Koronavirüs ile mücadele içimiz karattı, sonuç merak ediliyor. Ancak, virüs sonrası senaryolar da ortalarda uçuşuyor. Ülkeler, virüsün eninde sonunda yenileneceğini, bundan sonra nasıl adımların atılması gerektiği üzerine kafa yormaya başladı.

Krizin özellikle mali faturası çok olacak. Tarım ve sanayide de büyük sıkıntıların yaşanabileceği söyleniyor.

Bu kriz sonrasında toparlanma nasıl olacak? Nasıl önlemler alınacak? AB dağılacak mı? Yeni ittifakların kurulmasının yolu açılır mı? Kafalardaki sorular giderek artıyor.

Bu arada şu noktaya dikkat:

Türkiye, bu krizi atlattıktan sonra önemli bir ülke konumuna gelebilir. Daha açık ifade ile krizi lehine çevirebilir. Temennimizin de bu noktada olmasını yürekten diliyoruz.

Eğer, yerinde kararlar alabilir, sanayi ve tarımda çarkların iyi çalışmasını sağlayacak adımları atabilirsek, krizi lehimize çevirmenin o kadar zor olmadığını da görürüz. Özellikle komşu ülkeler ve AB üyesi ülkeler bu konuda Türkiye'nin kapısını çalabilirler.

BU arada krizi da iyi yönetmek gerekiyor.

Yazımızın başlığına aldığımız cümle içimize su serpti. Demek ki, virüs sonrası gelişmelerde Türkiye yatırım için uygun ülkeler listesinde görünüyor. Bu da hiç kuşkusuz sevindirici bir durum.

Küresel ölçekte agresif bir parasal genişleme dalgası beklediğini belirten düşünce kuruluşu Chatham House'un Konsey Başkanı ünlü İngiliz ekonomist Jim O'Neill, Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu gelişen piyasaların yatırım için cazip göründüğünü söylüyor.

Daha önce İngiltere'de Hazine Bakanlığı ve Goldman Sachs'ta Portföy Yönetimi Başkanlığı görevlerinde bulunan Jim O'Neil'in AA muhabirinin sorularını verdiği yanıttan bazı alıntıları bugünkü yazımızda sizlerle paylaşmak istiyoruz:

"Krizden önce, politika yapıcıların elindeki araçlarının tükendiğine dair endişeler vardı. Geçen zamanda gördük ki durum böyle değil. Sistematik finansal riskler nedeniyle Avrupa'da, ABD'de ve diğer ülkelerde daha agresif parasal genişleme yöntemleri göreceğimizi düşünüyorum. Mevcut parasal genişleme adımlarını doğru olduğunu görmekteyim. Bazı büyük mali politika genişlemeleri gördük. Bu borçlulukları artıracaktı. Fakat 2.Dünya Savaşı gibi konvensiyonal savaşlarla kıyaslandığında, bence gayet uygun görünüyor. (Önümüzdeki dönemde) Daha büyük politika adımları gelecek. Çok sayıda gelişmekte olan piyasa bana değer seviyeleri nedeniyle oldukça cazip görünüyor. Bu ortamda yatırım yapan şanslı ya da cesur yatırımcı, gelecek haftalarda büyük oynaklıklarla karşılaşsa bile, birkaç sene sonra bugününün gelişen piyasalara yatırım yapmak için doğru zaman olduğunu görecek. Çin'in koronavirüs salgınını büyük oranda kontrol altına alındığını ve ekonomik toparlanma işaretlerinin görmekteyiz şeklinde (küresel) bir toparlanma imkansız olmayabilir. Tabii ki son birkaç haftada dünya ekonomileri dağıldı. Benim hayatımdaki en kötü krizi yaşıyoruz. 2008 krizinden daha kötü. Fakat bu yılın devamında bir miktar ekonomik iyileşme görebiliriz. Küresel krizden çıkış, büyük oranda koronavirüse bulunacak bir aşı ya da koronavirüs hastalarının takip ve kontrolünde daha iyi seviyelere ulaşması ile mümkün olacaktır. Tecrit ne kadar uzarsa, sadece ekonomik koşulların o kadar bozulacağı değil, aynı zamanda akıl sağlığı ve bunun gibi öngörülemeyen sağlık sorunlarının da ortaya çıkabileceği giderek daha fazla anlaşılıyor. Önümüzdeki dönemde tecrit ve sosyal mesafe uygulamamalarını gevşetilmesiyle ekonomik büyümenin yeniden artabileceğini söylemeliyim. Bundan sonraki dönemde gelişmiş ekonomiler ve diğer ekonomiler için İskandinav modelinin örnek model olarak görülebileceğini düşüyorum."

Özetleyelim:

Bu açıklamalar Türkiye'nin önemini ortaya koyuyor.

Ünlü İngiliz ekonomist Jim O'Neill, Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu gelişen piyasaların yatırım için cazip göründüğünü söylemesinin bundan sonra yankıları da olacaktır.

Zaten bazı uzmanlar ve ekonomistlerin de Jim O'Neill'in bu görüşlerle örtüştüğünün de altını kalınca çizmek istiyoruz.

Eğer akılcı hareket edersek krizi fırsata çevirebiliriz. Gelişmelerin bu çizgide gitmekte olduğunu da görebiliyoruz.