Ulukışla ve köylerinde gezilip görülecek yerler:

Yazılı Kaya:

İlk Maden Ruhtası kazılı kaya kabartması da son zamanda terli ve yabancı turistlerin dikkatini çekmektedir. Alihoca ile Maden Köyü arasında bulunan dağın yamacında, bir kaya üzerinde kabartma yazılı olarak bulunan ve “Dünyanın en eski Maden Arama Ruhsatı” olduğu iddia edilen, bu tarihi eserin zamanımızdan 5 bin yıl önce yazıldığı bilinmektedir.

Ak Köprü:

Ulukışla’ya bağlı Horoz Köyü’nün Şekerpınarı mevkiinde olan bu köprü “Şekerpınarı Köprüsü” ya da Akköprü olarak da bilinir. Orta Çağda yapıldığı düşünülen bu köprü, ne zaman yapıldığı ile ilgili net bir tarih yoktur. Sarı kesme taşlarla inşa edilen bu köprü, asırlarca zamana meydan okumuştur. Köprünün Uzunluğu 83 metre ve genişliği 5.70 metre olan köprünün kemer açıklığı da 10.35 metredir. Şekerpınarı’ndan çıkan bu bereketli beyaz suyun, Karagöl’deki bir yeraltı kanalından (Bolkar Dağları’nın kar sularından ve derinliklerinden) buraya geldiği rivayet edilmektedir. Bir başka rivayete göre ise; Karagöl’ün bu şifalı soğuk suyu, Akdeniz’in derinliklerindeki bir kanaldan geçerek, Kuzey Kıbrıs’ta Beşparmak Dağları’ndaki br karız su kanalından çıktığı söylenmektedir. Karagöl’e bakır tasını düşüren bir Yörük kızın, gelin olarak gittiği Kuzey Kıbrıs’daki Beşparmak Dağı gözesinden su içerken, Karagöl’de suya düşürdüğü o bakır tası bulduğu da bir başka hoş rivayet olarak, Kıbrıs’ta anlatılmaktadır…

Karagöl ve Çinili Göl:

Ulukışla sınırları içerisinde Darboğaz ve Maden Köyleri mera sahasında bulunan Bolkar Dağı kuzeyinde, en önemli buzul gölüdür. Karagöl, 2600 metre yükseklikte bulunur. 25.000 metre karelik yüzölçümü ve 100 metreyi bulan derinliği ile ilçemize renk katmaktadır. Karagöl’e Darboğaz, Porsuk, Gümüş ve Maden Köyü’nden gidebilirsiniz. Meydan Yaylası’na dek düzgün yol bulunmaktadır. Meydan Yaylası’ndan sonra, 1 saate yakın zamanda, çakıl taşlı ve rampa patika yoldan yürüyerek, Karagöl’e gidebilirsiniz. Halk arasında bu göller, “Dipsiz” olarak da bilinir. Yaz mevsiminde Meydan Yaylası ve Karagöl çevresinde bulunan soğuk su gözeleri, endemik flora ve fauna çeşitliliği ile, Kamp sporuna olanak sağlamaktadır. Gölün suyu içmeye elverişlidir. Ayrıca gölde bulunan ve sadece dünya üzerinde burada görülen endemik Sessiz Toros Kurbağası’nın (Rana Holtzi) yaşam alanıdır. Göl çevresindeki çayırlık yeşil alanda ve göl içinde yaşayan kurbağalara zarar verecek her şeyden uzak durunuz. Her ne kadar zamanın birinde, geri zekalı adamın biri tarafından köle atılan sazan balığı, kurbağalara çok zarar verse de; siz çevre ve ekolojik duyarlılık ve hassasiyet göstermelisiniz… Mümkünse, göl kıyısından en az 50 metre uzağa kamp kurunuz. Kıyıdaki yeşil çimenlerin arasında yaşayan kurbağa lavralarının ve yavrularının olduğunu unutmayınız…

Kara iklimim en sert yaşandığı bu bölgede, gece-gündüz ısı farkının 20 derece olabileciğini düşünerek; gece üşümemek için; çadır, uyku tulumu, giysi ve yiyeceklerinizi bu koşullara uygun getiriniz… Yabanıl Yılkı atların nal sesine ve vahşi yaşamın çığlığında yapılan; “Bolkar Dağı Şiir İkindileri ve Müzik dinletilerine” eşlik ediniz… Kaçamak zamanlarınızda felekten bir gün çalınız, yaşamı delice ve çılgınca mühürleyiniz… Yalandan, dolandan ve tüm insan özlü kirliliklerden arınmak ve Şifacı Şamanların alevinde, sonsuz ve zamansız bir yolculuğa çıkınız, yeniden… Gök Tanrı sizi çağırıyor…

Devamı haftaya…