Kızkumu Efsanesinin başka versiyonları

Kızkumu diye dillerden dile aktarılan bu yerde yaşanan aşk hikayesi nedir? Meşhur Kızkumu hikayesi sizlerle… Aslında Kızkumu efsanesinin bir kaç farklı versiyonu var. En popüler olan versiyonu; antik dönemde burada Bybassos şehri kurulur. Karya uygarlığının en güzel şehirlerinden biri olur Bybassos. Halk denizcilik ve ticarette çok ilerler. Liman şehri olarak zenginleşir ve Bybassos Kralı halkıyla mutlu mesut yaşar.Ta ki korsan saldırılarına kadar...

Bybassos Kralı’nın güzeller güzeli bir kızı vardır. Kız öylesine iyi kalpli ve öylesine sevecendir ki halk da onu çok sever. Bir gün Bybassos şehrine korsanlar saldırır, şehre zarar verirler, yağmalama yaparlar. Derken kralın güzeller güzeli kızı kaçmaya çalışır. Kız eteğine kumları doldurur ve şimdiki gördüğünüz Kızkumu Plajı’nda o yükselen suyun olduğu yerde hem kaçar hem eteğindeki kumları döker. Eteğindeki kumları döktükçe karşı kıyıya geçmesi kolaylaşır. Fakat efsanenin acı kısmı burası işte; Kızın eteğindeki kumlar tükenir ve yüzmeyi bilmeyen kız oracıkta boğularak ölür.

Bilinen diğer versiyonu ise; Bybassos Kralı’nın güzeller güzeli kızı balıkçı bir gence aşık olur. Kral kızının kendisi gibi asil biriyle evlenmesini ister ve bu aşka karşı çıkar. Fakat genç kız ve erkek bir birine öylesine aşıktır ki bir türlü vazgeçmezler. Her gece karanlıkta kız balıkçıyı karada bir elinde ışıkla bekler. Gence ışık tutarak ona yol gösterir. Balıkçı genç aşık, kayığıyla ışığa yani sevdiği kıza gelir ve aşıklar kavuşurmuş.

Tüm bunlar Kralın kulağına gidince de kral askerlerine bir hile yapmasını emrederek önce kızını yakalatır ardından askerlerine ışığı kendilerinin tutmasını söyler. Zavallı balıkçı ışığa doğru ilerler aşkına kavuşmak için fakat kayığını karaya sürdüğünde kralın askerleri tarafından yakalanacağından haberi yoktur.

O anda askerlerin elinden fırlayıp kaçak kız birden koşmaya başlar sevgilisine ve o an mucize gerçekleşir. Kızın bastığı her adım kumla dolar, kız suyun ortasında yürür, koşar ve sevdiği genci kurtarır.

Kralın emri ile balıkçı gence ok atar askerler, genç kız yine sevdiğini kurtararak balıkçının önüne geçer ve ok kızı vurur. Vurulan kızın kanı sulara karışır suyun rengi maviden kırmızıya döner. Balıkçı genç kızı kayığına koyar ve oradan kaçarlar. Bir daha da haber alınamaz bu gençlerden. Efsaneye göre kumun renginin kırmızı olması vurulan genç kızın kanından dolayıdır. Masmavi sularda nasıl da bellidir koyu rengiyle bu uzanan yol...

Bir diğer versiyonu ise; Civar köylerden birinde iki genç bir birine aşık olurlar. Güzel kız yakışıklı delikanlı ve karşı çıkan aile... Kız ailesine bir türlü anlatamaz derdini, delikanlı vazgeçmek istemez kızdan. Nihayetinde kızın ailesi başka birine söz keserler kızı. Düğün günü gelir, sofralar kurulur, çalgılar çalar ama yüreği gamlı ve acılı iki gencin aşkı vardır orada.

Düğün gecesi kız sevdiği gence kaçar. Karanlıkta eteğine taş doldurur ve şimdiki Kızkumu’nun olduğu toprak tabakasında kendine yol yaparak koşmaya başlar. Eteğindeki taşlar biter ve kız peşinden gelen köylüler tarafından oracıkta öldürülür. Kızın kanı sulara karışır ve efsaneleşerek günümüze kadar ulaşır...

Evet; hüzünlü aşk hikayeleri yine karşımıza çıkan... Kavuşamayan iki gencin efsaneleşmiş aşkları yine… Bilimsel olarak baktığımızda ise buradaki oluşum aslında kumul hareketler sonucu var olmuştur. Zamanla suyun ortasında kum tabakası birikmiş, 600 metreye yakın bir uzunluğa erişmiştir. Günümüze ise efsaneleşerek gelmiş ve insanların gönlünde yer edinmiştir.

Ayrıca bu yolu tamamen yürüyüp geri dönmeyi başaranların tuttuğu dileklerin kabul olacağına inanılır. Veyahutta Kızkumu’ndaki kız heykeli ile fotoğraf çektirenlerin.

Anadolumuz’un onlarca efsaneleşmiş yerlerinden biri Kızkumu. Yolunuz buraya düşerse önce efsanesini dinleyin sonra siz de diğer insanlar gibi suyun ortasında yürüyüp genç aşıkları düşünün. Ayağınıza ayakkabı ya da terlik giymeden yürümeyin zira kumlar ayaklarınızı acıtacaktır. Ve en son kendinizi Kızkumu’nun mis gibi sularına bırakıp bol bol yüzünüz…

Devamı yarın…