BİR DÜNYA CENNETİ ALANYA
Alanya Feneri: Antalya’nın turizm başkenti olarak nitelendirilen Antalya’nın Alanya ilçesi, birçoğumuz tarafından artık keşfedildi bile. Özgünlüğünü şimdilerde beton binalarla yitirmeye başlayan Alanya, yine de sahip olduğu tarihi zenginlikleri, kumsalları ve tarihi güzellikleri ile Akdeniz’in incisi olmaya devam ediyor. Alanya Kalesi’ni Alanya’ya gelenler kenti simgelediğini fark ediyor. Alanya Kalesi, heybetli görüntüsü ile hayranlık uyandırıyor. Sarp ve dik merdivenleri ile başlangıçta ulaşılamazmış gibi gelir. Kalenin zirvesine çıktığınızda da tüm Akdeniz ve Alanya ayaklarınızın altında kalır. Çok az kişi tarafından fark edilen, kalenin surları ve ağaçları arasında kalmış küçük bir deniz feneri; Alanya feneri Alanya Kalesi’nin içerisinde yer alır. Yüksekliğinin 209 m olması nedeni ile Alanya Feneri, Türkiye’nin en yüksekte konumlanan Alanya Feneri, Türkiye’nin en yüksekte konumlanan deniz feneri olma özelliğini taşıyor. Alanya Feneri, kalenin bir parçasıdır ve 1880 yılında inşa edilmiştir. Işıldak kısmının Akdeniz’den bakıldığında rahatlıkla görülebildiği Alanya Feneri, çakan ışığı ile 18 saniyede bir 100 yılı aşkın süredir aydınlatıyor. Alanya’ya yolunuz düştüğünde hem Alanya Kalesi’ni görebilir hem de kalenin içinde bulunan Alanya Fenerini mutlaka görmelisiniz.
Hamaksia Antik Kenti
Antalya yaz tatili bölgesi olmasının yanı sıra tarihi kalıntıları ile de ünlüdür. Hamaksia Antik Kenti de Alanya ilçesinde bulunur. 6 km Alanya’ya uzaklıkta olan bu antik kent, Sinek Kalesi olarak da bilinir. Kerestenin ilk dönemlerinde bol olması ile birlikte meşhur olmakla birlikte en üst noktada bulunan kule, Helenistik dönem özelliklerini taşır. Havuz, antik çeşme, oturma sıraları ve Nekropolü önemli kalıntılar arasında yer alır. Görülmeye değerdir hepsi ve günümüze dek gelebilmiştir. Bizans ve Roma döneminden Hamaksia Antik Kenti’nin en önemli kalıntıları kalmıştır. Denizin ve güneşin tadını tatilde çıkarırken farklı anlar yaşamak isterseniz Hamaksia Kenti kalıntıları ile birlikte sizleri bekliyor.
Alara Kalesi: Alara Kalesi, Antalya-Alanya’da bulunur. 1232 yılına Alara Kalesi’nin tarihi dayanır. Alaaddin Keykubat tarafından 1231 yılında Alanya’nın fethinden hemen sonra yaptırılmıştır. Oldukça kolay ulaşımı vardır. 37 km Alanya-Antalya yolu üzerinden gittikten sonra ulaşabilirsiniz. Görüntüsü hakikaten görkemlidir. 200 metreden 500 metreye kadar çıkan tepenin üzerine konumlandırılmıştır. Türk yapı sanatının en güzel örneklerinden biridir ve yanı sıra tarihi turistik bir gezi alanıdır.
Alanya Arkeoloji Müzesi: Alanya arkeoloji müzesi iki bölümden oluşur. Etnografik ve arkeolojik eserler sergilenmektedir. Herakles’in bu önemli eser heykelidir.
Damlataş Plajı: Damlataş plajı Alanya’nın eşsiz plajlarından biridir. Yazı geçirebileceğiniz bölgelerden biridir.
Damlataş plajı, mavi bayraklı plajlar arasında olmanın hakkını verir. İnsanın içinde temiz suyu ve sarı kumlarıyla farklı bir heyecan yaratır. Gerçekten burada tatil yapmak sizin için bir ayrıcalıktır. Hala Antalya’nın incilerinden biri olma özelliğini kaybetmemiş ve binlerce turiste her yıl ev sahipliği yapmaktadır. Denizin dibindeki balıkları seyrederken, Damlataş Plajı’nda yüzerken, kendinizi farklı bir dünyada hissedeceksiniz. Size yüzerken arkadaşlık edecek olan balıkların hayretle ve büyük bir keyifle hareketini seyredeceksiniz. Kelopatra Plajı da Damlataş Plajı’nın bittiği noktada başlar ve kendini size hayran bırakacak bir başka plajdır.
Devamı haftaya…