Gebze’de gezilip görülmesi gereken yerler
ÇOBAN MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ
Bu külliye Hicri 930, Miladi 1523 yılında, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’a vezirlik yapmış olan Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapıyı oluşturan süsleme taşları, Mustafa Paşa tarafından Mısır’dan getirilmiştir. Menzil külliyeleri içerisinde, önemli bir yere sahip olan bu yapı içerisinde; Cami, Medrese, İmarethane, Kütüphane, Şadırvan, Abdesthane, Tuvalet, Kervan Hanları, Aşhane, Tabhane ve Darüşşifa gibi sosyal mekanlar bulunmaktadır. Caminin ana giriş kapısı ve etrafındaki mermer üzerine yazılı dini motifler ve rolyeflerin işçiliği harikadır. Mermerin ve ahşabın oya gibi işlendiği bu yapı, tipik Osmanlı mimarisi örnekleri bakımından eşsizdir… Namaz vakitlerinde cami içinde yer kalmadığı zamanlarda, cami ve külliye avlusunda toplu namaz kılan cemaatı görmek mümkündür. Günümüzde Eski Çarşı içerisinde yer alan Tarihi Hamam, Külliyenin bir parçası olarak inşa edilmiştir. Kentin merkezinde bulunan bu yapı, Ramazan ve Kurban Bayramları dışında, Cuma ve hemen her vakit namazları sırasında dolup taşmaktadır. Kentin sosyalleşme yerleri başında gelmektedir. Özellikle dostlarla buluşma noktası, adres taşı ya da emeklilerin uğrak yeridir. Külliye içerisindeki küçük kapalı mekanlar, Diyanet temsilciliği ve bazı sivil toplum kuruluşlarının da ofisi gibi işlevi bulunmaktadır… Gebze’ye gelipte, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’ni görmeden gitmeyiniz…

ESKİHİSAR KALESİ
“Marmara Denizi ve Körfez’in güvenliği benden sorular” dercesine yükselen Eskihisar Kalesi Burcu, donanmanın ve kara güvenliğinin bekçisi olarak, gelenleri-geçenleri selamlıyor… Eskihisar Kalesi’nin, Doğu Roma İmparatorluğu Döneminde, İzmit Körfezi’nin güvenliğini saplayacak, ileri karakol olarak inşa edildiği bilinmektedir. Latin İmparatorluğu’nun bölgeye hakim olduğu dönemde, kalenin isminden çoğu kez söz edilmiştir. Kale ve etrafındaki görkemli surlar, üç aşamalı yaptırılmıştır. İç surlar 1. Manuel Komnenos tarafından 12. yüzyılda, iç duvarlar İznik İmparatoru 2. Ducas Vatatzes tarafından 13. yüzyılda, dış surlar ve güneydoğu cephesindeki burç ise, Paleologoslar Döneminde yaptırılmıştır. 12. Yüzyılın ortalarından 14. yüzyılın başlarına kadar, kalenin inşa çalışmalarının devam ettiği anlaşılmaktadır. Osmanlı Döneminde de önemini koruyan kale, zamanımızda restore çalışmaları sonrasında, bölgenin turizm potansiyeli olarak önemini korumaktadır. Özellikle, Kale içinde bulunan yeraltı mazgallarla kaplı zindanda ve oradaki acı ve hüzünlü çığlık öyküleri, izleyen ve dinleyenlerin ilgisini çekmektedir… Eskihisar Kalesi’nden; Kartepe, İzmit, Gölcük, Ereğli, Karamürsel, Yalova Feribotu ve Osmangazi Köprüsü ufkundaki manzarayı izlemek için, gün batımını seçin…

ESKİHİSAR SAHİLİ
Gebze’nin adeta farklı dünyalara açılan penceresi olan ve Feribot İskelesi doğusunda kalan Eskihisar sahili, ülkemizde bulunan ender kıyılardan biri olma özelliğine sahiptir. Onu bu denli önemli yapan ve ona adını veren, 12. yüzyıla ait özgün Doğu Roma yapılarından biri olan Eskihisar Kalesi olmuştur. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yetiştirdiği ve dünyaca üne sahip olan, Ressam Osman Hamdi Bey’e ait önemli bir yapı olan ve Kültürel Mirasımızda büyük bir yeri bulunan Osman Hamdi Bey Müzesi ve Evi’de, bu sahili süsleyen önemli aksesuarlardan biridir. Restorasyon çalışmaları süren müze ve etrafındaki yapıların onarımı sürüyor. Adı geçen bölgedeki lokanta ve dinlence yerleri de cazibe merkezi özelliğini koruyor. Bütün bu güzelliklere, İzmit Körfezi’nin doyumsuz manzarasına akşam sefasını da ekleyince, Eskihisar Sahil Bölgesinin dört mevsim, altın gerdanlığa dönüştüğüne tanıklık edebilirsiniz, yeniden…

Devamı yarın…
