İstanbul'da yaşayanlar veya İstanbul'a yolu düşenler metrobüsle yolculuk etmenin zorluğunu bilir...

Özellikle sabah ve akşam saatlerinde metrobüse binmek imkansız denecek kadar zordur...

Trafik sorunu olmadığı ve istenilen yere zamanında gidilebildiği için iyi bir ulaşım aracıdır.

Metrobüsteki yolcu yoğunluğu ve aşırı izdiham espri ve hikayelere de konu oldu.

En yakın zamanda çözüm olacağını umarak metrobüsteki başka bir zorluğa dikkat çekmek istiyorum.

Metrobüse binmek için üst geçitler yapıldı. Daha doğrusu adı üst geçit ama kullanımı işkence olan geçitler yapıldı.

Üst geçit dediğin 10-15 basamak merdiven ile çıkılır, diğer yönden inilir.

Ama kimi metrobüs duraklarına gidebilmek için labirent gibi birkaç tur atmak lazım.

Dönerli hafif meyil yol yapılmış, dönüp dönüp üst geçide çıkıyorsun, yine aynı şekil dönerli merdivenlerle döne döne aşağı iniyorsun...

Normalde en fazla 10 metrelik 15 basamak merdivenle çıkabilecekken dönerli üst geçitler sayesinde 100 -150 metre çıkıyor, bir o kadar da iniyorsunuz...

Örneğin Şirinevler durağında uzun bir dönerli yol ile üst geçide çıkıyor, bir o kadar da uzun dönerli yol ile metrobüs durağına iniyorsunuz...

Florya'daki durakta durum daha da vahim... Yolun kenarından, metrobüse binebilmek için bir kilometreye yakın yol gidiyorsunuz... Normal otobüs duraklarının 200-300 metre aralıkta olduğunu düşünürseniz yaklaşık 3-4 durak kadar yol alıyorsunuz...

Okmeydanı ve Zeytinburnu üst geçitleri de yine çok uzun... 

Metrobüs duraklarının çoğunluğu çok uzun... Yolu bu kadar uzatmanın mantığını anlamış değilim...

Engelliler ve yaşlılar için böyle bir çare bulunduğu söyleniyor... Engellilerin ve yaşlıların düşünülmesi tabii ki çok güzel...

Asansör yapılarak bu sorun daha kolay çözülmez mi? Yolu uzatmanın kime faydası var...

Hadi asansör yapmadınız... Normal vatandaşlar için ayrıca yolu uzatmadan merdiven yapmak çok mu zor... Niye insanlara işkence çektiriliyor...

Büyük şehirlerde insanlar zamanla yarışıyor. Yolu uzatarak insanların zamanı heba ediliyor...

Bir diğer husus, üst geçitler estetikten tamamen yoksun... Hatta ucube gibi...

Trafiği rahatlatmak için ışıkların kaldırılması doğrudur... 

Ancak ucube üst geçitler yerine adam gibi üst geçit ve alt geçit yapmak daha kullanışlı ve mantıklı değil mi? 

****

Özürlü biri bize yük olur

Vietnam Savaşı sonrası... Evine dönmekte olan bir asker San Francisco'dan ailesini aradı: "Anne, baba eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum." 

"Memnuniyetle, Arkadaşınla tanışmak isteriz" diye cevap verdi babası...

Oğulları "Bilmeniz gereken bir şey daha var" diye devam etti: "Arkadaşım savaşta ağır yaralandı, bir mayına bastı ve bir koluyla bir ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok ve O'nun gelip bizimle kalmasını istiyorum."

 "Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki O'nun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz."

"Hayır. Anne, baba O'nun bizimle kalmasını istiyorum."

"Oğlum." dedi babası. "Bizden ne istediğini bilmiyorsun. O'nun gibi özürlü biri bize korkunç yük olur. Bizim kendi hayatımız var ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır."

Oğlu bu sözler üzerine telefonu kapattı. Ailesi O'ndan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra, San Francisco polisinden bir telefon geldi.

Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu.

Üzüntü anne-baba hemen San Francisco'ya gider. Oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler. Anne - baba oğullarını hemen tanıdı. Yalnız bilmedikleri bir şeyi de öğrenince dehşete düştüler:

Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı...

 ***

TEBESSÜM

Sıraya geç

Bir adam sabah yolda yürürken ilginç bir cenaze korteji fark eder.

Önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut, arkalarında tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam.

Bu durum adamın çok tuhafına gider.

Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir diye düşünür. Yanına yaklaşır ve sorar:

- Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?

- Öndeki karım, arkadaki de kayınvalidem.

- Vah vah, başınız sağ olsun. Nasıl oldu?

- Köpeğim, karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem karımın yardımına koşunca onu da öldürmüş.

Adam biraz düşündükten sonra:

- Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?

Cenazenin sahibi hiç düşünmeden cevap verir:

- Sıraya geç!

****

GÜNÜN SÖZÜ

Başkalarının bilgisi ile bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.

Montaigne