Okullar açılalı neredeyse iki ay oldu. Bazı okullar sınavları bitirdi, diğerlerinde de bitmek üzere...
Gel gör ki, hâlâ daha okullarda ders kitapları eksik.
Öğrencilerin bir kısmına bazı kitaplar eksik gerekçesiyle verilmedi. Okul idareleri de ilçede kitap kalmadı diye olaya kayıtsız kalıyor.
Yazılılar başlamasına rağmen öğrencilerin elinde kitap yok...
Kitaplar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ücretsiz dağıtılıyor. Piyasada bu kitapları bulmak mümkün değil. Yani isteseniz de para ile bile alamıyorsunuz.
Bazı okullarda kitap fazlası var, bazı okullarda kitaplar eksik.
Kitapların dağıtımı bile doğru dürüst yapılamadı. Öğrenciler mağdur ama seslerini duyuramıyor.
Okul yönetimine yapılan başvurular da sonuç vermiyor.
Çaresiz kalan öğrenciler, fotokopi çekerek veya arkadaşlarından ödünç alarak ders çalışıyor.
Ders kitaplarının eksik olması bir yana Milli Eğitim Bakanlığı ısrarla ve inatla yardımcı kaynak kitap kullanımını da yasakladı.
Yardımcı kaynak kitap kullanıldığı için bazı okul müdürlerine disiplin cezası bile verildi.
Okullarda ders kitabı eksik, yardımcı kitap kullanımı yasak... Bu şartlarda sağlıklı bir eğitim nasıl verilebilir?
Yardımcı ders kitapları niçin yasaklanır?
Veliye ekonomik külfet oluyor deniliyorsa, zorla kitap aldırmazsınız, zorla kitap aldırana gerekli disiplin cezasını verirsiniz, sorun biter.
Ancak tamamen kitabı yasaklamak, üstelik eğitimde kaynak kitabı yasaklamak anlaşılır bir durum değildir.
Eğitimde yeni açılımlar yapmak istediğini her fırsatta vurgulayan Milli Eğitim Bakanı'nın bu işe bir el atması ve acil çözüm getirmesi gerekir.
Çocuklara yardımcı ve kaynak kitapları yasaklarsanız, bu yasak diğer yasakları da beraberinde getirir.
Bugün yardımcı kitap yasaklanır, aynı zihniyet yarın öbür gün kafasına uymayan diğer kitapları da yasaklar...
İyi ile kötüyü ayırt edebilecek bir nesil yetiştirmek için yasaklar yasaklanmalıdır..
*****
Milletin çöküşü
Güney Afrika'da bir üniversitenin giriş kapısında aşağıdaki mesaj yazar:
Herhangi bir milletin yok edilmesi atom bombası veya uzun menzilli füzelerin kullanılmasını gerektirmez.
Sadece eğitimin kalitesini düşürmek ve sınavlarda kopya çekilmesine izin vermek yeterlidir.
Hastalar bu tür doktorların ellerinde ölür.
Binalar bu tür mühendislerin ellerinde çöker.
Para, bu tür ekonomistlerin ve muhasebecilerin elinde kaybolur.
İnsanlık, bu tür din görevlilerinin elinde ölür.
Adalet, bu tür yargıçların elinde kaybolur...
Eğitimin çöküşü milletin çöküşüdür.
***
TEBESSÜM
Sandalye
Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne
sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, kâğıt
ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi. Sonra da sandalyesini kaldırıp
masanın üzerine koydu ve şöyle dedi:
- Sınav sorumu soruyorum. Bu sandalyenin var olmadığını
ispatlayınız.
Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki
ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir
öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki kelime yer alıyordu:
"Hangi sandalyenin?"
*****
GÜNÜN SÖZÜ
İşleriniz iyi gidiyorsa eğitim bütçenizi iki katına çıkarın, işleriniz kötü gidiyorsa dört katına...
Peter Senge