Şiirin Başkenti Şiraz

Olcayto mimari gizeminin ardından, son Nevruz şöleninde kınalı ellerinde kutsal lotus çiçeği ile size el sallayan direksiyon başındaki bir Fars güzeli ile 10, 20, 30 günlük yasal nikah yaptırarak kalıcı dostluklar kurmak da olanaklı. Yeterki, yasaları çiğnemeyin. Bayanlarda baş açmak, alkol kullanmak, zina ve hırsızlık suç olmasına karşın; başta sürücülük olmak üzere, rengarenk baş örtülü makyajlı bakımlı güzel bayanlar, resmi ve özel her tür işte çalışıyor. İşyerlerinde namaz kılma zorunluluğu yok. İsteyen kılıyor ya da kılmıyor. İran’da yabancılarla evlenmekte bir sakınca yok. Aksine, dünyaya açılmak ve kaynaşmak için, bunun gerekli olduğunu dile getiriyorlar. Zerdüşt Ateşgahı’na ya da Ermeni Manastırı-Kilisesine de gidebilirsiniz.

Başkent Tahran’ın kuzeyinde bulunan teleferikli Derbent Vadisi- Deresi’nde, günün her saati, yavuklunuzla birlikte baş başa geleneksel abduşt, çelo kebap, yezd, gez, sohan ve mika noga gibi İran yemeklerini yer; gırtlama çay ve nargile fokurdatarak içer ve felekten bir gün çalabilmek, size tüm yorgunluğunuzu unutturacaktır.

Hatta, “Benim gözümün bebeği / senin yuvan olsun / lütfet de içine gir / bu ev senindir.” diyen, Sadi Hafız Şirazi’nin sözlerine uyup, sevdiğinin göz evine giren aşıklara tanık olursunuz. Ya da, yanı başınızda oturan sürmeli, iri kara gözleri gülen makyajlı, bakımlı ve mavi baş örtüsü eğreti duran, güzel Kürt kızı Şilan (kırmızı dağ çiçeği) ve yakışıklı nişanlısı Soran (bir göçebe kavim adı)’nın kumrular gibi koklaşarak şiirleştiklerini ve seviştiklerini gözlemleyebilirsiniz.

Sonra, Tahran’dan çıkıp güneye doğru yol aldığınızda, tarihin başkenti İsfahan’la karşılaşıyorsunuz. Sultanları, Şahları, Padişahları ağırlamış İsfahan. Gün görmüş olaylar yaşamış. Tarihin en güçlü yönetimlerine ev sahipliği yapmış. Büyük İskender’den, Selçuklu Sultanları’na kadar nicelerini konuk etmiş bir zengin mimari ve estetik kent kültürü İsfahan’ı mutlaka görmelisiniz...

İran: İsfahan’da, Ermeni Müzesi’nden; Zerdüştlere, 12 bin öküz derisi üzerine yazılmış kutsal AVESTA kitabına inanan ve “Doğru düşün, güzel konuş, iyi uygula” felsefesini yaşam biçimi olarak algılayan ateşperest Zerdüştlere dek”, pek çok kültüre ev sahipliği yapıyor.

İran’da altı eyaletten biri olan Kürdistan Eyaleti’ndeki kendi dillerinde yayın yapan televizyon, radyo ve gazetelerin varlığını ve onların yaşamasına olanak sağlıyor. İslamiyet öncesi ve sonrası kültürlere yol göstermiş. Başkent Tahran’da, Gandi Caddesi’nde bulunan kuyumcular, hediyelik ve lüks tüketim mağazalarında alış veriş yapan ve son model otomobil ve jiplerle trafiği alt üst eden İran sosyeteleri; Şah Rıza Pehlevi’nin dışarıya kaçırdıklarında arta kalan Nievvaran Sarayı’ndaki kültür kompleksini kıskanıyor.

Yakın Doğu tarihinin beşiği olan Isfahan’da, sesin ve ışığın dans ettiği akostik mucizeler, Abbasi kültürünün bir başka gizemini belgeliyor. İsfahan, Şiraz’a açılan bir kültür kapısı. Şiirin başkenti Şiraz; aşk, şiir ve gizemli yaşamın odağı. Sadi Şirazi’nin, Hafız’ın vatanı. “Bostan”ın yeşerdiği, “Gülistan”ın çiçek açtığı yer. Sanki dünyada ilk aşk Şiraz’da yaşanmış, “Hafız”ın şiir dizelerinde. “Bostan”dan bir demet al. “Gülistan”da seyreyle. “Hafız”la hem dem ol. “Sadi” ile sohbet eyle...

Devamı yarın…