
Yerli ya da yabancı turistlerin bir kente gelmelerinin ana koşulu, o kentin huzurlu ve güvenli olmasıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu coğrafyasında uzun zamandır süren terör olayları var. Bu bağlamda, Doğu Anadolu’da, Bitlis iline bağlı bir kent olan Ahlat’a turistler çok rahat bir şekilde ve güvenle gelebilir mi?
Ahlat’ta yaşayan ahalinin, tarihi köklerden almış olduğu deneyim ve aklıselim duruş, Ankara’nın temsili olan Ahlat’a zarar vermeyi planlayan yerli ve yabancı emperyal güçlerin ve bütün terör örgütlerinin hedefinde olmasına karşın; Ahlat halkı büyük bir emanete sahip çıkarak, sarsılmaz bu kalede can siperhane durarak ve farklı etnik kökenlerin ve çok kültürlü halkların birlikte yaşama kültürünü diri tuttu ve bu kaleyi zapt etmek isteyen iç ve dış karanlık güçlere karşı bu kutsal kaleyi korudu ve koruyacaktır… Ahlat kalesi, devletine hizmet etmekte devam edecektir. Bizim mayamız burasıdır. Bu nedenle Ahlat, tam bir güven ve huzur limanıdır. Ahlat, Anadolu’daki tüm şehirlerin, toprak bütünlüğünüzün ve üniter devlet yapımızın teminatı olarak bir rol üslenmiştir.

Ahlat halkının geçim kaynağı nedir? Van Gölü inci kefali, tarım, hayvancılık ve alternatif turizm potansiyeli nedir?
Ahlat’ın bereketli toprakları ile Doğu’nun Çukurovasıdır. Ahlat Limanından her gün onlarca tekne ile Van Gölü’ne açılan balıkçılarımız, inci kefali tutmaktadır. İnci kefali yemek için gelen turistlerin sayıları giderek artmaktadır. Muhteşem bir tarihi zenginliğinin yanı sıra; tarım alanında da oldukça iddialıdır. Bu zengin platoda yılda; Türkiyenin 5. Patates üreticisidir. 3. Sırada ise, fasulye üreticisidir. Çoğu kapansa da, bölgedeki şeker fabrikaları besleyen pancar üreticisidir. Ahlat yaylalarında 30 bin büyükbaş ve 200 bin küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Arıcılık ve tavukçulukta yapılmaktadır. Otlu peyniri, balı, organik tarım ürünlerinden oluşan kahvaltısı ile de Ahlat, bir cazibe merkezidir.

Devamı yarın…