Temeli olmayan, çok tanrılı inanışlarda put veya tapılan nesnelere idol deniliyor. Bazı sözlüklerde küçük boyutlu tanrı ya da tanrıça heykelciği olarak tanımlanıyor.  İdol kelimesi, günümüzde mecazi olarak, örnek alınan, hayranlık duyulan kimseler için kullanılıyor.

Yazı hayatında idolüm olarak gösterebileceğim kişilerden biri Sabahat Emir oldu. O, benim için üstünlüğü tartışmasız kabul edilen, çok sevilen, hayranlık duyulan kimseydi. İzinden gittiğimi, kimi alanlarda da yollarımızın kesiştiğini, benzeştiğini  söyleyebilirim.

Yazı hayatına şiirle başlayıp, hikâye ile devam etmem, daha sonra araştırmalara, tiyatroya, radyo, televizyon metin yazarlığına, denemelere, eğitim yayınlarına ağırlık vermem Sabahat Emir'in iz süreği sayılabilirdi.

Onun gibi benim de üniversitede öğrenciyken ilk kitabım yayınlanmıştı. Sabahat Emir, Hisar ekolünün mensubu olmuştu. Birbirinden güzel hikayeleri Hisar'da yayınlanıyordu. Ben se o dönemde sayfa ortağı olmamakla birlikte Hisarcıların çok yakın aşınası ve takipçisi olmuştum.

Sabahat Emir, yazın sanatkârı olarak edebiyatın bütün türlerinde eser verdi. İyi ve bilinçli bir eğitimci olarak yardımcı ders kitapları yazdı. İster tesadüf, ister iz sürme deyiniz ben de naçizane edebiyatın hemen her türünde yazdım. 100 Temel eser dizisi içinde benzer konularda kitap hazırladım.

Atasözleri ve Vecizelerin Açıklamaları, Deyimler Sözlüğü, Seçme Denemeler, Ünlü Yazarlardan Seçme Hikâyeler gibi kitapları da aynı konudaki kitaplarıma ilham kaynağı oldu.

Ali Rıza Yalman'ın "Cenupta Türkmen Oymakları" isimli eserini, günümüze, Türk halk edebiyatı ve folkloruna kazandırmıştı. Bu kitabın iki cildi de Karacaoğlan'dan Dadaloğlu'na kadar yolu Toroslardan geçmiş ozanlara ilişkin kitaplarımı hazırlarken elimden düşmedi.

Sabahat Emir hikâyelerinde ideler alemini değil, içinde bulunduğumuz gerçek dünyayı ve dünyamızın halkını yazdı. Türk kültür yapısına ters gelebilecek temalara girmedi. İyi bir gözlemci, iyi bir yansıtıcıydı ki, sevilerek okunmasının sırrı buydu. Ailenin yazarıydı.

"Ceviz Oynamaya Geldim Odana", "Öküz Kafalı Şaban Bey", "Zamane", "Ağlayan Soytarı", ""Keloğlan Uzayda" gibi  diğer eserlerine de türkülerimiz, deyimlerimiz folklor edebiyatımız ilham kaynağı oldu. Gönül Dostları, Aile Bağları, Güleryüz Ailesi gibi senaryosunu yazdığı diziler geniş hedef kitlelere ulaştı. Her birinin toplumuza önemli mesajları vardı.

Ortak yanlarımızda biri de gazetecilik ve yazarlığımızın yanında çalışma hayatlarımızın bir bölümünü  bürokrasi de geçirmiş olmamızdı.

Sabahat Emir yıllarca köşe yazarlığı yaptı. Politikadan, çekişmelerden ırak kültür ve sanat konularının işledi. Otuz yılı aşkın günlük köşe yazılarımda siyasi konulara hiç girmedim.

Kimi sevdiğimiz dostların, arkadaşların doğdukları yerler vardır. Bir yerde adı geçtiği ya da haritada yerlerini gördüğünüzde, sevimli gelir, size gülümsediğini hissedersiniz. Manisa'nın Kula'sı da öyle. Çünkü Kula bana Sabahat Emir'i hatırlatır. 

Çoğunlukla "Gönül Dostu" eksenli gruplar, etkinlikler, dayanışma platformları içinde birlikte olduk. Bu zamanlarda varlığından huzur, güven ve hoşnutluk içinde oldum.

Şu an için gözlerimin önünden geçiyor. İTÜ Türk Müziği Konservatuarı lokalinde rahmetli Nedret Selçuker'in ve sanatçı arkadaşların katıldıkları toplantılar. Pera Palas Gönül Dostu sohbetleri, Pera Palas gazeteci dostlarla aylık yemekler, Antalya'da Lara TRT kampında ve  BİK Bayramoğlu köyünde tatil dönemlerimiz. Proje arayışlarımız.

Ortak dostlarımız, hepsi rahmetli olan ağabeylerimizden bir kaçı: Ahmet Kabaklı, Gültekin Samânoğlu, Mustafa Necatı Karaer. Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Feyzi Halıcı, Nedret Selçuker, Mehmet Zeki Akdağ...

 Yakın akrabalarımdan iki kişinin adı Sabahat'tı. Eşimin adı da Sabahat oldu. TRT'de Bir Şiirdir Yaşamak programına çoğunlukla Sabahat Aslan'ı konuk çağırıyorduk. O günlerde sıkça görüşme fırsatı bulduğum saygı, sevgi duyduğum arkadaşlarımın arasında Sabahat Emir vardı. Bir başka kişiye de dil alışkanlığı ile Sabahat diye hitap etmiş olmam gülmelere sebep olmuştu. 

Bu vesile ile hep bizimle birlikte olan, Kadriye Emir hanımefendiyi saygı ve rahmetle anıyorum.