Yaşça ve yolca benden büyüktü. Hem meslekte hem sosyal hayatta Rahmet Tahir Kutsi Makal’dan çok şeyler öğrendim. Çevresini size, sizi çevresine tanıtmakta kısnık değildi.

Yerine göre ağabey, yerine göre kafa dengi arkadaş, sırdaştı. Dilinin kemiği yoktu. Dobra dobra taşını atar, çivisini sokardı. Müşterek dostlarımızı taşları isabet etmesin, çivileri bakmasın diye kendimi öne atar, kalkan   ve helak olurdum. Örneğin Rahmetli Mehmet Zeki Akdağ ile yana geldiklerinde beş on dakika geçmeden biri sıhham-ı kazayı yiyiverirdi. Tabi arkasından karşılığı gelirdi.  Ama birbirlerinden de kopamazdılar.

Ah! Keşke yaşasalardı da yine ben tekmelerini yesem, Kendimi kalkan etseydim.

   Tahir Kutsi Makal, 1937 yılının şubat ayında, Denizli ilimizin Acıpayam İlçesinin Oğuz Köyünde dünyaya geldi.. Babasının adı Hacı Mehmet, annesinin adı ise Kezban'dı. Annesini yedi yaşında iken kaybetmişti. Rençberlik yapan Hacı Mehmet Hoca’nın 13 çocuğundan üçüncüsüydü.

Denizli lisesinde öğrenciyken, “Varlık”, “Yücel”, “20.Asır” dergilerinde yazıları yayınlanıyordu. 1953’ de fethin 500. Yıldönümünde “Doğan Kardeş” dergisinin okullar arasında açtığı şiir yarışmasında birincilik kazandı. İzmir’de  “Nasır” dergisinin yarışmasında “Burası Denizli’dir” şiiriyle ödül kazandı.

 Tahir Kutsi 1952 yılında askere alındı. Yedek subay öğretmen olarak Konya’nın Yunak ilçesine bağlı Saray Köyü’nde askerlik yaptı. Oğuz Köyü, Yunak’ın Saray Köyü ve İstanbul, ona “İç göç” gibi mükemmel bir kitabı yazdırmıştı.

Yedek subay öğretmenliğinin ikinci yılında, Pamukkale’nin bitişiğinde ki Develi Köyü’nden Denizli’ ye göç eden pamukçu Celal Koyun’ un kızı Ayşe Makal’la evlendi. Çeyiz, Çimen, İklim ve İnanç isimli dört çocuğu oldu.

İlk şiir kitabını 1957’ de “Fakir İşi” adıyla yayınlamıştı. “Fakir İşi” gönül fırınından aldığı ilk taze ekmekti. “Fakir İşi”. Petek Dergisi yayınları arasında çıktı. Gençliğinde Petek ve Yelken Dergilerin yönetti.

Tahir Kutsi aktif gazeteciliğe “Tan” gazetesinin idare servisinde başladı. Kapatılınca yerine “Yeni Gazete” yayınlandı. Orada muhabir olarak görev yaptı.  Tan matbaasında 6 Ocak 1959’ da ki infilâktan sonra, Halil Lütfi’nin Yeni Gazetesi yayınını durdurdu. Bir süre “Vatan” gazetesinde, sonra Dünya Ekspres, Son Havadis, Her Gün, Ortadoğu Gazetelerinde çalıştı.

Basın emekçisi olarak, gazetenin yetiştirilmesi, düzgün ve başarılı yayını, okuyucuya ulaşması ve tirajını artırma çabası gibi çileleri yıllarca çekmişti.

1960’dan itibaren her yıl Gazeteciler Cemiyeti’nin ve Gazeteciler Sendikası’nın yarışmalarına katıldı. Röportaj dalında ödüller kazandı. 1962-1963 yılında “İç Göç” seri röportajıyla yılın gazetecisi seçildi.

Bu iddialı bir yarışmaydı. Stajyer muhabirden genel yayın müdürlerine kadar birçok kişi yarışmaya katılmıştı. Çünkü BP, Avrupa gezisi ödülü koymuştu. Yılın gazetecisi seçildi ve armağan olarak Avrupa’ ya gönderildi.

1963 yılında İç Göç kitap olarak yayınlandı. Geniş ilgi gördü ve hemen ikinci baskısı yapıldı.

“İç Göç” için dediler ki :

 -“İç Göç zevk ve merakla okunuyor.”  Türker Acaroğlu / MİLLİYET

 -“İç Göç meseleleri cesaretle ve tam bir gerçekci görüşle ele alan tek eser olmuştur.”  Turhan Gürkan / VATAN

 -“Tahir Kutsi, insanı sıkmadan okutmasını biliyor. Yalın ve berrak bir dil.”  Muzaffer Uyguner / ÇAĞRI

 -“Tahir Kutsi ‘ de çok olumlu ve dengeli bir anlatım rahatlığı var.. Çok ilgimizi çekti.”  Tahir Alangu / KİM

 -“Bir solukta, tatlı, rahat okunan bir eser İç Göç, ılgıt ılgıt avutuyor kişiyi, acı acı da düşündürüyor..”  Ahmet Kabaklı / TERCÜMAN

 -“Kitapta bir çok gerçek olay, birer güzel hikâye dokusu içinde sade bir anlatışla gözlerimizin önünden geçiriliyor.”  Kadircan Kaflı / TERCÜMAN

1963’de , "Acı Yol" çıktı. Daha sonra "Köylü Gözüyle Avrupa yayınlandı.

Tahir Kutsi’yi anlatmaya yarın devam edeceğim.