Neden Türkiye moda sektörünün artık en pahalı ülkesi? Somut bir örnek verelim; Geçenlerde Türkiye’de outdoor ayakkabı markalarından en çok bilinen ve tercih edilen, yabancı bir markanın seçtiğim bir modelinin fiyatına baktım ki bu marka yağmurlukları ile çok ünlüdür.

En Pahal─▒

Ayrıca en çok sahtesi olan outdoor ayakkabı da bu markanın yapılıyor. Fiyat yetkili satıcında Türkiye’de 9.999 TL London/İngiltere 70 £ ... Günümüzde dünya genelinde satılan markalı ürünler, aynı tasarım, üretim kalitesi, marka ve model ile birçok ülkede tüketiciye sunuluyor. Ancak bu ürünlerin fiyatları ülkeden ülkeye ciddi farklılıklar gösterebiliyor. Ne yazıkki Türkiye, aynı ürünü Avrupa ülkelerine kıyasla 2 ila 3 kat daha pahalıya satın alan bir tüketici oldu.

Gerçek sebebi açıklayalım: Türkiye’de Yüksek Fiyatların 5 Temel Nedeni vardır:

1. Vergi ve Gümrük Yükleri

Türkiye’de ithal ürünlere uygulanan çeşitli vergiler fiyatların yükselmesine neden olur. Örnekler: %18 Katma Değer Vergisi (KDV), gümrük vergisi, bazı dönemlerde uygulanan ek ithalat vergileri, zaman zaman “lüks ürün” kapsamında değerlendirilen ürünlerde özel tüketim vergisi... Bu vergiler ürünün giriş fiyatını %30-50 oranında arttırmaktadır.

2. Sınırlı Distribütör Ağı ve Rekabetsizlik

Avrupa’da markalı ürünler birçok farklı mağaza ve zincir tarafından satılırken, Türkiye’de bu ürünler genellikle tek yetkili distribütör üzerinden gelir. Bu durum, fiyat rekabetini azaltır ve satıcının belirlediği yüksek fiyatlarla pazarda tek seçenek oluşmasına yol açar.

3. Kur Riski ve İleriye Dönük Fiyatlama

Distribütörler ithalatı dövizle, satışı ise TL ile yaptıkları için kur dalgalanmalarına karşı önlem olarak fiyatlara ek pay koyarlar. Bu da ürünün maliyetinden bağımsız olarak %20-30 civarında bir “kur tamponu” oluşturur.

4. Lojistik ve Stoklama Maliyetleri

Türkiye’deki lojistik ve depolama maliyetleri, Avrupa ülkelerine göre daha yüksektir. Gümrük süreçlerinin uzaması, ürünlerin uzun süre stokta tutulması ve ithalatçıların bu maliyetleri fiyatlara yansıtması, son kullanıcı için fiyatın artmasına neden olur.

5. Marka Algısı ve Lüksleşme Stratejisi

Türkiye’de “global marka” kavramı çoğu zaman “lüks tüketim” ile eşleştiriliyor. Bu da markaların fiyat stratejisini yukarıya çekmesine yol açıyor. Tüketici, aynı ürünü yurt dışına göre daha pahalıya almaya razı olduğu sürece bu strateji değişmiyor.

Peki Ne Yapılabilir?

Bilgilendirilmiş tüketici olmak önemli. Satın alma kararından önce aynı ürünün yurt dışı fiyatı mutlaka kontrol edilmeli. Seyahat eden yakınlar veya güvenilir uluslararası alışveriş siteleri ile alternatif yollar değerlendirilebilir. Uzun vadede yerli üretimin teşviki ve gümrük sistemlerinin yeniden düzenlenmesi ile bu dengesizlik azaltılabilir.

Sonuç:

Aynı ayakkabının Londra’da ₤70’ya, İstanbul’da ise 10.000 TL’ye satılması, sadece bir fiyat farkı değil; ekonomik ve yapısal bir problem işaretidir. Bu farkın sebebi yalnızca döviz kuru değildir. Arka planda: vergi ve tüketici koruma politikaları, rekabet eksikliği, dağıtım zinciri tercihleri ve tüketici algısı gibi pek çok unsur yer alıyor. Tüketici olarak her adımda neye, neden daha fazla ödediğimizi sorgulamak, artık bir lüks değil; ekonomik farkındalık gereğidir.

Cyrus

Moda, müzik ve Mugler

Miley Cyrus, Billions Club Live için Paris'e iniş yaptığında sadece müzik değil, stiliyle de büyüledi. Spotify’ın yayın devlerini kutladığı özel etkinlikte sahne alan Cyrus, Maxim’s’in tarihi salonunda adeta bir haute couture performansı sergiledi. Thierry Mugler’in arşivlerinden seçtiği kristal işlemeli mavi elbisesiyle, sadece şarkılarını değil, modanın belleğini de sahneye taşıdı. Bu güçlü estetik jest, stil danışmanı Bradley Kenneth’in sözleriyle somutlaştı: "Miley moda tarihini giymiyor, ona yeniden hayat veriyor." Sadece bir gün sonra, Stade de France'da ünlü şarkıcı Beyoncé’ye sahnede eşlik eden sanatçı, yeni albümü Something Beautiful’ın duygusal coğrafyasını bu kez on binlerce kişilik bir kitleye yaydı. İki dev ses, "II Most Wanted" düetinde birleştiğinde Paris gecesi bir müzik-moda efsanesine dönüştü. Cyrus, hem görsel anlatımı hem de vokal gücüyle bu hafta Paris'in yıldızıydı — modanın, müziğin ve sahnenin birleşim noktasında, geçmişle geleceği aynı anda selamladı.

Calzedonia

Mayo modasında zamansızlık

Calzedonia, Akdeniz’in sade şıklığını yeniden tanımlamak üzere 2025 mayo kampanyası için ikonik Fransız model Laetitia Casta ile iş birliğini tazeledi. Zamansız zarafet ile güncel form dilini harmanlayan bu kampanya, özellikle Fransız pazarına özel tasarlanmış kapsül mayolarla dikkat çekiyor. Casta'nın Balmain İlkbahar/Yaz 2025 kampanyasındaki zarif varlığının hemen ardından gelen bu çekim, onun bu sezonki moda sahnesindeki hakimiyetini daha da pekiştiriyor.

Koleksiyon, büzgülü hatlar ve mücevher estetiğinden ilham alan dokunuşlarla süslenmiş tek parça mayolarla, klasik silueti çağdaş bir ışıltıyla buluşturuyor. Parlak mavi ve bordo gibi zengin tonlar, kıyı şeridinin lüks yansımasını sunarken; bu özel seri yalnızca Fransa’daki 230 Calzedonia mağazasında ve çevrim içi platformlarda satışa sunuluyor. Oniverse grubunun büyüyen başarısını arkasına alan marka, bu kampanya ile sadece mayo değil, Akdeniz şıklığının görsel bir manifestosunu yaratıyor.

Emporio

İtalya'nın kalıbı, İskandinav'ın ruhu

Milano’dan Stockholm’e: Emporio Armani ve Our Legacy markaları, erkek giyimi yeniden şekillendiriyor.
İtalyan inceliğiyle Nordik zarafetin ikinci buluşması: Emporio Armani ve İsveçli Our Legacy, İlkbahar/Yaz 2025 sezonu için yeniden güçlerini birleştirdi. Milano moda DNA’sının keskin terziliği, Our Legacy’nin zamansız, neredeyse melankolik yalınlığıyla kusursuz biçimde örtüşüyor. Bu koleksiyon, bir gömlek ya da takım elbise değil; giyenin gündelik hayata fısıldadığı kişisel bir moda şiiri gibi okunuyor.

Pantelleria adasında çekilen kampanya görselleri, doğayla kurulan estetik bağı derinleştirirken, keten takımlar, nötr tonlar ve zarif oversize ceketler erkek giyimde yeni bir şiirsellik tanımı yapıyor. Armani’nin ikonik kalıplarına saygı duruşu niteliğindeki koleksiyon, aynı zamanda çağdaş minimalizmin altını çiziyor. Bu iş birliği, sadece bir kapsül koleksiyon değil. Avrupa'nın iki zıt moda ruhunun nasıl tek bir formda vücut bulabildiğinin güçlü bir ifadesi.