BATUM TARİHİ
1919 yılının başlarında tüm Batum ili ve Batum şehri Birinci Dünya Savaşı’nın galip devletlerinin egemenlik alanı içindeydi. İngiliz askerlerinin başkomutanlığı General Cooke Collis’i Batum şehri ve Batum Olku/İlinin valisi olarak atadı.
İngilizler başlangıçta yerel yönetim teşkilatı da kurdular. İngilizlerin kurduğu Batum İl Meclisi esasen Rus Millî Meclisi üyelerinden oluşmaktaydı. Kadet P. Maslov’un başkanlık ettiği meclis keskin Gürcü karşıtlığı ile öne çıkıyordu. 14 Nisan 1919 tarihinde Valiliğin emriyle bu meclis feshedildi.

7 Mayıs 1920’de Rusya ile Gürcistan arasında barış antlaşması imzalandı. Bolşevik Rusya (Sovyetler Birliği), Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımakla birlikte Gürcistan’ı yeniden işgal etmeye hazırlanıyordu. Bu esnada İngilizler 7 Temmuz’da Batum’u Gürcistan’a terk etti.
Şubat 1921’de Sovyet Rusya Gürcistan’a karşı savaş faaliyetlerine girişti. Gürcü ordusunun sayısı az olmasına rağmen bu savaşın ilk etabında birkaç cephede galibiyet elde etti fakat yine de Şubat ayının sonunda Ruslar ağır bastı ve 25 Şubat 1921 tarihinde Rus ordusu Tiflis’e girdi.

Ankara Hükûmeti, Rusya ile Gürcistan arasında devam eden çatışmaları fırsat bilip bu durumdan yararlandı ve Gürcistan hakimiyetindeki Artvin ve Ardahan’a savaş yapmadan girdi. Bolşevikler karşısından tutunamayan Gürcistan hükûmeti, Ankara’daki elçileri Simon Mdivani’yi görevlendirerek Batum, Ahıska ve Ahılkelek’in Ankara Hükûmeti tarafından işgali talebini 8 Mart 1921’de sundu. Bunun üzerine Türk güçleri 10 Mart 1921’de Acara’nın Hulo ve Keda yöresine girmesinin akabinde 11 Martta da Batum’a girmeye başladı. Bu esnada Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti son bulmuş ve Sovyet yanlısı Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuştu. Yeni Gürcü hükûmeti, 16 Martta imzalanan Moskova Antlaşması uyarınca Batum’un Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine bırakıldığını belirterek Türk güçlerinin Batum’u terk etmesini istedi. Bu esnada Batum’daki Bolşeviklerde, Sergey İvanoviç Kavtaradze önderliğinde revkom (ihtilalci komite) oluşturdu. Kazım Karabekir Paşa, Moskova Antlaşmasına uygun olmayacak şekilde Batum’un önemli mevkilerinin ele geçirilmesini emretmesi üzerine Türk birlikleri 17 Martta stratejik noktaları ele geçirmek için harekete geçerken, Batum Valisi Miralay Kazım Bey’de TBMM adına şehri ilhak ettiğini bildirdi. Aynı gün, Rus işgali nedeniyle Tiflis’ten Batum’a gelmiş olan Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti Hükûmeti Başkanı Noe Jordania ve diğer hükümet üyeleri ile beraber Batum limanında bindikleri gemiyle İstanbul’a giderek ülkeyi terk ettiler.

Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Sovyet Rusya’yı Batum’u işgale çağırması, Batum’da Bolşevik yanlılarının güçlenmesi ve Noe Jordania’nın Batum’u terk etmesinden sonra Gürcü ordusunun büyük kısmının yeni Gürcistan hükûmetinin yanında yer alması üzerine Türk güçleri ile General Giorgi Mazniaşvili komutasındaki Gürcü ordusuyla çatışmalar yaşanmış ve Türk güçleri şiddetli çatışmalardan sonra önemli noktaları ele geçirmişti. 18 Martta Kızıl Ordu birliklerinin şehre girmesiyle Kızıl Ordu Komutanı Orkonikidze ve İhtilaci Komite Başkanı Kavtaradze ile yapılan görüşmelerden sonuç çıkmamasıyla Türk-Gürcü çatışmaları devam etti. 20 Martta Kazım Karabekir Paşa’nın Moskova Antlaşması uyarınca geri çekilme emri üzerine Türk güçleri 21 Martta Batum şehrini terk etti. Türkler’e karşı savaşta ölenler Batum’da “Aziziye Meydanı’nda” şimdiki adıyla Özgürlük Meydanı’nda defnedildiler.
Devamı yarın…