Ruhi Su aramızdan ayrılalı 38 yıl geçti. Otuzuncu yılında dostları, sevenleri anlamlı bir çalışma içine girmiş ve ona güzel bir armağan hazırlamışlardı.

O zaman ben “Ruhi Su Sen Gittin Gideli”yi okuyunca notlar almış ve yazmıştım. Şimdi o yazıyı aktaracağım:

Ruhi Su... Yaşar Özürküt’ün yazdığı gibi “Türküleri köyden sırtına yüklenip, kente taşıyan o güzel insan... Kahırlı, çileli ama onurlu bir yaşam adamı, kendini yoktan var eden kişi...”

Meslektaşımız, TRT’nin emektar yapımcılarından Alâettin Bahçekapılı ve eğitimci, araştırmacı Nabi Belekoğlu kutlu bir uğraşa girişmişler. Ruhi Su'ya 30 yıl sonra mektuplarla, anılarla, fotoğraflarla ve çizimlerle bir sesleniş, bir iç dökme, bir saygı-sevgi-özlem sunumunu, kitaplaştırmışlar. Sevenlerinden altmış kişi, Ruhi Su 'Sen Gittin Gideli' demişler.

Bu uğraş sırasında yazar, çevirmen Bertan Onaran, fotoğraf sanatçısı İsa Çelik, araştırmacı Karabey Aydoğan bilgilerini belgelerini fotoğraflarını ortaya koymuşlar. Grafik tasarımcı Firdes Eren ve gazeteci Cem Güldemir de bu prestij kitabın yayınlanmasında emek vermişler.

Bu kitap, yalnızca 30 yıldır sevgisini, özlemini gönlünde taşıyan dostlarının, yazarların, sanatçıların değil, ayrıca onu onurlu ve dik duruşundan, sesinden, sazından, kaleminden tanıyan sayısız hayranının da duygu ve düşüncelerini yansıtıyor.

Önsözden aktarıyorum: “ve bu kitap bilim insanı Doç. Dr. Kriton Dinçmen'in söylediği gibi 'Ben vefayım.’ diyor: ‘Korkmayın, sizi esir almayan bir borçtur vefa. İnsandaki karar serbestisini bozmayan, aklınızı çelmeyen, sizin insan olma gururunuzdan bir şey çalmayan, kişiliğinizin yapısından ödün vermenizi istemeyen bir borçtur. Sizi insan yapan bir borçtur.’

Alâettin Bahçekapılı ve Nabi Belekoğlu “Ruhi Su ‘Sen Gittin Gideli’”nin ön sözünde diyorlar ki: “Hiç kuşku yok ki, Ruhi Su’nun 73 yıl sürdürdüğü yolculuk, çileli ama her zaman onurlu bir yolculuktu. ... Yürürken, gurbeti, sılayı, acıyı ve sevinci yoğun ve içtenlikle özetlediği türküleri, sazına, sazına, sözüne katık etti... Ne yetim-öksüz ve yoksul büyümesi, ne okuma-öğrenme aşkının önündeki engeller, ne hapishanenin ağır koşulları, yasaklamalar, hiçbir şey onu "türkü söylemekten, türküler üzerinde aralıksız düşünmekten, çalışmaktan, alıkoyamadı "

Aramızdan maddi olarak ayrılışının 30. Yıldönümünde “Ruhi Su sen gittin gideli” diyerek mektup yazan dostlar arasında kimler yok ki?

Hıfzı Topuz, , Cevat Çapan, Cengiz Bektaş, Ôner Yağcı, Tektaş Ağaoğlu, Zeynep Oral, Şanar Yurdatapan, Sarper Özsan, Işıl Özgentürk, Şükran Soner, Deniz Türkali, Ahmet Özer, Semih Poroy, Yaşar Miraç, Alaettin Bahçekapılı, Turgay Fişekçi, Ayten Mutlu, Prof. Dr. Ahmet Yürür, Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Müjdat Gezen, Gülsüm Cengiz,  Mehmet Aksoy, İbrahim Balaban, Muzaffer Özdemir, Sevim Günay, Sevgi Türker Terlemez, A. Levent Alpay, Ömer Asan, Yaşar Özürküt........

Altmış kişinin bugünden otuz yıl önceye gönderdiği o kadar realist tespitler var ki, Sanırım Ruhi Su’nun elinde imkân olsa, bugüne dönmek istemez. Elbette ki, Ruhu Su’nun kişiliğine, sanatına, dostluğuna dair bir birinden güzel göndermeler de var: İşte bir kaçı:

“...  Sesin ve sazın bize Anadolu'nun yüzyıllar boyu baskı altında ezilen, acılar çeken, direnen ama asla sevgiden ve aşktan hiç vazgeçmeyen, duygulu insanları anımsatırdı... Hıfzı Topuz”

“.....  Sizin orada nasıl? Gerçekten merak ediyorum. Örneğin bizde hala geçinme sorunu var, bir türlü varsıllığa ulaşamadık, bir türlü bölüşemedik hakçasına üretileni, yaratılanı. Alaettin Bahçekapılı”

“ Nasıl bir dünyada, nasıl bir zamanda yaşadığımızı birçoğumuz gibi, ama belki de birçoğumuzdan daha derinden anlayan ve anlatmaya çalışan biriydin. Cevat Çapan “

Alâettin Bahçekapılı ve Nabi Belekoğlu’nun hazırladıkları Ruhi Su ‘Sen Gittin Gideli’ adlı kitap BRT yayınları arasında çıktı.