden uzaklaşacakken iki kişinin konuşması gelir kulağına… Biri diğerine şöyle diyordu; “Bu kadar zenginlik, bu kadar varlık var. Koskoca dünyada boğulmaz da insan, bir liralık kahveyi içerken boğulur ve ölür…”

Çocuk, bunu duyunca kendi cebindeki 1 lira aklına gelir ve ağlamaya başlar…

*****             

TEBESSÜM

Maaş

Temel; iş başvurusu için gider. İşyerinde patrona sorar:

- Aylık kaç lira veriyorsunuz?

- İlk başlayanlara şimdilik asgari ücret, bir ay sonra 6 bin lira…

- Anlaştık o zaman, ben bir ay sonra geleyim…

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Güzel hayat isteyen, güzel insan biriktirsin.

Cemal Süreya