Bölgemiz sıcak günler yaşıyor Suriye'de halen iç savaş sürerken, yanı başımızda İran'ı kıskaca alan Amerika'nın tehditleri, coğrafyamızda yeni bir savaşın ayak sesleri olarak duyuluyor.

Bölgeye yığılan asker ve silah sevkiyatı, savaş gemileri ve ard arda gelen savaş kokan tehditlere baktığımızda bölgede sıkıntının giderek daha da artabileceğini gözlemliyoruz.

Soru şu:

"Savaş çıkar mı?"

İran'a karşı başlatılacak bir savaşın bölgemizi cehenneme çevireceği bir gerçek. Başkan Trump, her an karar verip savaşın fitilin ateşleyebilir.

Bunun iki nedeni var:

İsrail İran'ın etkinliğinin kırılması için savaş istiyor.

İkinci neden de Amerikalı silah üreticilerinin savaştan yana Trump'u baskı altında tutmalarıdır.

Geçmişe baktığımızda Irak, Libya ve Suriye'deki savaşın ve çatışmaların maliyeti ve silah üreticilerinin kazançları iştah kabartıyor. Üstelik "Arap Baharı" adı altında Arap ülkelerine karşı başlatılan operasyonların da silah üreticilerinin karlarına kar kattığını görmekteyiz.

İşin ilginç yönüne de bakalım:

Her dönemde Amerika ve Batı'dan dayak yiyen, söğüşlenen Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri de İran'a karşı Amerika'nın yanında yer alıyor. İran'a karşı bir savaşın başlatılmasında destek veriyorlar. Bir noktada İsrail'in de ekmeğine yağ sürdüklerinin farkındalar mı diye sormadan da kendimizi alamıyoruz?

Araplara ne kadar güvenilir bu da ayrıca yeniden tartışılacak bir konu olarak önümüzde duruyor.

Geçenlerde dikkatimizi çeken bir yazıyı okuduk.

Kuveyt'te yayın yapan El-Kabas'a göre çıkması durumunda savaşın toplam maliyeti 4 trilyon dolar olacakmış.

Şimdiden çıkabilecek bir savaşın maliyeti hesaplanmış.

Ortadoğu uzmanı Hüsnü Mahalli geçenlerde köşesine taşıdığı yazısında "Kaç trilyon?" diye soruyor. Amerika'nın Ortadoğu ülkelerini savaş çıkararak soyduğuna dikkat çekiyor. Bunun da kısa bir dökümünü yapmış.

"ABD'nin Somali, Afganistan ve Irak'ı dağıtması.

'Arap Baharı' denilen tezgah çok taze.

Tunus, Mısır, Bahreyn, Fas, Cezayir ve Lübnan çabuk atlattı ama Suriye, Libya ve Yemen çok ağır bedel ödedi.

Hem de 'En hakiki Müslüman biziz' diyen ülke ve örgütlerin eliyle.

Sudan ikiye bölündü.

Diğer Müslüman ülkelerde durum bundan farklı değil.

Peki durduk yerde bunları neden anlatıyorum?

ABD'nin İran'a yönelik tehditleri.

Trump'ın kârı kesin iki trilyondur.

İran-Irak savaşının maliyeti bir trilyon dolar.

Irak ve Afganistan işgallerinin iki ülkeye zararı 3 trilyon dolar.

Saddam'ı Kuveyt'ten çıkarmak bir trilyon dolara mal oldu.

Arap Baharı'da toplam zarar iki trilyon dolar.

İrili-ufaklı diğer savaşların maliyeti kesin 10 trilyon dolar.

Etti mi 21 trilyon dolar.

Yolsuzlukları da ekledik mi eder mi 30 trilyon!"

Şimdi başlığa aldığımız sorunun yanıtını bulmak sanıyoruz o kadar zor olmayacaktır.

Bugüne kadar kurulan tezgâhlar, elde edilen gelir ortadayken İran'a karşı bir savaş başlatılır mı ve başlatılırsa bundan kimler yararlanır?

Türkiye, böyle bir ortamda en sıkıntıda kalabilecek ülkelerin başında geliyor. Savaş ihtimalini gözlerden uzak tutmadan, önlemleri şimdiden almak ve yeni stratejileri oluşturmak durumundayız.

Önümüzdeki günlerde de konu ile ilgili yazmayı sürdüreceğiz.