Şiire ve şaire ağır görevler yüklemek yanlıştır; çünkü toplumsal olaylara duyarlı davranmak sadece şairlerin değil herkesin görevidir. 

Tahsin Saraç " ..Herhangi bir doktrin ya da rejimin yukarıdan verilecek buyruklarına körü körüne boyun eğmek anlamındaki bir güdümlemeyi tutsaklık, uşaklık olarak düşünüyor ve sanatçı onuruyla bağdaşmış bulmuyorum." diyor. Bekir Sıtkı Erdoğan ise, "Şiire ideoloji girdi mi şiir kezzap dökülmüş gibi kesilir. Şiirde ideoloji olmaz, şiir bir zümrenin malı olmaz.." demekte. Diyebiliriz ki; şiirde "güzel", "güzel olmayan" arasında iki unsuru kıstas alabiliriz: Bunlardan biri, "şiirin yapısı" öteki ise "anlamı"dır. Buradaki "anlam" "duygusallığı"nı "konusunu" ve "coşku uyandırıcı anlatımını" içerir.

Şiirde "yapı"yı ve "manâ"yı kaynaştıran ona şairin özel yeteneğine göre "şiirsel bir ses" bir "müzik" kazandıran "sır" ise "ritim" yani "ahenk"tir.

Şiir yapısı bakımından "ölçülü, biçimli yani vezin'li ve kafiye'li veya serbest yani vezinsiz kafiyesiz de olabilir.

Vezinli ve kafiyeli yapıların mimarlık sanatında olduğu gibi yasaları, kuralları, ölçüleri vardır. Eğer vezinli kafiyeli, yani ölçülü biçimli şiir yazmak istenirse, kurallarını bilmek gerekir.  Yarım yamalak "vezin" ve "kafiye" olmaz. Her şey, yerli yerinde ve "tam" olarak kullanılmalıdır. Bunu kitaplardan öğrenmek mümkündür. 

Şiirin "öz"üne yani anlamına, müziğine, duygusallığına gelince, bu, kitaplardan öğrenilmez. Yetenek konusudur. "Müzik" yeteneği, "resim" yeteneği gibi... Çok çalışılırsa bu yetenek kazanılabilir.

Aslında serbest şiirlerde de vezin ve kafiye vardır. Orhan Veli: "Yeni şiirimiz vezinsiz ve kafiyesiz değildir. Ama ondaki vezin ve kafiye ritmini bir nabız atışı gibi duyabilmek şartıyla..." demiştir. 

Medyatik olmayan, gerçek ünlü şairlerin şiirlerinden birini alalım. Ondaki sözcüklerden birini çıkartarak, ya da bir sözcük ekleyerek okuyalım. Onda şiirsel bir yanın kalmadığını görürüz.

Şiirle ilgili çeşitli satırbaşlarına değindikten sonra, biraz da "Şair kimdir?" sorusu üzerinde duralım. 

Şair şiir yazan ve söyleyen kişidir. İlkçağlardan günümüze kadar toplumun ileri gelenlerinden, bilici ve sözcü olduğu için toplumun kutsadığı, toplumun ortak duygu ve duyarlıklarının kaynağı olarak görülen bir kişidir. 

Şairin, eski toplumlarda Şamanların,  evliyalık, hekimlik, müzisyenlik gibi rolü olduğunu biliyoruz. 

Günümüzde, ortak duyarlıklar ve değerler toplumdan topluma değişeceği için şairlere evrensel özel değerler yüklemek yanlıştır. Yine de şair, güzel söz söyleyen ve sözü dinlenen saygın sanatçıdır.  

Şair yaşadığı dünyayı, olayları ve insanları herkesten farklı algılayabilmelidir.  İzlenimlerini halka aktarırken ne günlük konuşma dilini kullanabilir ne de düzyazı tekdüzeliğini. Şairin dili diğer tüm yazın türlerinin dilinden üstün ve zahmet vericidir. 

Ama, Cahit Külebi diyor ki: "Şiire başlayan bir insan, hangi yaşta olursa olsun, en az on beş-yirmi yıl iyi bir okuyucu olmak zorundadır. Ondan sonra da şiir yazmağa başlamak için gerekli olan kendi dünyasını, dilini, biçimini bulmak zorundadır." Demek ki şiir yazmak için okumalı ve de yaşam boyu iyi bir okuyucu olmalıdır.

Şaire şunu hatırlatmamız gerekir: Şiirin, yaratıcı andaki ilk hali, onun şiir olup olmadığı hakkında pek bir şey söylemez. Şiiri akışına bırakmak gerekir.  Bin bir kuramı, düzeltmeleri daha sonra yapmak mümkündür ve gereklidir.  Cevheri, ocakta bulduğunuz an işleyemezsiniz. Önce çıkarmanız gerekir ki, daha sonra makine başına geçip düzeltebilesiniz.

İki soru sordum. Şiir nedir, şair kimdir? Bunların yanıtını verebildiğimi sanmıyorum. Dönüp dolaşıp Cenap Şaabettin'e sığınıyorum. "Şiir tarif edilmez, kendi adesesiyle sözü çevirir" diyor. Derler ki eski ustalarımız: "Su nesir ise şiir buluttur. Yükselirken içindeki tuzu, sodayı ve çamuru yere bırakır." 

Günümüzün şairleri ise, kendini yaşatmaya, yürütmeye, ruhunu taze ve canlı tutmaya, kalbini güzelliklerden yana doldurmaya yettikten sonra, enerjisinin, duygularının artanını mısraların altın telleriyle, durgun ruhlara yollayabilen kişiler olsunlar. Çünkü bir yabancı şair, "İçinizde olmayan şiiri hiçbir yerde bulamazsınız." diyor.