Halk şiiri, XIII. yüzyıldan beri Osmanlı topraklarında ve özellikle Anadolu'da tekke, medrese ortamında,  XVI. yüzyıldan beri de medreselerle birlikte şehirlerde, kasabalarda ve köylerde, halk âşıkların sazında, dilinde varlığını sürdürdü. Çeşitli nedenlerle saz çalmayan halk şairlerinin de kaleminde var oldu. Bu halk şairleri, kalem şairi olarak da anılırlar. Örneğin 19. yüzyıl şairlerinden Ruhsati, yirminci yüzyıl şairlerinden Talibi Coşkun, Bu yüzyılın başında kaybettiğimiz Sefil Selimî saz şairliğinden çok kalem şairi olarak bilinirler. Niğdeli  Fikret Dikmen, günümüzün kalem mülkünün sultanlarından birisi.

Fikret Dikmen'in Duygudan Gönüllere, Sulara Türkü Yazdım ve Yüreğim Bir Anadolu adlı şiir kitaplarının ardından son şiirleri "Pervane Misali" adlı kitabında toplandı. 

1950 doğumlu olan Fikret Dikmen'in hocası Karacaoğlan olmuş. Üçyüzelli yıl önce yaşamış olan Karacaoğlan nasıl hocası olur diyebilirsiniz. Anlatayım:

Fikret Dikmen ilk okul yıllarında şiire merak sarmış. Daha ilk okul sıralarında çobanlık yapmaya başmış. Eline bir Karacaoğlan kitabı geçmiş. Şiirleri okuya okuya, şiirin inceliklerini öğrenmeye başlamış. Hece veznini, tekniğini öğrenmiş. Karacaoğlan etkisi ile ilk şiirlerini yazmaya başlamış. Bu etkiyle yazdığı sevgi ve aşk şiirlerinin yerini zaman içinde  barış, dostluk, hoşgörü gibi insanı temalarla örülü şiirler almış. Giderek şiirlerinde sosyal konular ön plana geçmiş. 

Fikret Dikmen'in şiirleri içinde eğitici, öğretici, yol gösterici olanlar var. Örneğin kitabın ilk şiiri, okumanın yararlarını, erdemini, kitabın en iyi arkadaş olduğunu anlatıyor. Ama şiirlerinin çoğunluğunda ince bir taşlama olduğunu söyleyebiliriz. Kişileri, kurumları, düzeni, değişen değer yargılarını ince ince taşlamış:

""...
Hele bir düş de gör darlığa dara,
Din, iman, Peygamber kesilir para.
Bulana aşk olsun, mum yak da ara;
Hani nerde kaldı eski dostluklar? ..."

Taşlama, kusurları, bu kusurların gülünç taraflarını alaylı bir dille ortaya koyan şiirdir.Divan şiirlerinin hicviyelerine karşılık halk şairleri, bozuk düzeni, bozuk düzenin kuklalarını, onlara  duydukları nefret ve kinleri, yermek istedikleri kimseleri

taşlamalarının okuna hedef tutmuşlardır. 

Bakınız Fikret Dikmen, çevresindeki sahte dostları nesil taşlıyor: 

".....
Dostmuş gibi göründüler 
Böbürlenip övündüler 
Sahte posta büründüler 
Ekmeksizler şerefsizler

Ali, Veli, Memet, Memiş 
Beni boşa överlermiş 
Param için severlermiş 
Ekmeksizler şerefsizler

Taşlamalar  yalnızca bir gülme aracı değildir. Bir uyarma ve yola getirmedir. Eflatun Cem Güney: "Halk şairleri canlarını sıkan adamları, olayları gülerek iğnelemiş; aldırış etmeyenleri de  ustura gibi keskin nüktelerle kanatmış; daha sonra da mizahın en zehirli  oku sayılan yergilerle yerden yere vurmuştur" diyor (Folklor ve Edebiyat Devlet Kitapları1971-İst. Syf. 266)

Bakınız Fikret Dikmen, inatçılığı ile ünlü hemşerisini nasıl iğneliyor: 

"Bizim köyde Tamahların Tahir'i 
Dümdüz yola viraj dedi diretti 
Bir eşeğin zor sığdığı ahırı 
Koca tır'a garaj dedi diretti.

Yemin etti karga dedi tavusa 
Yasef dedi elli yıllık Yavuz'a
Beş metrelik küçücük bir havuza 
Koskocaman baraj dedi diretti

 ......

Fikret der ki ben bu sırra ermedim 
Cahillerin meclisine girmedim 
Ben ömrümde böyle inat görmedim 
Bataklığa kıraç dedi diretti."

Fikret Dikmen,  yalnız kendi canını sıkan olayları değil, benzer durumda olanlara da dokunan bozuk düzeni, ağır dille yermiş. Toplumun, kötü gidişe sürüklenişi karşısındaki şaşkınlığını şöyle dile getirmiş:

Bülbülün sesini verir mi karga,
Barajdan gelen su sığar mı arga? 
Hastayı ölmeden kaldırdık morga; 
Bedenden çıkmayan cana şaşarım.

Sağır kulak asmaz körün sesine,
Kıyamet yakınmış kimin nesine, 
Aşk dizdim sevginin yörüngesine; 
Nefret galip çıktı ona şaşarım.
.................
Kafta yem yedirdim anka kuşuna, 
Hiç kimsenin gidemedim hoşuna, 
Harcadım ömrümü boşu boşuna,
Geldim gidiyorum buna şaşarım.

Fikret'im eksilmez başımdan belam, 
Bir türlü almadı aklım hafsalam,
Böyle gelmiş böyle gider vesselam; 
Başı hatırlayıp sona şaşarım!

Halk şiirimizin Niğde'de çoban ateşini canlı tutanlardan Fikret Dikmen'e ulaşmak isteyenler, "Eski Vali Konağı Cd. Beşer Apt. Kat 3 No 7 Niğde" adresine yazabilirler.