Dünkü yazımda resmi ilanların nasıl yok edilmek istendiğini yazmıştım. Bugün de daha değişik örnekler vermek istiyorum: 

Her yıl özellikle Ekim-Aralık dönemlerinde gazetelerde yayımlatılan resmi ilan statüsündeki vergi ve vergi cezalarına ilişkin Defterdarlık ilanlarında, parasal limitlerin yüksek tutulmasıyla yazılı basın için önemli bir gelir kaybı oluşturuldu.

Eşik değerler engelini aşarak ilandan kaçınmak için iş ve mal alımları parçalanıyor, böylece ilandan kaçınılıyor.

Milli Eğitim taşıma ilanlarında olduğu gibi, çok sayıda yerleşim birimine ait taşıma işini tek ihale ve ilanda veya farklı kalemlerdeki mal alımlarını tek kalemde ihale ve ilana çıkma yoluna gidiliyor.

Uzmanlık gerektirmediği, rekabetin kamu yararına olduğu hallerde dahi sıkça doğrudan temin yoluna başvuruluyor. İlan zorunluluğu baypas ediliyor.

Acil olmayan durumlarda dahi, ilandan kaçınmak için kamu ihale mevzuatının 21/f maddesine göre ilansız iş yapılıyor.

Kamu ihale mevzuatı, ihale ilanlarının ne şekilde olacağını açıkça belirlemiş olmakla beraber, üniversitelerin personel ilanlarında başvurduğu yöntemin benzeri birkaç satırdan ibaret ilanlar verilmekte olduğu gözleniyor. 

Kamu İhale Kanunu, ilanların, ihalenin ve işin yapılacağı yerlerde yayınlanmasını ön görüyor. Ancak, idareler, çoğu zaman ihalenin yapılacağı yerde yayınlatarak geçiştiriyor.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa tabi menkul/gayrimenkullere ait açık arttırma satış ilanlarının gazete yoluyla yapılıp yapılmayacağı anılan Kanun uyarınca ilgili icra müdürlerinin tasarrufuna bırakılıyor.

İlana çıkmama yönünde büyük bir eğilim ve uygulama olduğu gerçek. Öne sürülen gerekçelerden biri yazılı basın yolu ile yapılan ilanların hedef kitleye ulaşıp ulaşmadığı tartışmaları. 

Basın İlan Kurumu'nun Digital medyaya reklam verecek mi vermeyecek mi tartışması yapılıyor. 

Nasıl verecek? Hangi yasaya dayanarak verecek? Parasını kimden alacak? Hangi bütçeden ve kimden alacak?  Bunları halletmeden boş sözler bunlar.

Tartışmaları yakınmaları boşa çıkarmak için BİK mevzuatında önemli değişiklikler yapıldı. Örneğin gazetelere internet sitesi kurmak ve resmi ilanları orada da günü gününe yayınlamak zorunluğu getirildi.

Ayrıca bütün resmi ilanları www.ilan.gov.tr adresinde görme imkânı sağlandı.

Resmi ilan ve reklam yayınlayan gazetelerin taşıdığı nitelikler ve yerine getirdiği ödevlerden bazıları satır başlarıyla şöyle: 

Bir gazetenin resmi ilân yayınlayabilmesi için 9 aydan 36 aya kadar çıkan bekleme süresini tamamlaması gerekiyor.

Kuruma veya valiliklere teslim edilen basılı ve elektronik nüshaları gerçek dışı ve yanıltıcı olan veya gününde yayınlanmayan sayılarını sonradan basan süreli yayınların, yayınlama hakkı sona eriyor.

Yerel basın, yerel demokrasinin hayata geçmesinin en büyük etkenlerinden olduğu kuşkusuz.

Resmi İlanı gereksiz, ilan parasını israf gören zihniyet için bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor: Onların siyaset kurumuna, yerel yönetimlere sivil toplum, bürokrasi ve üniversitelere verdiği haber desteği reklam eşdeğerleri ile kıyaslandığında resmi ilan gelirlerinden onlarca kat daha fazla...

Elbette, yerel basınımızın yalnızca resmi ilânlarla hayatiyetini devam ettirmesi son derece zor... 

Resmi ilân kader olmamalı. 

Gazeteler ilan ve reklam yayınından umulan amacı sağlayacak kaliteye ve okuyucuya ulaşması halinde,  kamu kuruluşlarının reklamlarıyla birlikte özel kişi ve kuruluşların da reklam harcamalarından pay alacakları kesin.

Televizyon ve dijital mecralarla karşı karşıya kaldığı dezavantajlı durumu aşmaya dönük stratejiler geliştirmesi gerekiyor.

Yazılı basın, haber portallerini de sinerji oluşturacak şekilde devreye almalı, arka plan haberciliği ile yorum sahasında kendini güçlendirmeli. .

Yüzölçümü artmış, nitelikli elemanların çalıştığı, ulusal ve yerel haberlere, yorumlara ağırlık kazandıran, bölgesinin sanatlarına; edebiyat, folklor ürünlerine yer veren, yerel spor, turizm, tarih, kültür konularında bilgilendirici, özendirici, görünüşü, içeriği  cazip yerel basın daha çok okunacaktır.  

Okunan gazeteye de özel ilân ve reklam kendi kendine gelecektir. Yani gazete okunursa, gazete sahibinin ilan için boyun bükmesine gerek kalmayacaktır.

Öyle ki, yapısal sorunlarını aşamayan, ekonomik olarak tıkanan gazetelerin yurdun dört bir yanında kapanmakta olduğu gözleniyor.