İstanbul'un 146 yıllık toplu taşıma organizasyonu İETT parça parça özelleştiriliyor. Bunun sebebi de "hizmet kalitesini artırmak" olarak izah ediliyor. Peki artıyor mu hizmet kalitesi, bu tartışılır. Evet, araçlar yenileniyor. Toplu taşıma araçlarına getirilen "yaş sınırı" önce İETT'nin kendi otobüsleri için uygulanıyor. Otobüs A.Ş. araçları ardından geliyor. Özel Halk Otobüsleri başlıbaşına bir haber konusu. Önümüzdeki günlerde bunu haber olarak size sunacağız.
"Hizmet kalitesi" sadece araçların konforuyla ölçülüyorsa, bu konuda İETT'ye haksızlık etmemek lazım. Araçlarda kışın kalorifer, yazın klima çalışıyor, telefonunuzu şarj etme imkanına sahipsiniz, eğer bilgi ekranı çalışıyorsa ineceğiniz durağı oradan takip ederek, bilmediğiniz bir adrese giderken önceden hazırlanma şansınız var vs.
Ancak gelelim sefer kalitesine...
İETT, 153 Beyaz Masa'ya yapılan başvuruları 20-25 günden önce cevaplandıramıyor. Bu şikayetçilerden bir tanesi de benim. Yaklaşık 2 yıldır, bıkmadan, usanmadan her sefer aksayışında 153 Beyaz Masa'yı arıyor, şikayetimi oluşturuyor, İETT'nin cevabını bekliyorum. 20-25 gün sonra gelen cevapta nadiren "araç arızası" gerekçe gösteriliyor, genellikle de "trafik sıkışıklığı"nı bahane eden "klişe" bir cevap geliyor e-posta adresinize.
* * *
Ben, öyle "her evin önünde 3 araba" diye tarif edilen şanslı insanlardan değilim. Doğrudan veya dolaylı yoldan kamu maliyesiyle iş yapmadığımız için bırakın 3 arabayı, bir arabam bile yok. Dolayısıyla tüm işlerimi toplu taşıma araçlarıyla görüyorum. Her gün rutin olarak 15KÇ hat numaralı araçla işime gitmek için yola çıkıyorum. Üsküdar'dan da Marmaray'la Cağaloğlu yokuşuna ulaşıyorum.
Dolayısıyla otobüsümün sabah ve akşam hareket saatlerini ezbere biliyorum. MOBİETT uygulamasıyla telefonumdan da takip ediyorum araç hareketlerini. Daha doğrusu araçlar sinyal verdiği sürece takip etmeye çalışıyorum.
Dün yani haftanın ilk iş günü, her zamanki gibi saat 09.20'de Çavuşbaşı yönünden kalkacak aracı beklemek üzere evimin hemen karşısındaki otobüs durağına indim. Ana duraktan benim bineceğim durağa otobüsün ulaşması 8-10 dakikayı buluyor, bu arada ben de duraktaki bakkalla ayak üstü sohbet etmeye başladım. 09.20'de kalkması gereken araç geçmeyince, doğal olarak 09.50'de kalkması gereken aracı beklemeye başladım.
Bu arada Ümraniye yönünden gelip Kavacık'a giden araçlar geçiyor, Üsküdar'dan Çavuşbaşı yönüne giden 15KÇ hattına ait araçlar geçiyor ama aksi yöne bir tane 15KÇ aracı geçmiyor. Benimle birlikte durakta bekleyen bazı yolcular beddualar ederek Kavacık'a kadar gidebilecekleri minibüslerin geçtiği 2 kilometre uzaklıktaki bir diğer caddeye yürümeyi tercih etti.
* * *
Saat kaça kadar bekledim biliyor musunuz? Tam 12.35'e kadar. 09.20'den 12.35'e kadar yapılması gereken 7 servis yapılmadığı için bekledim. Bulunduğum durağın 2 kilometre uzağındaki minibüs hattına yürümedim, çünkü benim işimi çözmüyor. Başka bir alternatifim bulunmadığı için de bekledim. Otobüs durağındaki bakkal, benimle birlikte bir süre bekleyip daha sonra vazgeçip minibüse yürüyen yolcular "hep böyle yapıyorlar" diye başlayıp devam eden tepkilerinde o kadar farklı şeyler söylüyorlar ki, hepsini ayrı ayrı incelemek gerekiyor.
Düşünün... Hastane randevunuz var, iş görüşmeniz var, gitmeniz gereken bir işiniz var, şehirler arası yolculuğa çıkacaksınız, alınmış biletiniz var ve saatler öncesinden yola çıkarak İETT ile ulaşmayı tercih ediyorsunuz. Benim gibi, başka bir toplu taşıma aracı alternatifiniz olmadığı bir yerdesiniz. Ve İETT otobüsü bazen "araç arızası", genellikle de "trafik sıkışıklığı" bahanesiyle sürekli olarak sizi yolda bırakıyor. Bu sadece benim sürekli kullandığım güzergahta oluşan bir aksaklık değil, tüm İETT araçlarının çalıştığı hatlarda benzer sorunların yaşandığı sürekli kulağımıza geliyor.
Siz aynı şeyi defalarca yaşadığınız halde İETT'ye güvenip yola çıkar mıydınız?
* * *
İETT, uzun süredir KİPTAŞ üzerinden aldığı taşeron sürücülerle çalışıyor ve bu sürücüler Kumanda Merkezi dedikleri Kağıthane'deki İETT'nin ana karargahından yönlendirilerek yapıyorlar görevlerini. İETT araçlarında bulunan "mini bilgisayar"la takip ediliyor araçlar. Daha önce bu cihazların ve sistemin bakım işleri BELBİM tarafından yapılıyordu. Özelleştirildi ve artık İETT bünyesinde değil, özel bir şirket bünyesinde sistem bakımı.
İETT araçlarının, arıza ve bakım işleri, Avrupa ve Anadolu yakasında bulunan garajlardaki "kademe" bölümünde yapılıyordu. Bu işler de özelleştirildi. Motor ustaları, kaportacılar, boyacılar, mekanikçiler tasfiye edildi. Bazıları, kadrolu oldukları için sürücü olarak İETT araçlarına kaydırıldı, bazıları tazminatlarını alıp özel sektörde çalışmayı tercih etti. İETT Genel Müdürü Arif Emecan, bunları yeterli bulmamış ki, kurumun kalan kısmını da özelleştirmek için çalışıyor. İETT garajları her gün 30-40 şoför eksiğiyle güne başlıyor ve dolayısıyla gün boyu "servis eksilterek" işi götürmeye çalışıyor. Dolayısıyla hizmet kalitesi de gittikçe düşüyor.
Bana da, aynı sıkıntıları 2 yıldır yaşıyor olmaktan dolayı kurumu kamuoyuna şikayet etmek düşüyor. 153 Beyaz Masa da çare olmadı çünkü...