Gelişmişliğin en önemli ölçüsü herkesin kurallara uyması, adaletin doğru ve hızlı işlemesidir… Ve de toplumun bilinçli olması…

Paranızın çok ve gelirinizin yüksek olması gelişmişliğin ölçüsü değildir.

Çok parası olanlar gelişmiş olsaydı, Arap şeyhleri ve petrol zengini ülkeler dünyanın en gelişmiş toplumu olurdu…

Gel gör ki, sıralamada sonunculuk için yarışıyorlar…

Ülkemiz de maalesef her geçen gün hızla dibe vuruyor…

Geçmişte üçüncü sınıf dünya ülkelerinde olan ve hayretle karşıladığımız olaylar artık ülkemizde, hatta hemen yanı başımızda yaşanıyor…

Ankara Çubuk’ta, bir baba, erkek arkadaşı var diye 17 yaşındaki lise öğrencisi kızını öldürdü…

Ordu’da şehir içi dolmuşçuluk yapan vatandaş, “Bayanların şoförle konuşması yasaktır” diye güya uyarı levhası astı…

Hatay’da “Çocuklarım aç” diyerek bir vatandaş valilik önünde kendini yaktı. AKP Ağrı Belediye Meclis Üyesi Selma Gökçen, “Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” dedi…

Adana Yüreğir’de bir kedi, ağzı ve gözüne yapıştırıcı sürülerek kaldırıma yapıştırılmış halde bulundu…

Son iki üç gün içinde bunun gibi onlarca olay daha yaşandı…

Hepsi birbirinden garabet, hepsi utanç verici…

Bırakın insanları, hayvanların bile yapmayacağı kadar korkunç olaylar…

Hiç evladına kıyan hayvan gördünüz mü?

En masum hayvan kuş bile, eğer yavrusunu tehlikede görürse aslan kesilir… İnsanın gözünü oyar…

İnsan müsveddeleri ise kızını öldürüyor…

Bir insan o kadar çaresiz kalmış ki, kendini yakıyor…

“Bir insana ve ailesine sahip çıkamadık, yazıklar olsun bize” diye üzülecek yerde nasıl siyasi hesap yapılabiliyor?

En beteri ise toplumun bir kısmı bu garabet olayları normal karşılıyor…

Çaresizlikten kendini yakan insan için “Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” diyebilen siyasetçiler itibar görüyor…

Kızını öldüren baba için, “namusunu temizledi” diyebilecek kadar aşağılık olanlar bile var…

Suç hepimizin…

Bu insanlar bizim aramızdan çıktı…

Bu kafa değişmedikçe daha çok canımız yanacak…

*****

Evde balık beslemek

Adam, avlanmanın kesinlikle yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezası verildiği milli parktaki göl kenarında, kucağında kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanır...

Polis müdürü adama; “Avlanma izniniz var mı?” diye sorar.

 “Yok” der adam. “Ayrıca gerek de yok! Çünkü bu balığı ben evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum. Islık çalıyorum, dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum!”

“Tamamen palavra” diye çıkışır polis müdürü; “Balıklar bu dediğinizi asla yapamaz. Elinizdeki suç delili bu balıkla birlikte sizi şimdi hâkim karşısına çıkartmak zorundayım.”

Adam ısrar eder:

- İnanın bu gerçek efendim. İsterseniz göstereyim!

- Tamam… Görelim bakalım hadi!

Adam balığı gölün derin sularına bırakır… Aradan birkaç dakika geçince polis müdürü adama dönüp söylenir:

- Evet.

- Evet ne?

- Ne zaman geri çağıracaksın?

- Neyi?

- Neyi olacak! Balığı!

- Hangi balığı?

*****

TEBESSÜM

Borç

Kısa boylu bir adam, uzun boylu arkadaşına dert yanar:

- Halimi sorma! Gırtlağıma kadar borçluyum.

- Sen yine şükret ki boyun kısa, ya benim gibi uzun boylu olsaydın!

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Adalet haksız olana zulüm gibi gelir; çünkü her insan kendi gözünde suçsuzdur.

Daniel Defoe