Şimdi şu konu önemli:

Bodrum en fazla turizm yatırımı bölgesi olarak öne çıkıyor. Sezonun 12 aya yayılması konusunda lider durumda.

Bir de tercih edilen şu:

“Daha çok turist değil, daha doğru turist.”

2025 turizm sezonunun açılışına kısa bir süre kala değerlendirmelerde bulunan Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Bodrum Temsilcisi Yiğit Girgin, Türkiye'nin turizm sektöründeki rekabet avantajını koruyabilmesi için yeni adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Artan enflasyon ve baskılanan döviz kuru nedeniyle turizm sektöründe önemli maliyet artışları yaşandığına dikkat çeken Girgin, turistlerin artık fiyat avantajı sağlayan rakip destinasyonları tercih etmeye başladığını dile getirdi.

“BBaşta personel gideri olmak üzere tüm kalemlerde önemli maliyet artışları yaşandı.Yalnızca personel gideri toplam maliyetin yüzde 50'sini oluşturmaya başladı. Dolayısıyla bu artışlar yatırım ve tedarik tarafında her şeyin fiyatının çok artmasına neden oldu. Aslında tüm dünyada bu böyle. Amerika'nın politikaları nedeniyle dünyada ürün maliyetleri ve enflasyon artmaya devam edecek. Bir yandan da baskılanan döviz kurları nedeniyle biz bu artışları tam olarak fiyatlara yansıtamıyoruz. Ülkemizi tercih eden turistler yeme, içme, otel ve hizmet kalitemiz yüksek olmasına rağmen fiyatları pahalı bulmaya başladı. Yurtdışı medyasında da bu duruma dikkat çeken yayınlar yapılıyor. Ülkenin genel huzur ve refah düzeyi de turist tercihlerinde etkili oluyor. Dolayısıyla Türkiye yıllardır sahip olduğu fiyat - kalite avantajını yitirmeye başladı. Turistler artık uygun koşullar sunması nedeniyle Tayland, Bali ve Mısır gibi ülkeleri tercih ediyor. Bu durum sektörümüzün sürdürülebilirliği için bir tehdit oluşturuyor.”

2024 yılının sektör açısından verimli bir yıl olduğunu hatırlatan Yiğit Girgin, 2025 yılında da Türkiye’nin yine talep göreceğini, fakat gelirlerde bir azalma yaşanabileceğini söyledi.

Turizmin 70'e yakın iş kolunu besleyen, her kademeden önemli istihdam ve katma değer sağlayan bir sektör olduğunu belirten Girgin, sözlerine şöyle devam etti:

"2024 yılı Türkiye genelinde güçlü bir toparlanma yılı oldu. Özellikle Avrupa pazarından gelen talep artışı, Ege ve Akdeniz kıyılarında olumlu bir hareketlilik yarattı. Bodrum özelinde bakarsak, konaklama dolulukları ortalamanın üzerine çıktı; ancak bu talep bazı dönemlerde arzı da zorladı. Yüksek sezonda fiyatlar zaman zaman dengesizleşti ve bu durum misafir memnuniyetini etkiledi. Ekonomik faktörler iç pazarı şekillendirdi. Bu yıl da artan maliyetleri fiyatlara tam anlamıyla yansıtamıyoruz. Toplam karlılığımız da azaldı. Bu nedenle birçok otel maliyetlerini azaltmak için istihdamı düşürmek zorunda kalacak. 5 kişinin yaptığı işi 2 kişi yapmak zorunda kalabilir. Bu da hizmet kalitesini ve dolayısıyla turistlerin memnuniyetini de etkileyecektir”

Girgin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Bodrum'un 372 proje ile en fazla turizm yatırımı alan bölge olduğunu söyledi.

Bodrum'un 2024 yılında otel yatırımlarında zirveye oturduğunu belirten Girgin, bu yatırımların kentin karakteriyle örtüşen nitelikte olması gerektiğine dikkat çekti.

Girgin şu ifadeleri kullandı:

“Yeni yatırımların da Ege kültürüne ve kent kimliğine uygun yapılması gerekiyor. Bodrum’un turizmdeki başarısını sürdürülebilir kılmak istiyorsak, otel yatırımlarının doğru konseptlerle, Bodrum’un doğasına ve kimliğine zarar vermeden gelişmesini sağlamak zorundayız. Tüm dünyayı etkileyen pandemi sonrasında Bodrum, sadece tatilcilerin değil, uzun süreli yaşamak isteyenlerin de gözdesi haline geldi. Bodrum artık yıl boyu yaşanılan ve yaz aylarında ise pik yapan kalabalık bir nüfusa sahip. Yılın 12 ayı yaşayan bir kentte turizm yatırımlarının da kalıcı yaşamı destekleyecek altyapıyla uyumlu olması gerekiyor. Bu konuda merkezi ve yerel yönetimlerin de kentin artan altyapı ihtiyacına uygun yatırımları planlaması ve uygulamaya koyması önemli. Artık trafik, su kaynaklarının kullanımı, enerji tüketimi ve altyapı gibi konular da yatırım artışıyla birlikte daha fazla önem kazandı. Turizmde sürdürülebilirlik bir bütün olarak değerlendirilmeli, kent altyapısı da buna göre modernize edilmelidir.”