Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 100'üncü Yıl TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) ve TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Bilim Ödülleri Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Bildiğiniz gibi bizim kültürümüzde marifet, iltifata tabidir. İyi olanı, başarılı olanı, ülkemizin önünde yeni yollar açanı ödüllendirmek, insanlığın ortak ilim hazinesine katkı yapanı takdir etmek; görevimizdir. Başarılar desteklendikçe büyür, sahip çıkıldıkça gelişir, toplum tarafından kadri kıymeti bilindikçe serpilir. Taltif ve takdir edilen her başarı yeni çalışmaların, ilham veren yepyeni başarı hikayelerinin önünü açar. İlmi çalışmaları ve çığır açıcı eserleri ile bilim dünyasına önemli katkılar sunan, ülkemizin müreffeh yarınları adına gece gündüz demeden çalışan tüm bilim insanlarımızı şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu sene 77 bilim insanımız, TÜBA ve TÜBİTAK ödüllerine layık görüldü. Uluslararası TÜBA Akademi Ödülleri'ni bu yıl sağlık ve yaşam bilimleri ile fen ve mühendislik bilimleri kategorisinde 3 bilim insanımıza veriyoruz. Bu 3 ödülle TÜBA Akademi Ödüllü bilim insanı sayımız, 28'e yükseliyor. Üstün başarılı genç araştırmacılara verilen TÜBA GEBİP (Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülleri) ödüllerini ise 24 farklı üniversiteden 34 genç bilim insanımıza takdim edeceğiz. Böylece TÜBA GEBİP ödülü kazanan bilim insanı sayımız, 644'e ulaşıyor. Bilimsel Telif Eser Ödülleri'nde 13 Türkçe Bilimsel Telif Eserimiz ödül almaya hak kazandı" dedi.
'ÖDÜLLERİMİZİN TEŞVİK UNSURU OLACAĞINA İNANIYORUM'
Bu kategoride verecekleri 3 özel ödülle merhum Halil İnalcık, Kemal Karpat ve Mehmet Genç'in hatıralarını yaşattıklarını söyleyen Erdoğan, "Bu ödüllerle birlikte bu alanda ödül alan eser sayısı, 239'a çıkacak. 100'üncü Yıl TÜBİTAK ödülleri kapsamında ise 21 farklı üniversite ve araştırma kurumumuzdan bilim insanımıza 7 bilim ödülü, 1 özel ödül, 1 hizmet ödülü ve 18 teşvik ödülü vereceğiz. Toplamda 77 bilim insanımıza ilim ve kültür müktesebatımıza yaptıkları katkılar için teşekkürlerimizi ifade etmiş olacağız. Ödüllerimizin Türkiye'de bilimsel faaliyet yürüten herkes için birer teşvik unsuru olacağına inanıyorum. 'Türkiye Yüzyılı'nın inşası için bilim alanında emek veren, fikir ve yürek teri döken tüm akademisyenlerimize, hocalarımıza, araştırmacılarımıza en kalbi şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
'ÜLKEMİZ KÜRESEL BİR AKTÖR HALİNE GELMEKTEDİR'
4 gün sonra 2023 yılının tamamlanıp, 2024 yılına girileceğini hatırlatan Erdoğan, "Bırakmakta olduğumuz 2023 senesi, Cumhuriyeti'mizin 100'üncü yılı olmasından dolayı bizim için özel anlamlar ihtiva ediyordu. Tam 6 asır boyunca dünyaya nizam veren, insanlığa adalet ve refah dağıtan bir cihan imparatorluğunun bakiyesi üzerine kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti, 100'üncü yaşını tamamlayıp, yeni bir asra yelken açarken Allah'a hamdolsun geleceğine hiç olmadığı kadar güvenle bakmaktadır. 'Türkiye Yüzyılı'nın aydınlığı 85 milyon vatandaşımızla birlikte Filistin'den Türkistan'a, Afrika'dan Balkanlar'a; dünyanın dört bir yanındaki mahsun ve mazlum yürekleri de ısıtmaktadır. Sadece yakın çevresinde değil, bölgesinden başlayarak çok geniş coğrafyada nüfusu artan; sözü, duruşu, politikaları ilgiyle takip edilen bir Türkiye gerçeğinden bahsediyorum. Ekonomisi ile ticareti ile teknolojisi ile savunma sanayisi ile askeri gücü ile eğitimden sağlığa her alanda elde ettiği başarılarıyla ülkemiz bölgesel bir oyuncu olmaktan çıkıp, küresel bir aktör haline gelmektedir" dedi.
'İSTİKBALİ ŞEKİLLENDİRMENİN DERDİNDEYİZ'
Erdoğan, kimsesizlerin kimsesi olan bir Türkiye hayalinin, yüzyılın sonunda artık ete kemiğe büründüğünü vurgulayarak, "İçinde bulunduğumuz asrın, Allah'ın izniyle milletimizin ve devletimizin asrı olacağından zerre kadar şüphe duymuyorum. Türkiye'nin şahlanışına set çekmeyi amaçlayan menfur terör saldırılarının, kutlu yürüyüşümüzü asla durduramayacağının bilinmesini istiyorum. 12 evladımız şehit oldu, Allah rahmet etsin. Tüm ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Ama bakın 36 saatte 54 terörist yok edildi. Çünkü bizim bu şehitlerimizin kanları asla yerde kalmayacak. Biliyoruz ki 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Elbette her başarı gibi Türkiye'nin başarıları da tesadüf değildir. Elde ettiğimiz kazanımların gerisinde yoğun bir tefekkür, istişare, planlama ve uygulama süreci vardır. Ülkemizin yıldızının küresel ölçekte yükselmesinde en büyük payın bilim ve teknoloji alanında yakaladığımız ivme olduğuna inanıyorum. Burada bir kere şu hususun altına öncelikle çizmek isterim; hiçbir zaman kısa vadeli hedefler peşinde koşmadık, koşmuyoruz. Günü kurtarmanın değil, istikbali şekillendirmenin derdindeyiz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini gerçeğe dönüştürmenin çabasındayız. Bu anlayışla 2002'den itibaren ülkemiz sathında, bilim, sanayi, teknoloji ve yenilikçilik eko sisteminin geliştirilmesine özel önem verdik" diye konuştu.