Arkeologların, Avrupalıların adayı keşfinden önceki döneme tarihlendirilen çok sayıda mızrak başı ve hançer bulmuş olmaları, birçoğunu savaşın ‘moai’nin ve onlara tapan kültürün devrilmesinde bir rol oynamış olabileceği sonucuna varmasına yol açtı. “Kuş Adamlar” döneminin kaya sanatının ortaya çıkışı, aynı zamanda atalara tapınmanın yerini almış olabilecek yeni bir kültün de göstergesiymiş gibi görünüyor.
Çoğu araştırmacı ekolojik bir krizin adalıları görülmedik ölçüde azalan kaynaklar için savaşmaya ittiğine inanıyor. Adanın nüfusu ya da ormanların yok oluşu, en büyük ‘moai’nin dikildiği on altıncı yüzyılda artık ciddi sorunlar haline gelmişti. Bazı arkeologlar, umutları iyice tükenen ada halkının tanrıların yardımını istemek amacıyla, çok sayıda heykel dikme yolunu seçtiğini öne sürmüşlerdi. Ataları yardımlarını esirgeyince, adalılar onlara inançlarını yitirmiş ve öfkeyle heykelleri devirmiş olmalıydılar.

Adalıların ataları ya da tanrıları yerine, elbette kısa süre içinde müdahaleye gelenler Avrupalılar oldu. On dokuzuncu yüzyıla kadar, Avrupalı sömürgeci misyonerler ve köle tüccarları, Paskalya Adası’nın zengin mirası, özgün kültürü ve dininden kalan her şeyin kökünü hemen hemen kazımıştı. Aynı zamanda, talan ve sömürgeci korsan Avrupalılar ve Amerikalılar, gecikmeyle de olsa; Paskalya Adası’nın özgün kültürünü koruma çabaları nedeniyle, Şili halkının özgürlük ve bağımsızlık savaşımı, fazlasıyla övgüyü hak ediyordu. 1960’larda, içlerinde Heyerdahl’ın keşif gezisine katılmış olan bazı bilim insanları, birçok devrilen ‘moai’yi taş platformlarını düzeltip, yeniden yerleştirdiler. Şimdi bu heykeller orada okyanusun hırçın dalgalarıyla konuşarak, huzur içinde duruyorlar…
Basında Paskalya Adası Heykelleri
Şili’deki dünyaca ünlü dev taş heykele araba çarptı. Paskalya Adası’nın meşhur heykellerinden birini kamyonetiyle çarparak tahrip eden Şilili tutuklandı. Moai adı verilen heykellerden birine verilen zarar, heykellerin bakımını yapan ve onları kutsal olarak gören Ma’u Henua topluluğunu öfkelendirdi. Paskalya Belediye Başkanı Pedro Edmunds Paoa, Şili adasındaki bine yakın heykel için daha katı trafik düzenlemelerini de içeren daha iyi koruma tedbirleri alınması çağrısında bulundu.

Öte yandan; UNESCO korumasında bulunan Rapa Nui olarak da bilinen Paskalya Adası, Pasifik Okyanusu’nda en yakın komşularından binlerce kilometre uzakta küçük bir adadır. Orada meydana gelen olaylar onu çevresel bozulmanın ve çöküşün simgesi haline getiriyor. Paskalya Adası genellikle bir metafor, gezegenimizdeki tüm insan yaşamı için korkunç bir uyarı olarak verilir. Kronolojisinin birçok detayı, özellikle de geliş ve tarihleme zamanı ve toplumun çöküşünün nedenleri hararetle tartışıldı, ancak 21. yüzyılda yapılan son bilimsel araştırmalar, bir zaman çizelgesi derlemek için ek bilgiler sağladı.
Devamı yarın…