Esas olan insan ve insan sağlığı için, Amerika başta olmak üzere, bir çok ülkede psikiyatrik hastalıklarda ve tıp alanında mevcud tedavi, teşhis ve özellikle de ilaç tedavilerine alternatif (yan etkileri bir yana) yeniliklere imza atılırken; , ne yazık ki ülkemizde etkisiz kalınan tıbbi metodlardan başka, farklı yeni tedavi metodları araştırması ve uygulaması içinde olan bilim insanları yeterli derecede ilgi ve destek görmemektedirler.

Mevcud bilgiler ile sınırlı kalıp, yeniliklere açık olmayan ve yeni arayışlar içinde olan ve de dünyada, tıp alemi ve daha farklı sahalarda da taktir ile anılan bilim adamlarımız, ülkemizde, bir red makamında kendilerini gören kişiler tarafından, ülkemizdeki tıp, bilim ve teknoloji vb. gelişme ve icadlara, en büyük engel olma görevlerini sürdürmektedirler.

Yaptığı araştırmaları, çalışmaları ile yurtdışında, bir çok ülkede tıp sahasında uzmanlar tarafından, taktir edilen Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli de, bu yenilikçi tıp adamlarımızdan önemli bir isim. Başta psikiyatri sahasında olmak üzere, diğer bazı hastalıkların tedavisinde, uyguladığı Neurofeedback metodu ile yurtdışında, çok önemli bir konuma sahip olan Dr. Sürmeli, ne yazık ki, bütün gayret ve çalışmalarına rağmen, ülkemizde uyguladığı metod, yeterince tanınmış ve biliniyor değil. Dr. Tanju Sürmeli ile bir çok hastalıklarda uyguladığı Neurofeedback (nörofidbek), metodu hakkında görüştük.

Neurofeedback metodunun, uygulaması hakkında bilgi verir misiniz?

Beynimizde bütün işlemlerimizi yapan bir elektrik akımı var. Beynimizdeki elektrik akımı bütün vücudun düzenli çalışmasını sağladığı gibi, bazı genetik veya çevresel faktörlerden olumsuz etkilenip düzensiz çalışmasına sebep olabiliyor. Bazen sizin kişisel farklılığınızdan veya çevresel faktörlerden dolayı yanlış yerde istenmeyen elektrik akımı normalden çok daha fazla olabiliyor.

Beyin dalgalarını dijital EEG ile kaydetip kendi yaş grubu ile karşılaştırdığımızda beyindeki düzensiz çalışan kısımları tespit ederek, bazı sensörler yardımıyla, uyguladığımız edimsel koşullanmayı kullanan Neurofeedback yöntemi ile düzensiz beyin dalgalarını düzeltmeyi beyne öğretiyoruz.

Bu elektriksel akımı bilgisayara yansıtırsak, kişinin o elektrik akımını o bölgede değiştirmesini öğretebiliyoruz. Elektrik akımı yavaştan hızlıya doğru delta, tetha, alfa, beta diye adlandırılıyor. Bazı psikiyatrik hastalıklarda bu dalgalarda normalden fazla artışlar oluyor. Beyini düzenli hale getirdiğimiz zaman bilinçaltını da kontrol etmeyi ve otomatik pilotta kalıcı hale gelmesini sağlıyoruz.

Neurofeedback, aslında bir vücut eğitimi. Vücudun beyin ile koordineli yani uyumlu çalışmasını sağlıyoruz. İşte biz bu kalıcı öğrenme sistemini, haftada birkaç kere sensörler yardımıyla uyguladığımız zaman, beynimize yeniden bir yazılım öğretmiş oluyoruz. Bir takım sensörler var ve bu sensörler insan vücuduna bağlandığı zaman, bilgisayar ekranına kendisiyle ilgili anında fizyolojik bilgi geçmeye başlıyor. Bu da sayısal rakamlara dönüşebiliyor. Yarım saat kendi parametlerini görüp normale getirmeyi öğrenmeye başlıyor. 10-20 defa, bu çalışmayı yaparsak ki bu kişiden kişiye değişiyor. Bazan 30, bazan da 40 defada öğreniyor. Vücut bunu öğrendiği zaman, otomatik pilotta kendiliğinden kullanılmaya başlıyor.

Bu durumda performansımız artırıyor, uykumuz düzene giriyor, kendimizi daha enerjik hissediyoruz, ağrılarımız varsa azalıyor. Ayrıca beyin dalgalarına yapılan bu çalışmalar beynin gücünü artırıyor, doğru karar alabilme yeteneğini geliştiriyor.

tipta-neurofeedback-ile-tedavi-donemi -2

Ülkemizde uygulamış olduğunuz bu yeni metod hakkında, diğer ülkelerdeki uzman yaklaşımları nedir?

Size sahalarında uzman olan tıp adamlarının, ülkemizde uyguladığımız bu metod ile ilgili, görüşlerinin sadece birkaç tanesini paylaşmak istiyorum.

"Hekim ve psikiyatristler, beyin rahatsızlıklarının tedavisinde basitçe ilaç reçete etmeye alternatif teşkil edecek, neurofeedback gibi teknolojik gelişmeleri sevinçle karşılamalıdır" diyor. (Prof. Dr. D. Corydon Hammond, Utah Üniversitesi, Amerika)

"Neurofeedback Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Hastalığı, Epilepsi, Anksiyete, Depresyon ve Travmatik Beyin Hasarı 'nın tedavisiyle ilgili klinik-bilimsel standartlara uymaktadır" diyor. (Prof. Dr. Larry Hirshberg, Brown Üniversitesi, Amerika)

ALZHEİMER, ŞEKER, PANİK ATAK VE STRESE, YENİ TEDAVİ METODU

 Neurofeedback metodu, hangi hastalıklarda kullanılıyor?

Amerika ve başka ülkelerde de, uygulanan bu metod hakkında, Prof. Dr. Robert Cancro, (New York Üniversitesi, Psikiyatri ABD Başkanı, Amerika) ve Prof. Dr. E. Roy John’nun, (New York Üniversitesi, Nörometrik Analiz Servisi, Amerika) bu metod hakkındaki görüşlerini paylaşmak istiyorum: "Teşhis amaçlı, nörometrik veritabanı kullanılarak yapılan tetkikleri, bir düzinenin üstündeki Amerikan sigorta firmaları da rutin olarak karşılamaktadır. Daha da fazlası, NxLink ve diğer QEEG veritabanları, Nöronal Regulasyon Birliği üyeleri tarafından neurofeedback'e yol göstermek üzere, başarılı bir şekilde kullanılmaktadır ve sonuçları da sayısız yayında belgelenmiştir. Ayrıca binden fazla üyenin katıldığı, yıllık toplantılarda da, bu sonuçları sunmuşlardır. Veritabanına göre uygulanan neurofeedback, dikkat eksikliği hiperaktivite, depresyon ve travmatik beyin hasarı olan, sayısız vakada başarılı bir şekilde uygulanmaktadır."
Dikkat eksikliği hiperaktivite, okuma güçlüğü, depresyon, anksiyete (Sıkıntı Hastalığı), Bağımlılıklar (alkol, uyuşturucu v.b) ve Post-Traumatic Stres Bozuklukta ispatlanmış ve yayınlanmış bilimsel çalışmalar mevcuttur, diğer hastalıklarda etkili olduğuna dair klinik raporlamalar bulunmaktadır.

Çocuklarda dikkat eksikliği ve öğrenme zorluğu,  depresyon, anksiyete bozukluğu, panik atak, Migren ve Alzheimer de kullanıyoruz. Şu an Bunama yapan en önemli iki neden olan Alzheimer ve Damar Sertliğine bağlı Bunamada yaptığımız önemli bir vaka çalışmamız yayınlandı. Bu alanda başka bilimsel çalışmalar da var. 20 hastada bize gelmeden önceki durumlarına göre ilaçların gösterdiği etkiden daha fazla etki oluşturduk. Bu Alzheimer hastalarımız ağır dereceden hafif dereceye kadar olan bir gruptu. Alzheimer ilaçları, 6 ay gibi bir süre kullandığınız zaman, hastaların yüzde 40 ya da 50’sine olumlu etki yapabiliyor. Ancak kullanılan bu ilaçların, bir çok yan etkileri var. Bir örnek vermek gerekirse, hiçbir fonksiyonu yerine getiremeyecek şekilde olan iki hastamız vardı. Bu hastalarımız, uyguladığımız bu tedavi metodu ile kısmen daha iyi hale geldiler. Alzheimer hastalığını tamamen ortadan kaldırmak değil, mental kapasitesini biraz daha fazla kullanabilmesini sağlamakta faydalı olabiliyoruz. Bu hastalarda ilaç kullanmayı kestik ve Neurofeedback yöntemi ile hastalarımızdan olumlu cevaplar aldık.
Kanser hastasının stres yönetimi ve ağrı tedavisinde neurofeedback önemli. Olumlu düşün deniyor genelde! İyi de olumlu düşünmede en büyük rolü otomatik olarak yapan bilinçaltımız. Ben nasıl bilinçaltıma ulaşıp bunu düzelteceğim? İşte biofeedback yöntemlerinden yararlanırsak, bilinçaltını daha kolay ulaşma ve düzeltme imkanına sahip oluyoruz. Neurofeedback beyin eğitimi her ne kadar ilaçsız tedavi yöntemi gibi görülse de, ilaç kullanılması zorunlu olan bazı hastalık gruplarında ilaçla birlikte uygulanmaktadır. Neurofeedback şizofreni, psikotik bozukluklar ve epilepsi vakalarında, ilaçla birlikte uygulanır.

 

 HASTALIKLARDA, STRES ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖNEME SAHİP

 Günümüzde insan sağlığın olumsuz olarak etkileyen stresin, hastalıklardaki etkisi nedir? Sizin uyguladığınız metod ile stres de, önlenebiliyor mu?

tipta-neurofeedback-ile-tedavi-donemi-3

Stres yaşadığımız dünyada, bir realite ve bundan kaçış yok. Kişinin kendi genetik yapısı, o an yaşadığı ortamdaki ailesel sorunlar, iş dünyasındaki sorunlar ve hatta bir de buna siyasi konjonktürler eklenirse, yalnızca lokal değil, o zaman bütün vücutta bir gerilime sebep olabiliyor.

Bu stres ve gerilimin sonucunda da kişi, uyku bozukluğu, güne yorgun başlama ve enerjisinde bir düşüş yaşayabiliyor. Stres depresyondan Alzheimer’a ve kanserden kalp ve şeker hastalıklarına kadar birçok hastalığa neden olabiliyor.

İşte performansımızı etkileyen vücudumuzdaki hissettiğimiz olayların hepsi beyin vücut dengesinde olumsuzluk geliştirdiğinde, performansımızı da olumsuzluklar oluşmaya başlıyor. Performansımız en yüksek şekilde kullanabilmemiz için, beynimizi ve vücudumuz kullanmayı kontrol altına almamız lazım. Bu nedenle, bütün insanların strese daha hazırlıklı olmaları için sağlıklı beslenmeleri, spor yapmaları, uykularını iyi almaları lazım. 6-7 saat bölünmeden bir uyku yeterlidir. İstikrarlı olmaları önemli. O ana ve yaptıkları işe konsantre olmaları gerekli. İş çıkışlarındaki süreçte, iş hayatındaki stresi iş yerinde bırakıp, daha iyi, daha pozitif düşünceleri akla getirmek lazım. Ancak bununla birlikte, orta düzeyde bir stres de gerekiyor ve günlük hayatımızda koşturabilelim. Aşırı düzeyde strese girdiklerinde de, kendi başlarına bundan çıkamayacaklarını bilip, mutlaka yardım almaları gerekir diye düşünüyorum.

Bu yardım genelde ilaç almak gibi algılanıyor, ancak ilaç tavsiye etmektense, ilaçsız, Neurofeedback yöntemlerini ve bu eğitimi de, bu metodu bilen ve ehli olan klişelerden almak şartı ile tercih edilmeli. Streste de beyin elektrik akımında değişiklikler oluyor. Beyindeki elektrik akımını düzenli hale getirirsek beynin ve vücudun çalışması daha düzenli oluyor ve strese daha duyarlı oluyoruz buda bizim vücudumuzu olumsuz olarak daha az etkiliyor.

ŞEKER HASTALIĞINI DA GERİLETEBİLİYORUZ

Ülkemizde, yaygın olan şeker hastalığının tedavisinde de Neurofeedback (nörofidbek) olumlu sonuçlar tespit ettiniz mi?

Şeker hastalığı genetiktir ve stres den etkilenince insanların şekerli tatlılı yiyeceklere yönelmesi artar. Ancak stresi doğru yönetmeyi, doğru beslenmeyi öğrenirsek, spor yapmasını sağlatırsak yüzde 30, 40 oranında hastalığı geriletebiliyoruz.

Genetik faktörleri bile değiştirmemiz elimizde. Kitaplar ya da farklı yöntemler, daha çok, yüzde 1 veya 5 oranında kullandığımız bilinçli düşünme sistemlerimize hitap ediyor ve beynin yüzde 95’lik kısmını, değiştirmemize yardımcı olamayabiliyor. Yâ da değiştirsek bile, kalıcı olarak bu değişimi sağlamayabiliyoruz. Çünkü beynin diğer yüzde 95’lik kısmı, bizim kontrolümüz dışında çalışan bilinçaltı ile yönetilmektedir.

UYGULADIĞIMIZ METOD, İLAÇLI TEDAVİDEN CEVAP ALMAMIŞ BİRÇOK DURUMDA ETKİLİ OLDU

Neurofeedback yöntemini uyguladığınız hastalarınızda, sağlığa kavuşma oranı nedir?

Neurofeedback ile ilaç tedavisine ihtiyaç duymadan Dikkat Eksiliği Hiperaktivitede başarı oranı yüzde 80 civarıdır. Sar’a hastalığında yüzde 65-82 ve Alkol ve uyuşturucu bağımlılığında yüzde 74’ dür.

ESAS OLAN İNSAN SAĞLIĞI İSE, SÜREKLİ ARAŞTIRMAK GEREKİR

Neurofeedback metodu için, size daha çok kimler başvuruyor?

Ülkemizde henüz çok bilinen ve yaygın bir metod olmasa da, dünyada aralarında Olimpiyat oyuncuları, tenis şampiyonu Mary Pierce, Altın madalyalı kayakçı Hermann Maier Peak, Dünya kupasını kazanan İtalyan Milli  Takımı da, performans eğitimi aldığını biliyoruz. Ülkemizde ise, bankacılar, sigortacılar, sanayiciler, armatörler de, Neurofeedback metodundan istifade edenler arasında. Neurofeedback’in insan sağlığı için, özellikle de doktorların, bu tür yeni tedavi yöntemlerini öğrenmeye meraklı olmaları gerekiyor.

Amerika’dan döndüğümden beri, bu metodun tanınması ve uygulama alanlarının genişletilebilmesi için, çalışmalar yapıyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, İTÜ, Yıldız Teknik, İstanbul Üniversitesi Spor Yüksek Okulu ve Marmara Üniversitesi Spor Yüksek Okulu’nda sunumlar yaptım ve daha da çok anlatmaya devam edeceğim.

Önemli olan bir doktor olarak, insan sağlığı için, en iyi, en doğru, en yeni bilgiler ışığında neler yapabilirim, sorusunu sormak ve cevabını aramak, üzere sürekli olarak, okumak, araştırmak ve gayret sarfetmek lazım.

ONUN ÇALIŞMALARI, DÜNYAYA BİR HEDİYEDİR

"Dr. Sürmeli'nin çalışmalarını yıllardır duyuyordum. Kendisi alanda uluslar arası düzeyde tanınırlığı olan değerli bir klinisyen ve önemli bir teorisyendir. Zihin Sağlığı alanında, Neurofeedback'in keşfinden daha önemli bir gelişme şimdiye kadar olmamıştır. Hepimiz hergün, psikoterapinin ve psikotropik ilaçların limitleriyle yüzleşiyoruz. Bizler, beynin salınım mekanizmalarının eğitilebilme olasılıklarını tanımaya başladık. Dr. Sürmeli, bu hayati alandaki önemli öncülerden biridir. Onun çalışmaları ben dahil, birçoğumuzu cesaretlendirir. Umarım siz de anlar ve desteklersiniz. Onun çalışmaları dünyaya bir hediyedir" (Psikolog Sebern F. Fisher, MA, Neurofeedback eğitmeni, MA, Amerika)

"Dr. Tanju Sürmeli Türkiye'deki bu yeni klinik alanda bir öncüdür ve Hollandalı ve Avusturyalı meslektaşlarının desteğini kazanmıştır" (Dr. Martijn Arns, Brainclinics Diagnostics Direktörü)
Applied Neuroscience Foundation Başkanı, Holland

tipta-neurofeedback-ile-tedavi-donemi

CEZALANDIRMAK YERİNE, TEBRİK EDİLMELİDİR

"Dr. Tanju Sürmeli bu listeye, kısa bir süre neurofeedback yapmasına rağmen, iki yeni hastalık ekledi. Down Sendromlu ve zihinsel engelli kişilerde, kognitif süreçlerini ilerletmede kullanıyor. Bu yolla hastalarına yardımcı olduğu için, cezalandırmak yerine tebrik edilip cesaretlendirilmelidir. Ben mesleğimi icra ederken, onunla çalışmaktan gurur duyardım. Nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda, hastalara yardım etmek için daha iyi bir yolda, en önde yerini almıştır" (Prof. Dr. Jonathan E.Walker, M.S. Nörolojist, SoutWestern Tıp Fakültesi, Dallas, TX, Amerika)

"Dr. Sürmeli'ye gelince, Türk Psikiyatrisine katkılarından ve hastalarına verdiği kaliteli hizmetten dolayı övgü almalıdır, bircok vaka başka türlü yardım alamamaktadır. Birkaç yıldır, QEEG ve QEEG rehberli Neurobiofeedback ile kazandığı başarıları, A. B. D.’de ve Amerika'da Neurobiofeedback ve QEEG ile uğraşan, profesyonel nöropsikiyatristler ve nöropsikologlar tarafından takdir edilmektedir. Kendisi, Neurobiofeedback eğitiminin cevap verdiği durumlar listesine Neurofeedback'in, bu hastalardaki bilişsel fonksiyonlarda etkili olabileceğini göstererek, 2 yeni hastalık daha katmaktadır, Down Sendromu ve Zihinsel Engellilik" (Kıdemli Psikiyatrist, Dr. Daniel Kuhn, Columbia Üniversitesi, Amerika)

TANJU SÜRMELİ KİMDİR?

Uzman Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli, 1978-1984 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak, ‘’Tıp Doktoru’’ unvanını aldı. Sonrasında psikiyatri ihtisası için gittiği Amerika’da, ECFMG sertifikalı olarak Institute of Living/U.Conn., Yale, University of Texas, San Antonio, Psikiyatri ve Nöroloji Üniversite hastanelerinde, ihtisas eğitimi aldı. New York Medical College’da EEG ve psikofarmakoloji Research Fellowship yaptı. New York Ackerman Institute for Family Therapy (Cornell Üniversitesi)’de Aile terapisti ve New York Milton Ericson Hypnosis Institute’de Hipnoz eğitimi aldı. Columbia Üniversitesi Tıp Fakültesi-NYSPI’de ve Manik Depresyon Vakfı’nda Prof. Dr. Ronald Fieve’ye başasistanlık yaptı. 2000 yılında ülkesine dönerek Ege Üniversitesi’nde denklik sınavını geçerek Türkiye’de de, psikiyatrist olma hakkını kazandı. Türkiye’ye döndükten kısa bir süre sonra, 2001 yılında Sağlıklı Yaşam Kliniği’ni kurdu. Biofeedback, Neurofeedback, Psikiyatride QEEG ve ERP kullanımı Derneği kurucusu ve başkanıdır. Türkiye’de BCIAC-EEG Akademik üye sertifikalı tek kişidir. 2010 yılında Beynin İyileştirme Gücü adlı kitabı Nobel Tıp tarafından yayınlandı. Amerika’daki FNAN vakfı tarafından Neurofeedback sahasının, en fazla ileriye götüren yılın yayını seçilerek ve para ödülü ile ödüllendirildi. Elsevier yayıncılık’dan Klinik Neurofeedback uygulamaları adlı hakemli bilimsel kitapta, Şizofreni’de biofeedback uygulaması ile ilgili bölümü yazdı.  Down Sendromun, Zeka Geriliği, Antisosyal Kişilik Bozukluk, Obsessif Kompulsif Bozukluk, Şizofreni ve Alzheimer’s Hastalığında Neurofeedback tedavisinin klinik olarak etkisini gösteren çalışmaları, prestijli dergilerde yayınlandı. Sürmeli’nin uluslararası pekçok (AAPB,ISNR, SAN, BFE, APA, ECNS) derneklerde de, üyeliği ve çalıştaylarda eğitmen olarak, fakülte posizyonu bulunmaktadır. Clinical EEG and Neuroscience, Psychiatry Research, and Journal of Child Psychology and Psychiatry bilimsel dergilerde, makale incelemecisi olarak görev almaktadır. İsviçre Bilim Akademisi’ne Şizofreni’de Neurofeedback araştırması için, incelemeci olarak davet edildi. 2007 yılında Biofeedback Derneği’ni kurdu ve Başkanıdır. 2014 yılında Amerika’daki Uluslararası Elektrofizyoloji Birliği QEEG Yönetim kuruluna seçildi. 2015 yılında Amerika’daki Uluslararası Neurofeedback ve Araştırma Birliği Yönetim kuruluna seçildi. 2014-2015 yılı Harvard Tıp Fakültesi, Bilim adamı klinik araştırma programına kabul edilerek, başarı ile bitirdi. Harvard ile olan çalışmalarını  sürdürmektedir.