Models.com’un 2025 listesi, moda dünyasının bu yıl kimlerle şekillendiğine dair güçlü bir panorama sunuyor.
Podyumlarda öne çıkan, büyük kampanyaların yüzü olan ve editoryal dünyada adından söz ettiren modeller, yılın en iyileri arasında yer alıyor. Liste, sadece defile yoğunluğunu değil; modelin duruşunu, çok yönlülüğünü ve küresel etkisini de dikkate alarak hazırlanmış.
Bu yılın dikkat çeken başlıklarından biri ise çeşitliliğin artık bir istisna değil, norm haline gelmiş olması. Farklı beden tipleri, yaşlar ve kültürel arka planlardan gelen modellerin üst sıralarda yer alması, sektörün estetik anlayışının genişlediğini gösteriyor. Models.com’un 2025 seçkisi, modanın yalnızca güzelliği değil, temsil gücünü de yeniden tanımladığını ortaya koyuyor.
Lang’in sessiz mirası
Viyana Uygulamalı Sanatlar Müzesi (MAK), 10 Aralık 2025’ten 3 Mayıs 2026’ya kadar Helmut Lang’e adanmış özel bir sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Müzenin arşivlerinden derlenen bu seçki, Lang’in yalnızca moda tasarımcısı kimliğini değil, sanat ve beden algısı üzerine kurduğu radikal yaklaşımı da görünür kılıyor. Sergi, Lang’in işlerinin zaman içinde nasıl neredeyse birer kült nesneye dönüştüğünü hatırlatıyor.
Minimalist ama sert diliyle 1990’lar modasına damga vuran Helmut Lang, bu sergide moda ile sanat arasındaki sınırları zorlayan üretimleriyle yeniden okunuyor. Endüstriyel estetik, malzeme kullanımı ve mekânla kurduğu ilişki, ziyaretçiyi yalnızca geçmişe değil, bugünün estetik tartışmalarına da taşıyor. MAK’taki bu sergi, Helmut Lang’in moda tarihindeki yerini sessiz ama etkili bir şekilde yeniden gündeme getiriyor.
Paris’te lüks mobilite
Fédération de la Haute Couture et de la Mode ile Mercedes-Benz, 2026 Paris Fashion Week ve Haute Couture Week boyunca resmi mobilite ortaklığı için el sıkıştı. Anlaşma kapsamında Mercedes-Benz, moda haftası süresince tasarımcılar, davetliler ve sektör profesyonellerinin ulaşımını üstlenecek. Böylece Paris Moda Haftası, hem organizasyonel hem de deneyimsel anlamda daha akıcı bir yapıya kavuşmayı hedefliyor.
Bu iş birliği, lüks moda ile premium otomotiv dünyasının uzun süredir devam eden ilişkisini bir kez daha görünür kılıyor. Mercedes-Benz için Paris Fashion Week, markanın küresel vitrinlerinden biri olmayı sürdürürken; Moda Federasyonu açısından bu ortaklık, prestijli etkinliğin operasyonel kalitesini güçlendiren stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Moda ve mobilite, Paris’te bir kez daha aynı sahneyi paylaşıyor.
Türk deri markasının İtalya başarısı
Desa Deri’nin CEO’su Burak Çelet, İtalya Büyükelçisi Sayın Giorgio Marrapodi tarafından teşekkür plaketi ile onurlandırıldı. Aslında DESA’nın, deri ürünler kategorisinde küresel ölçekte akla gelen ilk 15–20 marka arasında yer almasını samimiyetle isterdim. Ancak markayla temas ettiğim süreçte edindiğim izlenimler, markanın büyüme ve konumlanma stratejisinin büyük ölçüde kısa vadeli kârlılık, metrekare verimliliği ve operasyonel rasyolar etrafında sıkıştığı yönündeydi. Bu durum, marka inşası açısından ciddi bir yapısal risk oluşturuyor. Dünya ölçeğinde güçlü markalara baktığımızda; kârlılığın bir sonuç olarak ele alındığını, asıl odağın ise tasarım dili, ürün farklılaşması, iş birlikleri, yaratıcı risk alma ve uzun vadeli marka değeri üzerine kurulduğunu görüyoruz. Buna karşılık, yerel markalarda sıklıkla karşılaşılan; “kârlılık yolunda boğulma”, metrekare hesabına sıkışma, maliyet refleksiyle hareket etme ve yönetimsel riskten kaçınma yaklaşımı, markaları aynı ürünleri tekrar eden, yenilikten uzak bir noktaya hapsediyor. Bu zihniyetle sürdürülebilir bir küresel marka yaratmak zor; çünkü dünya liginde rekabet, yalnızca rakamlarla değil, vizyon, cesaret ve tutarlı marka yatırımıyla kazanılıyor.
