İran’a uygulanan petrol ambargosu, Kerkük üzerinde kurulan baskı ve Suriye’deki gelişmeler, Ortadoğu’da tam bir petrol savaşının var olduğu gerçeğini gösteriyor. Geçenlerde Reuters, Ortadoğu’daki petrollerle ilgili ilginç bir haber yayınladı. İran’a petrol ambargosunun da altında yatan gerçekler bu habere birlikte ortaya çıkmış bulunuyor:

“Amerika, İran’a uygulanan ambargo yüzünden artabilecek petrol fiyatını dengede tutmak için Kerkük’te bulunan Kürtlere ve Irak yönetimine daha fazla petrol üretimi yapılması konusunda baskı uyguluyor.”

Ajansın haberinde ABD’nin baskılarıyla Irak’ın Kerkük bölgesindeki günlük petrol üretiminin 1 milyon varilin üzerine çıkarılması istendiği belirtiliyor. Böylelikle İran’a uygulanan yaptırım süresince dünyadaki petrolün varil fiyatında
dramatik iniş ve çıkışların meydana gelmeyeceği öne sürülüyor. Petrol satışlarında Kerkük öne çıkarılıyor. Kerkük petrollerinin pazarlanması konusunda da bir iddia var, buyurun: “İran’a yönelik yaptırımların ikinci aşaması devreye girmeden önce Türkiye’ye gelen ABD üst düzey yönetici ve heyetlerin Türkiye’ye İran’dan petrol almamaları konusunda baskı yaptıkları öğrenildi.

Türkiye’nin İran’dan petrol ve doğalgaz alma konusunda ısrar etmesi ve İran petrolünün Türkiye için avantajlı olduğunu belirtmesi üzerine Amerikalıların Türkiye’ye, ” Petrolü İran’dan değil Irak’ta Barzani yönetiminden alın. Biz onlara söyleriz aynı koşullarda size petrol satarlar “ dedikleri belirlendi.”

Hiç kuşkusuz bu noktada işin bir başka yönü de bulunuyor. Ortaya konulan iddialarda işin bu yanı şöyle açıklanıyor:

“Suriye’de ABD/PYD denetiminde bulunan petrol sahalarından çıkarılan petrolün ihtiyaç fazlası bölümünün Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine götürüldüğü ve oradan bölge petrolü diye pazarlandığı kaydedildi. Bölgede iş yapan bir firma yetkisi şu bilgileri verdi:
” PYD ihtiyaç fazlası petrolü Barzani’ye yakın işadamlarına ucuz fiyata satıyorlar. Onlar da bu petrolü kendi bölgelerinde çıkarılan petrolmüş gibi pazarlıyor. Bu petrolün nereye satıldığı bilinmiyor. Geçmişte IŞİD petrolü de aynı yöntemle satılıyordu. IŞİD’in petrolü Türkiye’ye de satılmıştı. Şimdi aynı yöntemin uygulandığı iddiaları var. Daha önce adı anılan Türk firmasının değişik adla yine devrede olduğu konuşuluyor. Görüldüğü ve iddia edildiği gibi, Amerika Ortadoğu petrolleri üzerinde “patron benim” demek istiyor.

Kerkük’ün Irak hükümeti kontrolünden IŞİD kontrolüne geçmesinin ardından bölgeden Türkiye’ye yapılan petrol ihracatı sıfıra inmişti. Daha sonra bölgeyi IŞİD’in elinden alan Bölgesel Kürt Yönetimi, Türkiye ile yaşanan bağımsızlık
referandumu krizi nedeniyle ihracatı başlatamamıştı. Son olarak Irak hükümetinin ve ordusunun Kerkük’te yönetimi devralmasıyla Türkiye’ye yapılabilecek petrol ihracatı yeniden gündeme geldi. Kerkük’ün Irak ve diğer bölge ülkeleri için önemi ise bulundurduğu petrol üretim kapasitesi ile ölçülüyor. Irak’ın günlük 8,5 milyonluk petrol üretim kapasitesinin fazlasına sahip olabilecek Kerkük bölgesi hem Irak hem de diğer ülkeler için kritik değerde. Başta ABD ve diğer bölge ülkeleri bu nedenle Irak hükümetine üretimi artırması konusunda baskı uyguluyor.

Kerkük’te bulunan petrol hatlarının birini Kürt yönetimi diğerini de Irak hükümeti kontrol ediyor ancak Irak hükümetinin Türkiye’ye ihracatta kullandığı bu hat IŞİD saldırıları sonucunda kullanılamaz hale geldi. Bölgede çalışır durumda
olan Kürtlerin boru hattı üzerinden ihracat yapmak ise Irak hükümeti ile Kürt yönetiminin yapacağı olası bir anlaşma ile mümkün olabilir. Bu anlaşmanın önündeki en büyük engelse Kürtlerin bağımsızlık referandumu sonrası Kerkük’te Irak ordusuyla yaşadığı gerilim.

Ayrıca Kürtlerin kontrolündeki boru hattını geçtiğimiz günlerde Rus Rosneft şirketinin satın aldığı da biliniyor. ABD’nin baskıları sonucu imkânsız görünen merkezi yönetim ile Kürt yönetimi arasındaki anlaşmanın sağlanması durumunda Rusların kontrol ettiği Rosneft boru hattından günlük 1 milyon varil petrolün çıkarılması bekleniyor. Bu anlaşma ile kendi bölgesinde en fazla günde 400.000 petrol çıkaran Kürt yönetimi kapasitesini iki katından daha fazla artırmış olacak.

ABD’nin Türkiye’nin ihtiyacı olan petrolü İran yerine Irak’tan alabilmesini sağlayacak bu planı uygulamaya soktuğu bölgede bulunan endüstri kaynakları tarafından dile getiriliyor. ABD planı kapsamında Irak’ın İran’a uygulanan yaptırımlar süresince petrol ihracatını artırması hedefleniyor ancak Irak’ta bulunan elektrik santrallerine sağlanan doğalgazın İran’dan gelmesi Iraklarılar İran’a karşı daha yavaş hareket etmeye yöneltiyor.