Askıda ekmek ve sadaka taşı yüz yıllardır devam eden güzel bir dayanışma örneği…

İnsanlar hiç tanımadıkları, bilmedikleri kişilere yardım ediyor, yardıma muhtaç kişiler de hiç töhmet altında kalmadan ihtiyacını gideriyordu.

Tamamen gösterişten uzak, halisane duygularla insanlar birbirine yardım ediyor.

Bu yardımlaşmanın değişik bir örneği de imece usulüydü…

Bizim zamanımızda ilkokul kitaplarında bile bunlar anlatılırdı.

Çocukluğumuzda çok imeceler olur, hatta gücü ve imkânı olduğu halde imeceye katılmayanlar ayıplanırdı.

Bu güzel özelliklerimizi kaybettiğimiz için artık kitaplarda bile yer bulamıyor.

Son günlerde askıda ekmek çok konuşulur oldu.

Aslında vahim olan ve utanılacak durum askıda ekmek olayının bu kadar çok konuşulur olması…

Askıda ekmek dayanışmasına devam edilecekse bunun geçmişte olduğu gibi gizli yapılması gerekir, insanların gözüne sokarak, siyasi propaganda haline dönüştürerek askıda ekmek olmaz…

Yardımın gizli yapılanı makbuldür.

Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek şekilde yardım yapmamız gerekmiyor mu?

Ekmek kutsaldır, eğer insanların gözüne soka soka ekmeğimizi bölüşüyorsak yardımın ne önemi kalır…

Sokaklara masa kurup askıda ekmek kampanyası düzenlemek, işin siyasi yönünü bir tarafa bırakarak söylüyorum, her şeyden önce ekmeğe saygısızlıktır.

Olsa olsa askıda utanç olur…

Bir insan, bir çocuk ekmeğe bile muhtaç hale gelmişse, getirilmişse asıl ayıp olan budur…

Ülke yönetimine talip olanların, ülkenin kalkınması ve toplumun refahı için yola çıktığını iddia edenlerin çözüm olarak askıda ekmek önermesi ayrı bir hezeyandır…

Bencil yaşıyoruz, komşumuzdan, akrabalarımızdan haberimiz bile olmuyor.

Komşumuz, komşumuzun çocukları aç yatıyor ve bundan bizim haberimiz olmuyorsa bu durum hepimizin utancıdır.

Diyeceksiniz ki, insanların bir dilim ekmeğe bile muhtaç hale gelmesinin sorumlusu biz miyiz, siyasi iktidarın hiç mi kabahati yok?

Tabii ki asıl sorumluluk siyasi iktidarındır…

Unutmayın ki siyasi iktidar gökten zembille inmedi, onu seçen de bizleriz…

*****

 Herkese pilav üstü kebap

Lokantada otururken telefonla konuşan bir adam, birden sevinç çığlıkları atmaya başladı. Konuşmasını bitirdikten sonra garsona seslenir:

- Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver; 18 yıl aradan sonra baba olacağım!

Lokantada bulunanlardan biri, birkaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken yanında 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda görür. Çocuk adama baba diyordu. Adamın yanına gidip o gün lokantada niçin herkese pilav üstü kebap ısmarladığını sordu.

Adam utana sıkıla olayı anlattı.

- O gün yan masada yaşlı bir çift vardı. Yaşlı kadın menüye baktıktan sonra eşine; “Keşke bu gün pilav üstü kebap yiyebilsek” dedi. Kocası da hanımının yanında utanarak, ancak çorba alacak paralarının olduğunu söyledi. Bunu duyunca üstüme kaynar su dökülür gibi oldu. Ben de o yapmacık telefon konuşmasıyla onlara pilav üstü kebap almak istedim.

Adama sorar:

- Peki, niye herkese yemek ısmarladın?

Adam ciddileşerek cevap verir:

- Ben bütün malımın gitmesine razıyım ama bir insanın izzeti nefsinin rencide olmasına razı değilim. Eğer o yaşlı adama açıktan yardım etseydim hanımına karşı çok mahcup olacaktı. Ondan dolayı öyle yaptım!

*****

TEBESSÜM

Berber

Temel berber dükkanında Dursun’u tıraş ediyordu.

Etrafta dolaşan bir kedi Dursun’un dikkatini çeker. Dursun şaka yollu Temel’e takılır:

- Bu kedi herhalde berberliği çok merak ediyor. 

Temel cevap verir:

- Meraklı olduğundan değil, ara sıra kulak burun uçuruyorum, kedi onu bekliyor.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.

Hz. Ali (RA)