Ömrü bilimle geçen Dr. Deniz Öner, bir tamirci tarafından dolandırılınca yolunun düştüğü Türetici Sorunları Derneği'ne (TÜSODER) bugün başkanlık yapıyor. Öner, tüketicilerin en fazla şikayet ettiği konunun cep telefonu ve internet hizmeti olduğunu söylüyor

Kadın Kadına köşemde bu hafta Türkiye'nin ilk ve tek Biyolojik Doz Tayini laboratuvarı kurucularından olan aynı zamanda Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Başkanı olan Dr. Deniz Öner var. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunu olan Öner, yüksek lisansını da İ.Ü. Radyobiyoloji ve Sağlık Fiziği Araştırma ve Uygulama Merkezinde; Deneysel Onkoloji, Tümör Biyolojisi, Radyoloji ve Radyoterapi konularında yaptı. Öğretim görevlisi olarak da çalışan Öner, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde araştırmacı ve  Müdür Yardımcısı olarak idari görevlerde bulundu. Kromozom Aberasyon Analizi yöntemi ile Biyolojik Doz Analizi konusunda doktora tezi sahibi  olan Öner, hayatını bilime adamış. Radyobiyolog Doktor olarak; radyasyonun sağlık üzerine etkileri konularında yurt içi ve yurt dışında çok sayıda kurs, seminer, konferansa katılan, Karadeniz Bölgesi'nde Çernobil'in Etkileri konusunda Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı ile proje yürüten Öner'in radyasyon kazalarının tanı ve tedavisi konusunda, doktorlara yönelik bir de çeviri kitabı bulunuyor. Emekli olduktan sonra bir dönem koroda müzikle ilgilenen, Kanserle Dans Derneği ve Kadıköy Kent Konseyi'nde çeşitli görevler alan Öner, şu anda TÜSODER'in başkanlığını yürütüyor. Hayatta hep en iyisini yapmak üzere bir felsefesi olan Öner, Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde de kısmi zamanlı ders veriyor. Bu başarılarının arkasında ailesinin her zaman kendisine tam destek vermesinin yattığını belirten Öner, "Ben hiç örgü, kanaviçe örmedim. Ailem her zaman onlar para ile alınır, sen derslerine çalış derdi. Ben de hep okudum, hayatım boyunca okudum" diyor. 

- Türkiye'nin ilk Biyolojik Doz Tayini laboratuvarını kurdunuz, o dönem Türkiye için de büyük bir başarı sayılabilecek bu atılımınızdan bizlere bahseder misiniz?

"Doktoradan sonra Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nde Biyolojik Doz Tayini Laboratuvarı'nı kurdum. Bu kurumda bize başvuran kişinin radyasyona maruz kalıp kalmadığını, kaldıysa da ne kadar kaldığı üzerine araştırmalar yapıyorduk.  O dönemlerde de İkitelli Kazası, Çernobil Reaktör Kazası gibi kazaları inceleme fırsatımız olmuştu. Hayatımı bilime adadığım günlerdi."

- Türkiye'de özellikle Karadeniz Bölgesi'nde Çernobil Kazasının etkileri günümüzde de devam ediyor mu?

"Atom Enerjisi Kurumu'nda çalıştığım yıl Çernobil Reaktör Kazası'nın ikinci yılıydı. Karadeniz ve Trakya ayağa kalkmıştı. Çaylarımız ve fındıklarımız etkilenebilirdi ve o zaman çok detaylı analizler yapılmıştı. Bölge insanı Çernobil radyasyonu nedeniyle bir kişinin akciğer tomografisi çektirdiği zaman maruz kalacağı dozun yarısı kadar etkilenmiştir."

- Kanserle Dans Derneği'nde de çalışmalarda bulunmuşsunuz. Bize bunlardan bahseder misiniz?

"Sosyal medya üzerinden Kanserle Dans Derneği için gönüllü arandığını duydum ve katıldım. Orada da 2 kadın arkadaşım ile 3 ay boyunca hiç eve uğramadan pek çok il ve ilçeyi gezip vatandaşları kanser erken tanı ve korunma konusunda bilgilendirdik. Güzel günlerdi."

TAMİRCİ DOLANDIRDI

- Peki, TÜSODER ile tanışmanız ve başkan olarak seçilme sürecinizi bizlerle paylaşır mısınız?

"TÜSODER ile tanışmam, buzdolabımın arıza yapması ve devamında dolandırılmam ile oldu. Yetkili servis olarak internet üzerinden bulduğum bir servisçiyi eve çağırdım ve dolabımı tamir ettiğini söyleyerek benden bir miktar para aldı. Dolap gene arıza yapınca aradım ve kimseye ulaşamadım, işyerlerine gidince de orada öyle bir servis olmadığını gördüm ve dolandırıldığımı anladım. TÜSODER ile de bu konuyu araştırırken tanıştım ve orada çalışmalar yapmaya başladım. Bir süre başkan yardımcılığı görevinde bulunduktan sonra, 2017 Aralık ayından bu yana da başkan olarak görev yapıyorum."

- Başarılar ile dolu, kariyer sahibi bir insan olarak, gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

"Gençlere, günümüz koşullarında bir alanda en iyisi olmaları gerektiğini tavsiye ediyorum. Tabii, bu kafanızı kuma gömüp sadece o işe odaklanmanız anlamına gelmiyor. Herkesle 2 kelime konuşabilecek kadar her konuda bir fikirleri olmalı. Amacım, insanları neden bu dünyaya geldikleri konusunda sorgulamaya ve kendilerini keşfetmeye teşvik etmek."

- TÜSODER olarak hedefleriniz neler?

"TÜSODER'in varoluş sebebi, evrensel tüketici hakları konusunda vatandaşları bilgilendirmek. Bu hakların içerisinde, beslenme, barınma, ulaşım, temiz su ve hava, sağlık, güvenlik gibi konular bulunuyor. Bunlara sadece tüketici hakkı olarak değil, temel insani haklar olarak da bakmalıyız. Hepimiz birer tüketiciyiz ve temel hedefimiz tazmin ortamı oluşmadan tüketicinin ön bilinçlenmesini sağlamak. Tüketici hem haklarını hem de sorumluluklarını bilmeli."

CEP TELEFONLARI İÇİN ŞİKAYET YAĞDI 

- Tüketiciler ülkemizde en çok hangi konuda şikâyette bulundu?

"En çok cep telefonlarına dair şikâyet alıyoruz. Hizmet noktasında da en çok şikâyet aldığımız konuların başında evde internet hizmetleri geliyor. Tüketici hakem heyetlerinde de ilk sıralarda dosya masrafı, kredi kartı aidatı geri ödemeleri noktasında çok sayıda şikâyet geliyor. Bizler de gelen sorunları alanında uzman isimler ile çözmeye çalışıyoruz. Son dönemlerde televizyonların yayınladığı 15 dakikalık kamu spotları da tüketici bilinçlenmesi anlamında güzel çalışmalar."

- Vatandaşların tüketici hakları anlamında bilinçlenmesine 10 üzerinden kaç verirsiniz?
 
"10 üzerinden 8 verebilirim. Vatandaşlar, mağdur oldukları zaman şikâyet etmesi gerektiğini biliyorlar ancak bunu yazılı olarak yapması gerektiğini bilmiyorlar. Ya da sözleşmeleri genelde okumuyorlar. Tüketici hakem heyetlerine şikâyette bulunurlarsa eğer, herhangi bir ücret ödemelerine gerek olmadığını da buradan belirtmek isterim."

- Yaz tatili planlarına başladığımız şu günlerde, vatandaşlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

"Şimdilerde özellikle devre mülk satışları ya da paket turlara başvurular başladı. Tabi, bu işlemler mesafeli satış olduğu için vatandaşlar çok dikkatli davranmalı. Acele etmeyip, iyice araştırma yapsınlar. Firma ile ilgili şikayetler kısmını da mutlaka okuyup, kararlarını versinler. İlerde bir mağduriyet yaşamamaları, tatillerinin heba olmaması için çok dikkatli hareket etsinler. Vatandaşları bir noktada daha uyarmak istiyorum. Diyelim ki, ebeveyninizin bir sigortası vardı ve hayatını kaybetti. Sizlerin de bu sigortadan haberi yok. Bu para sigorta şirketine kalabiliyor. Bu konuda kafasında şüphe olan insanlar 15 Haziran tarihine kadar "guvence.org.tr" internet adresinden girerek kontrol edebilirler."

ŞİDDETTİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIM

- Ülkemizin kanayan yarası kadına yönelik şiddete dair neler söylemek istersiniz? 

"Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Toplumumuzda küçük yaşlardan itibaren kız çocuklarına sen kızsın gülme, erkek çocuklarına sen erkeksin ağlama şeklinde baskılar dayatıyorlar. Bu baskı içinde büyüyen çocuklar da ilerde sevgisiz oluyor ve şiddet uygulayabiliyor. Bu yüzden aileler kaliteli bir şekilde bakabilecekleri kadar çocuk doğurmalılar."