Sevgili yolcu;

Bugün ki yolculuğumuz kendini nasıl değerli hissedebilirsin? değersizlik hissinden nasıl arınabilirsin konularını konuşmaya ne dersin?

Kendini değersiz hisseden insanların yaptığı bir hata var. Bu da kendi değerini başka insanların üzerinden ölçmek.  A kişisi bana değer vermiyor ben değersizim düşüncesi ruhsal dengeyi sarsıyor. Şu dünyada karıncanın bulunmasının da bir sebebi var.  Ve tabi ki senin de bu dünyada bulunma amacın var. Belki de sadece bunun farkına varıp, bunu keşfetmen ve bu işareti görmen gerekiyordur.

Herkes farklı gözlüklerle dünyaya ve çevresine bakar. Kiminin pürüzsüz camları vardır, kimininse puslu, tozlu. O nedenle bir başkasının sana bakış açısı senin değerinle ilgili değil, o kişinin inanç kalıplarıyla ilgilidir.

Mesela değerini ölçmek için bir hurdacıya gidersen kendini hurda, bir antikacıya giderseniz nadide bir eser olduğunuzu hissedeceksiniz. Bu yüzden başkasının gözünden kendi değerini ölçmekten vazgeçmelisin.

Şöyle bir kalemi kâğıdı eline alıp “bir işe neden alınmalısın?”   “nasıl bir arkadaşsın. “Bu soruların yanıtlarını madde madde sıralamanı istiyorum senden. Böylelikle senin ne kadar değerli bir insan olduğunu kendine hatırlatmış olacaksın.

Bazen dışardan yargılamak, küçümsemek, anlamamak kolay yol olabilir.  Eğer bunları önemsersen zannedersin ki onların küçümsediği kadarsın. Asıl şunu düşünmelisin; “kim senin ne acılar çektiğini biliyor? Kim senin gerçekten neler hissettiğinin farkında?” bunu bildiğin sürece insanların o konuşmalarını duymayacaksın bile.

Seni, ne yaşadığını kim bilebilir ki en iyi? Sen bilirsin tabi ki… Bırak başkaları senin hakkını vermesin. Sen kendi hakkını ver yeter ki kendi hikayeni, neler yaşadığını, sahip olduğun gücü hatırlamalısın.  Bu zorluklara rağmen nasıl ayakta kaldığını sen hatırlamalısın.

Değersiz hisseden insanlar zannediyor ki karşısındaki onu kendi hissettiği değersizliklerle görüyor. O nedenle hissettiğinle, düşüncelerini ayırt ettiğin zaman değerli olan tarafları fark edeceksin. Duyguların sana aksini iddia etse de değerli olduğun düşüncesini söze aktar ve “ben değerliyim “sözünü sürekli kendine tekrar et. Unutma ne düşünürsek ne konuşursak ona dönüşüyoruz.

Duygularınla değil, düşüncelerinle, prensiplerinle hareket etmelisin.

“Hayır” diyemeyen insanlarda genellikle kendini değersiz hisseden insanlar oluyor. Hayalindeki diğer insanlara karşı sınırlar koyamıyor. Sanki sınır koyarsa, birisine “hayır” derse ona bir hata yapmış gibi, onu üzmüş gibi hissediyor. Oysa ki böyle bir dünya yok.  Sen ne kadar sınırlarını çizer, prensiplerinle hareket edersen, diğerleri senin özel alanına giremez ve sen kendini değerli hissedersin.

Hayır demekle ve sınır koymakla, bir başkasından özür dilemek orunda da değilsin.

Şöyle bir geriye döndüğünde bir şeyi kendin istediğin için, kendin için mi yapıyorsun? Yoksa bir başkası istediği için mi yapıyorsun? Ya da bir başkası istemediği için mi vazgeçiyorsun?

Eğer biz birçok insanı umursamasaydık, kendimizi çok daha değerli hissedebilirdik. Hayatta diğer insanları memnun etmek yerine, gerçekte seni mutlu edecek şeyler nelerdir buna odaklanman gerekiyor. Başkalarını memnun etmeye çalıştıkça, kendini ihmal ediyor insan.  İşte böyle olunca kendisini değersiz hissediyor.

Bu konuya yönelik bir hikâye var aslında. Şu an aklıma geldi. Dur anlatayım sana;

                Sağır Kurbağanın Hikayesi

Kurbağalar bir gün yarışma düzenlemiş. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir kurbağa sürüsü de arkadaşlarını seyretmek için toplanmış ve yarış başlamış. Seyirciler arasındaki hiçbir kurbağa yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:” Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar!” Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırmaya devam ediyorlarmış:” Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar! Sonunda bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayretle mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş;” Bu işi nasıl başardın?” diye. O anda farkına varmışlar ki; Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!

Bu hikâyeyi kendime hep hatırlatırım. Çok anlamlı değil mi?

Başarılarını, çabalarını küçümseyip başarısızlıklarını kendi gözünde abartma sevgili yolcu. Kendine karşı adaletli ol.  Sağır kurbağa ol… kendine hakkını ver.

Sevgili yolcu,

Derin bir nefes al, gülümse kendine aynada. Gülünce gözlerinin içine bakarak kendine şu iki kelimeyi fısılda: “BEN DEĞERLİYİM “.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum. Faydalanmasını istediğin kişilerle yazımı paylaşarak; sen de insanların hayatına dokunabilirsin.                                                                                                                                              

Sağlıcakla, huzurla, anda kalın. Sevgilerimle.